Dijital çağın Miladı: Korona
Koronavirüs, insanlara hepsinin Ademden Ademin de topraktan olduğunu bir kez daha güçlü bir şekilde hatırlattı. Dünyanın birçok ülkesindeki mescitlerin kapalı olduğu gibi Mescid-i Aksa, Mescid-i Nebevi, Kabe-i Muazzama’nın kapılarını yüzümüze kapattığı için Cuma namazının kılınmadığı bir günün ardından İsra ve Miraç Kandilini evlerimizde idrak ettik. Yanımızda kimse olmadan rabbimizle baş başa….
2. dünya savaşının ardından insanlık en büyük felaketini yaşıyor. İki kutuplu sistemde devletler 1945’ten beri insanlığı yok edecek silahlanma yarışının ne kadar anlamsız olduğunu, insanları öldürmek için bu kadar yatırımın gereksiz olduğunu ufacık bir virüsün onların servetler harcayarak kıtalar arası balistik nükleer, biyolojik füzelerinin yapamayacağını yaptığını gördü. ABD başkanı artık ticaret savaşları, Müslümanlarla (terörist) savaş yerine lügatine Virüs ile savaş kelimesini yerleştirdi. Çünkü virüs zengin fakir, ırk, dil, din ayırmıyor. Devlet başkanına da, generale de, doktora da eşit davranıyor.
Digital çağ, Akıllı robotlar, dijital para hayalleri 20. Yüzyılda üst aklın kurduğu dünya sistemini iflas ettirdi. Dünyanın beşten büyük olduğunu herkes bir kez daha gördü. İflas sağlık sisteminden geldi. Koronavirüs’ün Aralık ayında başladığı Çin her ne kadar bu enkazın altında kalmadığını söyleyip dursa da, virüsün yaygınlaştığı Ocak ayından itibaren 2 ay içinde 14 milyonun üzerinde telefon hattı aboneliğinin iptal edilmesi bu insanlara ne oldu sorusunu getiriyor akıllara. İtalya sağlık sisteminin tamamen çöktüğünü itiraf etti. ABD sistemin ayakta tutabilmek için bir trilyon dolar kaynak ayırdı. Her vatandaşına bin dolar verdiğini söyleyen ABD yönetiminin Boston’da korona şüphesiyle acile gidip tedaviye alınan bir kadına 34 bin dolar fatura çıkarması olayın başka bir yönü.
İspanya, Almanya, Fransa, İngiltere kabusun daha başında olduklarını biliyorlar. Dünyaya örnek model olarak gösterilen ve yıllar yılı bizi almamak için ayak sürüdükleri AB’yi kendi elleriyle yıkıverdiler. Malların ve insanların serbest dolaşımı rafa kalktı. Her ülke kendi tedbirini almanın telaşına düştü. Sys Picot anlaşmasının taraflarından Fransa başkanı Macron, virüsle mücadele için Türkiye’den yardım istedi.
Sys Picot ile Osmanlı’dan kopartılan ülkelerin de aralarında olduğu 22 İslam ülkelerinin haritalarının değiştirilme planı ne oldu dersiniz. Fas’tan Endonezya hatta Doğu Türkistan’a kadar olan bu bölge sömürüldüğü için dünyanı en fakir bölgesi. 25 doların altına inen petrol fiyatlarıyla ekonomisi petrole bağlı olan İran, Irak ve Körfez ülkelerinin ayakta kalma ve direnme şansları çok zayıf. Libya’da devletlerin beceremediği taraflar arası uzlaşıyı korona sağladı. Taraflar ateşkesi kabul ettiler.
Suriye ve Yemen’de savaşın nereye evrileceği ayrı bir konu. Son gelen haberlere göre, Esed Rejim birlikleri Ayn-El Arap ve Münbiç’ten çekilmeye başladılar. İdare edemeyeceği bölgeleri terk ediyorlar.
Şayet korona ile mücadelede başarı elde edilemezse küresel ve bölgesel sistemleri ayakta tutan devletler çökebilir. Enkazın altında kimlerin kalacağı ise malum. Korona sonrası Avrupa ve Afrika, Ortadoğu ve Asya’da ABD’nin asker tutup tutmayacağı, tutacaksa ne kadar tutacağı şimdiden konuşuluyor. ABD ve batı askerleri artık dünyayı sömürmek için değil kendi iç güvenliğini sağlamak için kullanmaya mecbur olacak. İtalya’da, Fransa’da, İspanya, İngiltere ve Almanya’da kamu güvenliğini sağlamak tuvalet kağıdı kavgalarını önlemek için sahaya iniyorlar. Kaliforniya’da, Washington’da, Meksika sınırında daha çok askere ihtiyaç duyacaklar.
Uluslarası sistemin çökmesi ırkçılık ve gruplar arası çatışmaları nasıl etkileyeceği ayrı bir soru işareti. Korona’dan önce İslam ülkelerine böl yönet taktiği uygulayan batı artık kendi bölünmesini konuşacak. İtalya’da Kuzey-Güney, veneto -lombardiya, İspanya’da Katalonya, Fransa’da Korsika, Belçika’da Flaman bölgesi, İngiltere’de Kuzey İrlanda, İskoçya artık kendi başlarının çaresine bakmanın yollarını arayacaklar.
Dünyanın dört bir yanından topladığı yasadışı yerleşimciler, kurduğu ve yönettiği terör örgütleriyle bölgede var olmaya çalışan İsrail için de korona yeni bir milat olacaktır. Nil-Fırat hülyasıyla armegedonu hortlatamayan şeytani akılın artık işgal ettiği bölgelerden çekilme vakti geldi. Koronalı sayısı 900’ü geçti.
Herkes için yeni bir Milat olacak bu dönemde Müslümanlığımızı, insanlığımızı unutmadan yine hakkın ve hakikatin yanında yer alarak, enerjimizi öldürmek için değil yaşatmak, yıkmak için değil yapmak için harcarsak yeni dönemin parlayan yıldızı Türkiye olacaktır. Bu dönem PKK pislikleri dahil her türlü pislikten arınma tertemiz bir dünyaya göz açma dönemi olacaktır. Vesselam….
