Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

27 Şubat 2023

​Deprem ve Finansman İhtiyacı

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli on ilimizde yaşanan deprem Türkiye’nin önemli kırılma noktalarından birini oluşturacak.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un 23 Şubatta yaptığı açıklamaya göre büyük yıkıma neden olan deprem sebebiyle 518 bin hane kullanılamaz hâle geldi.

TOKİ üzerinden yapılması planlanan konutların ortalama 120 metre kare olması bekleniyor. Bugünkü piyasa şartları doğrultusunda hesaplama yapılırsa arsa maliyeti olmaksızın metre kare fiyatı 7 bin TL’den 840 bin TL bir konutun maliyeti olarak hesaplanabilir. Yapılan konutlar için yapılacak alt yapı yatırımı yani elektrik, su, doğalgaz, internet, kanalizasyon gibi diğer maliyetler de eklendiği zaman ortalama bir konut için maliyet 1 milyon TL seviyesine çıkmaktadır. Tüm bu hesaplar doğrultusunda düşünüldüğünde sadece haneler için gereken finansman 518 milyar TL seviyesindedir. Depremde yıkılan iş yerleri düşünüldüğünde asgari bir bu kadar finansman ihtiyacı daha olduğu söylenebilir. Nitekim devlet ve özel hastanelerin yıkılması ve (bu binaların içindeki makine ve teçhizatların ne kadar pahalı olduğu bilinen bir gerçek), kamu binalarının, dükkânların, bu yapıların içindeki eşyalar düşünüldüğü zaman bu maliyet daha da artmaktadır.

Kabaca yapılan hesaplamalara göre deprem sonrasında yaşanan yıkımın asgari maliyeti 1 trilyon lira seviyesindedir. Bu finansman ihtiyacı da sadece 6 Şubat depremlerinin sebep olduğu yıkımın tekrar onarılması için gereken asgari seviyedir.

Diğer taraftan Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu, son dönemde artan depremler de göz önüne alındığı zaman birçok ilimizde ciddi bir dönüşüme ihtiyaç olduğu görülmektedir. Nitekim 20 Şubatta Hatay’da önce 6,4 sonra 5,8 olarak yaşanan deprem ve 25 Şubatta Niğde’de 5,3 olarak açıklanan depremler Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu bizlere tekrar hatırlattı.

İstanbul merkezli büyük dönüşüm

İstanbul merkezli Marmara bölgesi Türkiye’nin ekonomisinde en önemli rolü üstlenmektedir. Nüfusun kalabalık olması, Avrupa’ya yakınlığı, iş merkezlerinin bu bölgede olması ve üretimin yine bu bölgede yoğunlaşması bu bölgeyi bir hayli önemli kılmaktadır.

Bu kadar önemli olmasının yanında 6 Şubat depremleri sonrasında bölgenin fay hattı üzerinde olması ve 17 Ağustos 1999 depremi de düşünülünce gözler yeniden bu bölgeye çevrildi.

Sadece İstanbul özelinde bazı mecburiyetler ve aciliyetler bulunuyor. Olası bir İstanbul depreminde can ve mal kaybını azaltmak için yıkım ve yapım mecburiyetleri görülüyor. İBB’nin yaptığı açıklamaya göre deprem olmadan çökme tehlikesi olan 318 bina bulunuyor. Olası bir 7,5 ve üzeri depremde hafif, orta, ağır ve çok ağır hasar alması beklenen bina sayısı ise 491 bin olarak ifade ediliyor.

Bu açıklama doğrultusunda kabaca düşünmek gerekirse olası bir depremde çok ağır ve ağır hasar alabilecek binalardan başlamak suretiyle bir dönüşüm yapılması gerektiği söylenebilir.

Tam bu noktada ilk aşamada maliyet kısmı bir kenara bırakılırsa ilk etapta şu soru ortaya çıkıyor. “Bu konut kıtlığında binası yıkılacak aileler nerede barındırılacak?” Yılda on bin bina yani ortalama yüz bin hane bu yıkımdan etkilenecek. Mevcut kentsel dönüşüm sürecinde bile yıkılan binalarda oturanların kiralık talebini artırması sebebiyle kira fiyatları hızla artarken böyle bir dönüşüm süreci kira fiyatlarının daha hızlı artmasına neden olur.

Çözüm önerisi

Dönüştürülmesi zorunlu binaların yıkımı yapılmadan TOKİ kiralık binalar yapması gerekiyor. Asgari yıllık on bin bina yani yüz bin hane için bu dönüşümün yapılabileceği düşünülürse TOKİ’nin kiralık konutları bir yıl içinde İstanbul’da yapması gerekiyor. En acil olarak dönüştürülmesi gereken binalardan başlanarak, her yıl dönüştürülecek binalarda oturan kişilerin TOKİ’nin yaptığı bu kiralık konutlarda ikamet etmelerinin sağlanması ve bu dönüşümün hızla yapılması gerekiyor.

Deprem bölgesinde yapılacak konutlar ve iş yerleri ile birlikte İstanbul’da ve diğer illerde yapılması gereken dönüşüm de hesaba katılırsa ihtiyaç olan finansman çok daha fazla… Kocaeli ve İzmir gibi deprem bölgesi olan diğer büyük şehirlerdeki acil dönüştürülmesi gereken binalar da hesaplandığında bu dönüşümün tek bir merkez tarafından gerçekleştirilmesinin bir hayli zor olduğu görülmektedir. Yani bu dönüşümün hep birlikte istenmesi gerekiyor. Sadece siyasi popülizm şeklinde konuşulup geçilmesi samimiyetsizlik göstergesi olur… Dönüşüm için gereken finansman ihtiyacı ortada. Herkes elini taşın altına koymalı…