Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Şubat 2021

Devlet nasıl yönetilir?

Siyasilerin her biri hangi partili olursa olsun iktidara gelmek ister. Bütün çabalarını iktidara gelmek ve iktidarda kalmak üzere yaparlar. Zaten böyle yapmıyorlarsa o siyasi parti, milletin derdine derman olmak değil sadece ve sadece ülke siyasetinin dolgu taşı olmak istiyor demektir.

Asgari ücret ne olacak? Bu yüzyılın en büyük sorunu su sıkıntısı nasıl çözülecek? Hangi ülkeler batacak ve parçalanacak? Batan ve parçalanan ülkelerin zararını ülke nasıl göğüsleyecek? Ülke nasıl büyük güç olacak? İnsan kaynağı nasıl kullanılacak ve kaliteleri nasıl arttırılacak? Terörü bitirmek için ya da en aza indirmek için Din kardeşliği önemli midir? İktisat mı ekonomi mi? Faiz mi ticaret mi?

Siyasiler daha iktidara gelmeden bu ve benzeri soruların cevabını zihinlerinde hazır hale getirmelidirler. Siyasetçiler şoförler gibidir. Nasıl ki direksiyon başında bir şoförün okuyup yazması, araştırma yapması ve uyuklaması o aracın devrilmesine sebep olacaksa ülkenin başındaki siyasetçi için de durum böyledir. Başa geçecek siyasetçi eğer hazır değilse ülkenin direksiyonunu uçuruma ya da dağa taşa kıracaktır. Sonuçta kaybeden ülke olacak, herkes olacaktır.

Bu yazı kaleme alındığında ülkede belli başlı siyasiler ve izledikleri belli yollar vardı. Müşahhas parti ve siyasetçilere göre yazmamız elbette ki düşünülemez. Bugüne kadar onlarca iktidar ve muhalefet partileri gelip geçti. Kim bilir yarınlarda hangi iktidar ve muhalefet partileri olacak?

Farz edelim ki bir siyasetçi iktidara geldi. Ne yapmalıdır? Devleti nasıl yönetmelidir?

Nasıl ki bir doktor, hem genel cerrahide hem psikiyatride uzman olamayacaksa siyasetçi de her konunun uzmanı olamaz. Dünyada çoğalan o kadar bilgi ve iç içe örülmüş bilgi örgüleri var ki tek başına bir insanın bunu kavraması asla düşünülemez. O yüzden her zaman danışmanlar, fikir adamları ve ilim erbapları ile yol yürünmelidir. Onlardan bilgi talep edilmelidir.

Siyasetçilerin iktidara geldiklerinde siyasi olan baş danışmanına soracağı ilk soru “nereden başlıyoruz” olmalıdır. Devleti yönetmek (yönetmek burada daha çok şekil vermek olarak kabul görmelidir) nereden başlıyoruz sorusu ile yürür. Nereden başlıyoruz için bakanlıklar, müsteşarlıklar ve özel statüdeki kurumların aktardığı yeşil ve kırmızı çizgileriyle beraber bir Başbakan bir Devlet Başkanının en azından çok önemli 1500-2000 adet acil ve önemli bilgiyi hafızada tutması gerekir. Hafızasında bu bilgiler yoksa zaten siyasetçiden çok şey beklenilmemelidir.

Bu meselelerle ilgili her an birileri bir soru sorabilir, karşısına bir şekilde çıkabilir. Başbakanın Devlet Başkanının hemen cevap vermesi, irade buyurması gerekebilir. Danışmanıma danışayım, bakanıma sorayım, biraz evde çalışayım da size öyle cevap veririm… Olmaz. Olamaz.

Devleti yönetmeye talipseniz durum asla böyle olmamalıdır. Hazır olmalısınız. Her konuda, her insan ve kurum için her çözümü hazır hale getirmelisiniz. Tüm bu sorun ve çözüm yollarının bilgisi elinizin altında olmalıdır. Hazırlığı ve bilgisi olmayan her siyasetçi ülkeye şifa yerine zehir etkisi yapacaktır.

O yüzden siyasetçilerin hepsinin hazır olması tıpkı gökyüzündeki hava gibi gereklidir. O yüzden siyasetçilerin hepsinin bilgi sahibi olması tıpkı yeryüzündeki su gibi gereklidir. Her alanda olduğu gibi siyasette de bilenlerle bilmeyenler asla bir olmaz ve yönetmeleri de asla birbirine benzemez.

Terörü ter, zulmü Hak yok eder

Giden canlar bizimdir. Canlarımızı bizden alan zalimdir. Zaten adil olsalardı, adaleti nefslerine hâkim kılsalardı can almaz, insanları zulme mahkûm etmezlerdi. Terör örgütü pkkyı kınamak, sadece yanımızdan göçen canlar olunca akla gelmemelidir. Her zaman akılda olmalıdır. Tek başına kınamak da yetmez. Ya ne yapılmalı? Zalimi kınamak yerine zulmü ve zalimi yıkacak, terörü bitirecek sevginin, merhametin ve güzel ahlakın ter döken yolcusu olunmaya çalışılmalıdır. Kuklaları bertaraf etmek işin parçası olmalı ancak kuklacı da asla gözden kaçırılmamalıdır. Çünkü Hak gelmeden zulüm yok olmaz. Şehidimiz var. Başımız.. ve vatan sağ olsun.