Dolar (USD)
32.49
Euro (EUR)
34.82
Gram Altın
2434.02
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

22 Ocak 2023

DEVA HDP'ye deva olabilir mi?

Türkiye’de cumhurbaşkanlığı ve genel seçim sürecine sayılı günler kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçim tarihi ile ilgili anlamlı bir güne işaret ederek, seçim startını verdiğini söyleyebiliriz.

Bu süreçte tüm partilerin parametreleri ve argümanları farklı ve aykırı olabilir. Bu bağlam da ezber bozan partilerin başını DEVA partisi çekiyor. HDP’nin zikzaklarını anlama zorluğu ve ne istediğini bilememesi, ibresi kaybolmuş pusula misali her gün farklı bir söylem ile kafa karışıklığı yaratmaya devam ediyor.

Geçen hafta HDP‘nin Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, seçime kendi adayları ile gitme kararı aldıklarını ifade etmişti. Bu hafta başı, HDP ve Kürt siyasetinde önemli bir yere sahip olan Ahmet Türk farklı bir açıklama yaptı.

Ahmet Türk: "Altılı masanın aday kararına ilişkin bir söz söyleyemem. Bizim seçmenimizin tercihi yine Kılıçdaroğlu’ndan yana olur. Kılıçdaroğlu tecrübeli bir siyasetçi ve her gün kürsüde halka vaatlerde bulunuyor. Başka bir aday ortaya çıkarsa bu vaatler de havada kalır. Bence Kılıçdaroğlu uygun bir aday. Konuşulan isimler içinde de en deneyimlisi. Ama bizim de taleplerimiz var. Demokrasi adına, hak ve özgürlükler adına masanın neleri yapacağını, projelerini açıklaması lazım" dedi

Ahmet Türk’ün 6’lı masadan beklediği çıkışı DEVA partisi adına Babacan yaptı.

Ali Babacan’ın geçtiğimiz hafta Diyarbakır’a yaptığı ziyarette, partisinin Kürt sorununu adil bir şekilde çözmek istediğini dile getirerek, “Kürt meselesini önemsiyoruz ve bu sorunun adil ve özgür bir şekilde çözülmesini istiyoruz. Kürt diliyle eğitim-öğretimin yapılması ve Anayasa’nın 66. maddesinin değiştirilmesini öneriyoruz…

Devlet vatandaşları arasında ayrımcılık yapmamalı” dedi.

DEVA Partisi’nin Kürtlerle ilgili bu düşünce ve önerileri liberal demokrat yapısı gereği mi? Yoksa seçim ittifakında yeni bir yol izleme stratejisi mi?

DEVA Partisi’nin HDP ‘ye bu süreçte attığı adımların bir nedeni de, HDP’nin kapatılması durumunda, HDP adaylarının DEVA listesinden seçime gireceği iddiası. Bu iddiayı destekleyen en önemli etkenin DEVA’nın seçime kendi partisi ile gireceği ve ülke barajına takılma riskini bu şekilde aşmayı düşündüğü iddia ediliyor.

Bu yöntemle daha fazla milletvekili çıkaracaklarını ve seçimlerin ikinci tura taşınmasına katkı sağlayacaklarını düşünüyorlar.

Öncelikle, 2023 seçimlerinin hem parlamento aritmetiği hem de cumhurbaşkanlığı seçimin de Kürt seçmenin anahtar bir rol oynayacağını söylemek gerekir. Mevcut dengelerin karışık olması ve seçim stratejilerinin değişmesinden dolayı, seçim sonuçları ile ilgili bir öngörüde bulunmak şimdilik zor olsa da bugünkü tabloda Altılı Masa’nın ürkekliği, dağınıklığı ve beceriksizliği AK Parti’yi daha avantajlı hale getiriyor.

Partiler, temel sorunları çözme konusunda güçlü söylem ve proje sunmadıkları gibi Kürtlerle bağ kurma konusunda da oldukça ihtiyatlı ve temkinli bir yerde duruyorlar. Bu yaklaşım ve duruş Kürtleri ikna etmiyor. Türkiye’nin bu temel tarihsel sorunlarına çözüm bulamayan ne iktidar olur ne de iktidar da kalabilir.

Kürtlerin Türkiye’de siyasal anlamda var olma miladı, 1946 yılında çok partili sisteme geçildikten konjonktürel olarak fiili anlamda siyasete kendi kimlikleriyle katılmamış olsalar da etkililik kimlikler olmuşlardır. İlk seçimlerde ve özellikle de ikinci seçimde Kürtlerin çoğunluğu Menderes’in liderliğini yaptığı Demokrat Parti’ye (DP) oy verdiler. Kürtlerin oyları da DP’nin seçimi tek başına kazanmasında ve hükümet olmasında önemli bir rol oynadı.

Daha sonraki genel ve yerel seçimlerde de Kürtlerin oyları siyasi partilerin seçimi kazanmalarından ve hükümet olmalarında etkin oldu. Kürtler, ağırlıkla DP’den sonrada muhafazakâr partilere oy verdiler. AK Parti, 20 yıldır Kürtlerin de desteğini alarak iktidar da kalmayı başarıyor. Kürtlerle ilgili en somut adım ve açılımları Ak Parti yaptırdı ve inkar politikalarına karşı, kucaklayıcı ve kuşatıcı dil kullandı. Bunları hatırlatmak vicdanı bir borçtur. Sorun ve çözüm bağlamlarına dair söylem, politika üretme, muhatabiyet, gibi belli süreçlerde, pedal çevirmede tıkanmalar olmuş olabilir. Kürtlerin tek partisi HDP değil veya Kürtler eşittir HDP değil…

Kısacası; bu son cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde siyasi partiler Kürtleri daha fazla hesaba katmalı, çünkü yapılan anket, veri ve oy oranları bu gerçeğin okunmasına yol açıyor.