Denize döktüklerimizin artıkları
"15 Temmuz'da FETÖ darbe girişiminde bulunmadı. Tüm bunlar kontrollü oyundur." türü açıklamalarla tehditlere, darbe girişimlerine devam ediyorlar.
ABD İstanbul Başkonsolosluğundan FETÖ'cü Adil Öksüz, darbe girişiminden beş gün sonra 21 Temmuz'da aranmış. Vizesinin iptal edildiğini bildireceklermiş, görüşememişler (!) Elebaşını Pensilvanya'da köşklerde besleyenler, yamaklarını da henüz gözden çıkarmadığına göre yapacak daha çok "işleri" var, belli ki...
Eski ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi müzmin FETÖ'cü Michal Rubin'in Twitter üzerinden yaptığı yeni paylaşımındaki, "1. Reza Sarraf 2. Mehmet Hakan Atilla 3. Bilal Erdoğan" ifadeleri, kumpasın devam ettiğinin ilanı.
Halkbank, Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısının ABD'de 28 Mart 2017'de tutuklanması ve NATO üyesi bazı ülkelerin "FETÖ darbe yapmadı." minvalde çıkışları, darbe/ işgal tehlikesinin devam ettiğini gösteriyor.
15 Temmuz'da hain emellerine ulaşmış olsalardı, Cumhurbaşkanını, Rıza Sarraf'la yanyana getirip algı operasnonun dibine ineceklerdi.
Türkiye'de malum çevre, hala 15 Temmuz darbe / işgal girişimini kontrollü kriz ( Batı da "tiyatro" diyor.) ifadesiyle failleri perdelemeye, delilleri karartmaya, örgütün dağılmasını önlemeye, 15 Temmuz Destanını sulandırmaya çalışıyor. Kumpas küresel boyutta...
29 Mart 2016'da "ABD Yarım Kalan Darbeyi Tamamlamaya Hazırlanıyor" başlıklı yazımda (Darbe girişiminden üç buçuk ay önce) bahsetmiştim. O günlerde Ulusalcı-Kemalist çevrelerin de iştirakiyle yalan ve iftiralar zirve yapmıştı. Darbenin ayak sesleri duyuluyordu. 14 Kasım 2013'te dershaneler bahanesiyle FETÖ 'yü saldırtanlar, Gezi'de amaçlarına ulaşamayınca, 15 Temmuz için hazırlığa başladıkları, iddianamelerden net anlaşılıyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'nde yaşananlara ilişkin hazırladığı iddianame, ilginç bağlantılar ortaya çıkarıyor..
İddianamede; Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Nurettin Oruç, Harun Biniş, Hakan Çiçek'in aynı tarihlerde ABD'ye gittiği, 17-21 Mart 2016 tarihleri arasında darbeci general Akın Öztürk'ün damadı Hakan Karakuş ile İncirlik Hava Üssü'nde görevli şüpheli Yarbay Hamza Aras'ın askeri uçakla ABD'ye gittiklerinden bahsediliyor.
Meğer, Rıza Sarraf'ın 19 Mart 2016'da Miami'de yakalandığı 21 Mart'ta tutuklandığı günlerde - tesadüf bu ya -15 Temmuz darbecileri de oradalarmış (!)
Türkiye, NATO tehdidiyle karşı karşıya. İncirlik Hava Üssü'nden 17-21 Mart 2016'da ABD'ye neler götürüldüğü henüz netlik kazanmadı. 15 Temmuz'da Ankara'yı bombalayan F-16'lara havada on defa yakıt ikmali yapan üç tanker uçağının da 210 ton yakıtla İncirlik'ten kalkması, işin içinde ABD ve NATO'nun olduğunun delillerinden.
Başka bir dikkat çekici durum ise, FETÖ'nün " Hava Kuvvetleri İmamı" olduğu iddia edilen Adil Öksüz'ün , Bylock programını cep telefonuna 19 Ağustos 2014'te yüklemiş olması. Yani, Cumhurbaşkanı seçiminden ( 10 Ağustos 2014) dokuz gün sonra!... Bundan iki ay sonra da 6-8 Ekim 2014'te Kobani provokasyonu da vizyondaydı...
7 Haziran 2015 seçimlerinde koalisyon hesapları yapanların hevesleri 1Kasım'da seçimler yenilenince hevesleri kursaklarında kalmıştı. Çukur ve hendekçiler, kendi kazdıkları çukurlara gömülünce devreye FETÖ'yü soktular.
10 Ağustos 2014'te halkın doğrudan cumhurbaşkanını seçmesinden nasıl ki rahatsız oldularsa, 15 Temmuz Zaferinden, Türkiye'nin istikrarından, gelişmesinden de rahatsızlar.
17-25 Aralık 2013'te Recep Tayyip Erdoğan'ı ABD'de Rıza Sarraf'la yan yana oturtup yargı tiyatrosu oynayamayanlar, Türkiye'yi iç savaşa itemeyenler; Halkbank genel müdür yardımcısını 28 Mart 2017'de ABD'de "rehin alarak" FETÖ'nün ihanet girişimini "kontrollü darbe" diyerek aklamaya çalışanlar da Türkiye, yeni hükümet modeliyle güçlenerek istikbale yürüyor.
Not: CHP genel başkanı, kendisinin askeri törenle karşılanmasını "devlet protokolü gereği" olarak açıklıyor. CHP'yi hala devlet zannediyor! Diğer partiler de bu "protokol"den isteyebilirler mi?
