Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2432.92
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Temmuz 2020

Devlet aklı

Sevdiğiniz veya sevmediğiniz bir siyasetçi düşünün. Oy verin ya da vermeyin. Beraber yürüyün ya da yürümeyin. O siyasetçinin mutlaka sahip olduğu özellikleri vardır. Dereceleri farklıdır ancak mutlaka özellikleri vardır.

Seçmenler, bir siyasetçinin herhangi bir özelliğini sever. Bir siyasetçide kendine ait bir şey görür, kendi zihniyetini bulur. Sonunda mutlaka bir siyasetçi ile beraber yürür, yârenlik eder.

Bir yapı vardır. İnsanlık tarihinin başından beri aynı karmaşık hâli vardır ve bu hâli sürdürür. Birbirinin içine geçmiştir. Bu iç içe geçmiş hâl, bazen birbirini besler bazen de körler. Bazen iç bazen de dış düşmanların daha egemen olduğu bir hâldir. Bu durumun sebebi bu yapının kötülük kaynaklarıdır.

Bu kötülük kaynaklarını, sayısız güçler ve bu güçlerin yönetime destek de olabildiği, köstek de olabildiği erkler dünyası yönetmeye çalışır. Bu erkler dünyasını mükemmel çözememiş siyasetçiler de vardır mükemmel çözebilmiş siyasetçiler de vardır. Bu erkler dünyasını mükemmel çözememiş siyasetçinin arkasından gidenler vardır gitmeyenler vardır. Çözememişin peşinden giderseniz siz de ülkeniz de kaybedebilir.

Dünyayı kendi lehlerine şekillendirmeye çalışan bu erkler dünyası, elbette sizin ülkenizi de kendi lehlerine şekillendirmeye çalışacaklardır. Bunun için her türlü yola başvuracaklardır.

En zayıf halkalarınızı (her neler ise) bulup, işleyebildikleri kadar kendilerinin kuvvetlice kontrol edebilecekleri kadar işleyeceklerdir. Daha siyasete başlarken bunları hesap edemeyen siyasetçilerin arkasından gidenler vardır gitmeyenler vardır. Hesap edemeyenin peşinden giderseniz siz de ülkeniz de kaybedebilir.

Ülkelerin devlet aklı ve hâfızası vardır. Devlet aklı bazen 1920 yılından itibaren yaklaşık dört yıl sürdüğü gibi aynı topraklar üzerinde kurulu iki hükumet şeklinde yaşar. Böyle durumlara şaşarsınız. Hemen peşine bazen geçmişin mirasını kabul eder bazen de reddeder. Bunlara da şaşarsınız.

Bazen devlet aklı; yutkunarak, boğazına düğümlenerek geri durmaya benzer bir yana çekilme yapar. Anlam veremezsiniz. Çok uzun yıllar geçer.. ki belki ancak anlarsınız. Ancak devlet hafızası dediğiniz köklü bir devlet iseniz asla yok olmaz, kaybolmaz. Hafızası her zaman canlıdır. Zannedilir ki unutuldu, halı altına süpürüldü. Oysa hiç unutulmamıştır. Zamanı beklenmiştir. Ve o hafıza zamanı gelince ayyuka çıkarılıp gereği yapılmıştır.

O devlet hafızası; müzeye çevrilen bir camideki imam ve müezzin kadrosunu asla lağvetmez küçük de olsa bir yerde namaz kıldırır. Bazı camilere dış görev yazar o imama, hutbe irat ettirir. O müezzine de salavat getirtip tekbirler söyletir. Bilirsiniz ki ALLAH EN BÜYÜKTÜR.

O devlet aklı; gün gelir müzeye çevrilen Caminizi asli hüviyetine döndürür, Rabbinize sonsuz şükürler ettirir. İçerisinde namaz kılabilecek vakti iple çektirir, gecesinde uyutmaz. Belki de dün olduğu gibi gecesinden kapısında uyuklayarak bekletir.

Şükür.. Müslüman bu necip millet camisine ve iradesine kavuşuyor. Teşekkür.. yıllar yılı bu müjde için çalışanlar oldu. Hamd.. yüce Mevlâ, hürriyet ateşinin harlandığı bu günlere de şâhit kıldı.

Yıllar yılı, Ayasofya idealini Cami olarak zihinlerde tutan, hafızalara işleyen, Bâtılın zincirini kıran başta Hocamız Erbakan’a ve Milli Görüş neferlerine, irade buyuran ve cesaretini yine gösteren Reisicumhur Erdoğan’a, özellikle gencecik çocuklarımızla sabahlara kadar her 29 Mayısta soğuk sıcak demeden Cami avlusunda bekleşen, yaş veya kuru taş üstlerinde namaz kılan ve eylemlerini esirgemeyen Milli Gençlik Vakfı ve Anadolu Gençlik yönetimine, mensuplarına, talebelerine ve Danıştay sürecini yürüten İsmail Kandemir öğretmenimize teşekkür etmek hepimizin görevidir.

Hepimizin duası olsun. Darısı diğer dertlerimizin behemehâl bertaraf edilmesi ve kurtulmamız gereken diğer sorunlarda gösterilecek siyasetçi iradelerinin acil bir şekilde karar olmasına… ÂMİN.