Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Haziran 2019

Dünyayı yöneteceğiz 2023’ten sonra

Yeni AK Parti iktidarı 2023’ten sonra başlıyor. 31 Mart 2019 yerel seçimlerini; özellikle de İstanbul seçim sonuçlarını, zorlama bir şekilde yorumlayarak, adete AK Parti’nin çöktüğünü, bittiğini iddia edenler var. Halbuki asıl iktidar, 2023’ten sonra başlayacak. 2023’ten sonra yeni bir Türkiye kurulmuş olacak. Yeni Türkiye, asıl atılımlarını (yeni bir dünya kurarak) 2023’ten sonra yapacak. Türkiye, asıl ‘yükseliş dönemini’ 2023’ten sonra yaşayacak.

Türkiye’nin büyümesine ayak bağı olan, Türkiye’nin ilerleyişinin önündeki en büyük engeller olan; CHP ve PKK (HDP)’yı, 2023’ten sonra iyi günler beklemiyor. Türkiye’yi ise (birlik ve beraberliğimizi korumaya devam edersek), çok iyi günler bekliyor. Yeni bir dünya kurmanın zamanı yaklaşıyor. AK Parti, 2023’e kadar yeni Türkiye’nin kuruluşunu tamamlıyor. 2023’ten sonra ise, yeni bir dünya kuracağız. AK Parti; 2023’e kadar Türkiye’yi yönetecek, 2023’ten sonra ise, dünyayı yönetecek. Yeni birlikler kurmalıyız. Balkanlara, Kafkaslara, Orta Asya’ya, Uzak Doğuya, Latin Amerika’ya, … bütün dünyaya açılmalıyız. Anadolu Selam/Barışı (PaxAnadolu) Düzeninin temellerini atmalıyız. Daha yeni başlıyoruz.

*

AB çöküşe doğru gidiyor, Selam/Pax-Anadolu yükseliyor

İslam dünyasında ırkçılık inişte, Avrupa’da (radikalizm) yükselişte. Dünya melezleşiyor, ırklar birbirine karışıyor ama, Avrupa'da ırkçılık gittikçe yükseliyor. Son Avrupa Parlamentosu seçimlerini, aşırı/radikaller kazandı.

AB çöküşe doğru sürüklenirken, Anadolu Barışı (Selam/Pax-Anadolu) Düzeni, bir alternatif olarak yükselmelidir.

2. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan Avrupa düzeninin çöküş emareleri, Pazar günü sona eren AP seçimleriyle bir kez daha görüldü. Düzeni ayakta tutan merkez sağ ve sol partiler, dört büyük ülkede; Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya’da büyük kayıplar yaşadı. Avrupa Birliği kısa sürede toparlanamazsa, dağılması kaçınılmaz hale gelebilir.

Uluslararası bütün gelişmeler/krizler, Türkiye’nin yeni bir dünya (Pax-Anadolu) kurması için büyük fırsatlar demektir. Bu fırsatlara hazır olmak gerekiyor. İstanbul seçimlerinden sonra, Erdoğan (Cumhurbaşkanlığı), büyük ölçüde dış politikaya, (arttırılmış) başkan yardımcıları ve bakanlar da iç politikaya ağırlık vermelidir. 2023’ten sonra; Yeni Türkiye, artık yeni bir dünyanın temellerini atmalıdır. Anadolu (Selam) Barışı Düzeni’nin temelleri, 2023 ile birlikte atılmalıdır. Artık zamanıdır. AK Parti de Türkiye de İslam dünyası da bu yeni (Anadolu Barışı) düzende hayat bulacaktır.

*

ANADOLU (Dünya ) Halayı

Dünyanın 213 ülkesinden seçilen 213 kişilik bir ekip kurulabilir. Aynı zamanda 81 ilden seçilen, 81 kişilik halay grubu kurulabilir. Bu halay ekibi haftada birkaç ile giderek gösteriler yapabilir. Birlik ve beraberlik için, Türkiye’nin yumuşak gücü (SELAM) için önemli bir katkı sağlar.

*

Anadolu/Dünya Merkez Banaksı

TÜRKİYE, dünyanın en büyük MERKEZ BANKASI'nı kurmalıdır. VAN GÖLÜ çevresi kamulaştırılarak, İSVİÇRE gibi, VAN GÖLÜ çevresi BANKALAR ŞEHRİ'ne dönüştürülebilir. Ülkeler, VAN GÖLÜ bankalarını en güvenilir bankalar olarak görerek, paralarını buraya getirebilir. İsviçre yerine VAN alternatif hale getirilebilir. Van ve İstanbul dünyanın yeni finans merkezleri haline getirilebilir. Spor, kültür sanat üzerinden hareket edilerek, yeni bir dünyanın (pakt/pax) temelleri atılabilir. Anadolu olimpiyatları, Van Gölü Olimpiyatları, … yeni bir dünya düzeninin temellerini atmak için en etkili yollardan biri olabilir.

*

Kemalizm (CHP ideolojisi) ve Apoizmin (PKK/HDP) sonu, 2023

Kemalizm gidiyor, ATATÜRKÇÜLÜK kalıyor. Kemalizm uydurulan bir kavram ve o da Apoizm (PKK) gibi bir tür faşizm. Atatürkçülük (Erdoğancılık), "geri kalmış bir ülkenin çağdaş uygarlık düzeyine erişmek için gösterdiği büyük çabayı ifade eder." Atatürkçülük/Erdoğancılık, aynı zamanda milli bağımsızlık demektir. Kemalizm tarikatı ve LAİKLİK cemaati en büyük İRTİCA (gericilik), Atatürkçülük/Erdoğancılık ise ilericiliktir. Kemalizm, uydurulan bir kavram. Atatürkçülük/Erdoğancılık ise bir dünya görüşü. Kemalizm bir ideolojidir. Kemalizm ideolojisi, 2023'te bitiyor. Atatürkçülük/Erdoğancılık ise; milli bağımsızlıktır ve bitmez. AK Parti ve ERDOĞAN, Atatürkçülüğü, ATATÜRK ilke ve inkılaplarını yeniden yorumlamalıdır. Özellikle laiklik, milliyetçilik, inkılapçılık, … gibi ilkeler yeniden yorumlanmalıdır. Atatürk ilkelerine; ERDOĞAN dönemindeki yeni ilke ve inkılaplar da eklenerek, Anadolu İlke ve İnkılapları olarak genişletilebilir. ATATÜRK, CHP’nin istismarından tamamen kurtarılmalıdır. Yeni Türkiye ilke ve inkılapları, tam bir ‘Anadolu Sentezi’ olmalıdır. Anadolu sentezi demek, İslam ve İslam dünyası demektir.

*

CHP’nin 100 yıllık saltanatı ancak 2023’te bitebilir.

CHP’nin ruhu hala Türkiye’de dolaşıyor. CHP’nin ruhu hala FETÖ ruhu gibi devlet kurumlarında dolaşıyor. Cumhuriyetin 100. yılında yeni devletin kurulması tamamlanmış olacak. Anadolu ancak, 2023 yılında tam iktidar olacaktır. YARGIDA üniversitelerde, … devletin bütün kurumlarında hep iktidar olan CHP’nin saltanatı, ancak 2023’te bitebilir. TÜRKİYE, 2023'ten sonra yeni bir tarih yazacaktır. FETÖ gibi devlete sızan Kemalizm de çok sayıda darbe yaptı.

KEMALİST Cemaat TSK’ya sızarak, Atatürk adını kullanarak 27 Mayıs darbesini yaptı ve Adnan Menderes’i astı.

KEMALİST Cemaat TSK’ya sızarak, Kenan EVREN ile 12 Eylül Darbesini yaptı

FETÖCÜLER TSK’ya sızarak, cemaat adını kullanarak, Fetullah GÜLEN ile 15 Temmuz Darbesini yaptı

TÜRKİYE'nin en İRTİCA tarikatı: KEMALİZM TARİKATI

Türkiye'nin en büyük en gerici tarikatı: LAİKLİK CEMAATİ

Laikçiler ve Kemalistler, hem tarikattır hem cemaat. Kemalizmin Gülenizmden bir farkı yok. İkisi de darbeci.

Kemalizm ayrı Atatürkçülük ayrı. Gülenizm ayrı Nurculuk ayrı.

Kemalizm ile Atatürkçülüğü, Gülenizm ile Nurculuğu birbirinden tamamen ayırmalıyız. Tıpkı PKK ile Kürtlerin birbirinden ayrılması gibi.

PKK (HDP) da CHP de 2023 sonrasında yok. Türkiye’nin geleceğinde; ne CHP olacak ne de PKK (HDP) olacak.

CHP'nin ruhu, ÇANAKKALE RUHU ile

PKK (HDP)'nın ruhu, SELAHADDİN EYYYUBİ RUHU ile yer değiştirecektir.

Türkiye, samimi, vatansever Atatürkçülerle, Kürtleri kazanacaktır.

TÜRKİYE, 2023 tarihinden sonra yoluna; PKK (HDP) ve CHP olmadan devam edecektir. CHP ve yapay ideolojisi olan Kemalizm gidecek ama, Atatürk ve Atatürkçülük yeniden çağa göre yorumlanarak kalacak. Giden Atatürk değil CHP ve Kemalizm olacak.

*

PKK’nın çelişkileri büyüdü

PKK’nın çelişkileri de gün geçtikçe artıyor. 40 yıldır ne söyledilerse, özellikle 31 Mart yerel seçimlerinde tam tersini yaptılar. 31 Mart seçimleri aslında, Hudeybiye Barışı örneğinde olduğu gibi muhteşem sonuçlar doğurdu. Her kayıp gibi görünende de aynı zamanda büyük bir hayır vardır. Biz bilemeyiz, ALLAH bilir.

PKK (öncülleri ve ardılları HDP);

MHP’yi eleştiriyordu, MHP diyen Kürtlere HAİN diyordu. 7 Haziran genel seçimlerden sonra MHP’ye koalisyon teklif etti, 31 Mart seçimlerinde ise ülkücü adaylara oy verdi.

CHP (Kemalizm)’yi eleştiriyordu, Dersim, Zilan, … diyordu, gitti 31 Mart yerel seçimlerinde CHP ile seçim ittifakı yaptı. İstanbul seçimlerinde de sahaya inerek CHP adayı için çalışacak.

İslamcılığı (Erbakan), İslam (Şeriat)’ı eleştiriyordu, Refah Partisi dini kullanarak Kürtleri kandırıyor diyordu. 31 Mart yerel seçimlerinde Saadet Partisi ile seçim ittifakı yaptı. Şanlıurfa’da adaylarını bile geri çekti.

ABD’yi (Abdullah Öcalan’ı Türkiye’ye teslim ettiği için) eleştiriyordu, emperyalist ABD diyordu, ABD’ye karşıydı, ABD ile (PKK/PYD/YPG) Suriye’de ittifak yaptı. ABD askeri oldu 40 yılın sonunda. Komünist ideolojisi ile kapitalist ABD’nin kiralık askerleri oldular.

İran’ı eleştiriyordu, İran Kürtleri idam ediyor diyordu. İran’da (Kandil) kampları var.

ESED rejimini eleştiriyordu, ESED Kürtlere kimlik bile vermiyor diyordu, şimdi ESED’e petrol bile satıyor.

IŞİD’e karşıydı, şimdi IŞİD ile birlikte hareket ediyor.

Saddam rejiminin yaptığı Halepçe katliamını da, malzeme/meze olarak kullanıyordu, Halepçe katliamında Saddam rejimi ile barış içindeydi. Saddam rejimine bir kurşun bile sıkmadı.

Türkiye ile çatışmak için tek sebep dahi yokken, çözüm sürecini bitirerek, Kürtlerin devleti olan Türkiye ile çatışmalara devam ediyor.

Emekçiyim diyordu, işçileri öldürdü.

Çevreciyiz diyordu, bombalarla, mayınlarla, eyplerle, çevreyi katlediyor.

Kürtler için mücadele ettiğini iddia ediyordu, en büyük zararı Kürtlere verdi.

Kadın, çocuk, … demeden yüzlerce katliam yaptı.

40 yılın sonunda geldiği yer, koca bir HİÇ

Her şeyden önemlisi PKK, Kürtlerin dininin (İSLAM) düşmanıdır.

PKK (HDP) gittikçe çıldırıyor. Malzemeleri tamamen tükenmek üzere.

Güneydoğu’ya yatırım yok diyemiyor.

Kürtler eziliyor diyemiyor.

Kürtçe yasak, Kürtçe konuşamıyorum diyemiyor.

Kürtçe TV yok, diyemiyor.

Ayrımcılık yapılıyor diyemiyor.

Çünkü Erdoğan bütün bunları ortadan kaldırdı.

ERDOĞAN’dan neden nefret ediyorlar?

Çünkü; Erdoğan, Kürtleri PKK’dan büyük ölçüde kurtardı.

ERDOĞAN, mazlumun yanında zalimin karşısında bir lider.

ERDOĞAN;

Dünyayı ABD'den,

İslam ülkelerini İsrail'den,

Türkiye'yi CHP'den,

Türkleri FETÖ'den,

Kürtleri PKK'dan,

Alevileri DHKP-C'den,

İslamcıları DEAŞ/IŞİD'tan, … Kurtarabilecek en büyük liderdir.

İşte! Bunun için Erdoğan’dan nefret ediyorlar.

*

HDP (PKK);

Ankara’da Ülkücü Mansur'u,

İstanbul’da Kemalist Ekrem'i,

İzmir'de Mason Tunç'u destekledi.

HDP (PKK);

Diyarbakır’da Kürtçü,

Suriye’de Amerikancı,

Kandil’de İrancı,

Tunceli’de Alevi,

İzmir’de Komünist,

PKK bu çelişkilerle kendi miadını dolduruyor. Erdoğan nefreti; HDP (PKK)’yi de CHP’yi de bitişe, marjinalleşmeye doğru götürüyor. Hayırlı olsun.

***

Haftanın notu:

MHP’nin İstanbul stratejisi oldukça etkileyici oldu. CHP'nin geçmiş (tek parti dönemi) günahlarının bedelini ödeyen MHP, ilk defa Kürtleri büyük ölçüde kazanmaya başladı. Bu strateji, Kürtlerin yıllardır MHP'den beklediklerini büyük ölçüde karşılıyor. MHP'nin İstanbul seçimlerinde kullandığı dil, Kürtleri kazandırır, Türkiye de kazanır, Kürtler de kazanır, MHP de kazanır.

***

Haftanın önerileri

*

KÜRTÇE MEVLİD (PKK kan dökecek HDP ter dökecek)

23 Haziran İstanbul seçimlerinde; PKK kan dökecek, HDP ise CHP (Ekrem bey) için sahada ter dökecek. Bunun etkisini kırmak için, Kürtçe Mevlid organizasyonları yapılabilir. Selahaddin Eyyubi, Bediüzzaman, Fatih Sultan Mehmet, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Adnan MENDERES, … ve Kurtuluş savaşı kahramanları için, KÜRTÇE MEVLİT verilebilir.

*

AK Cumhuriyet Partisi ya da Cumhuriyet AK Partisi

Daha önce Eurasia Diary haber sitesi ile (Cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Parti adayı ile AKP'li aday yarışacak, 19.04.2017) yapmış olduğumuz bir röportajda, AK Parti’nin ismini değiştirmesini önermiştik. AK Cumhuriyet Partisi ya da Cumhuriyet AK Partisi isimlerini önermiştim. Yıllardır iktidarda olmanın getirdiği doğal yıpranmışlığın önüne geçmek için, AK Parti ve Erdoğan’ın önünde böyle bir tercih adeta zorunlu olarak duruyor. AK Parti; ya isminde bir değişiklik yaparak yeni bir partiye dönüşmeli ya da dış politika stratejisi ile ilgili önümüzdeki en az 50-100 yılı etkileyecek büyük bir proje (Anadolu Selam/Barışı-Pax-Aandolu) strateji ile yoluna devam etmelidir. Bu strateji hem yıkıcı muhalefeti hem de kurulacak yeni partilerin AK Parti ve Erdoğan’a verebileceği olası zararları büyük ölçüde etkisiz hale getirecektir.

*

Haydi ANADOLU seçim büroları

İSTANBUL demek ANADOLU demektir. AK Parti, İSTANBUL seçimlerinde, "HAYDİ ANADOLU" seçim şarkısını kullanmalı. ANADOLU demek İSTANBUL demektir.

Haydi ANADOLU

Haydi İSTANBUL

Haydi İSLAMBOL

Seçim büroları açılmalı

AK Parti, Esenler, Harem, ... Otogarlarında ‘HAYDİ ANADOLU’ seçim ofisleri de açmalı.

*

PKK (EROİN)’nın Uyuşturucu Ticareti Dosyası açılmalı

İSTANBUL seçimlerinden önce; PKK'nın 'UYUŞTURUCU DOSYASI' açılmalı. Bütün Kürtler PKK'nın uyuşturucu ticareti yaptığını biliyor. Bütün Kürtler, PKK'nın EROİN TİCARETİ yaptığını biliyor. En iyi de PKK (HDP)'lılar biliyor. PKK uyuşturucu dosyasının açılmasının zamanı gelmiştir.

*

Adnan Menderes, 27 Mayıs Darbesi ve CHP’nin rolü

23 Haziran seçimlerine kadar sürekli; 27 Mayıs Darbesi ve CHP'nin darbedeki rolü üzerinden; etkinlikler, paneller, konferanslar, mevlitler, ... düzenlenebilir.

***

İstanbul üst kimliği oluşturulabilir.

23 Haziran seçimleri, İstanbul üst kimliği için de önemli bir fırsat. 81 ilden insanlarımızın yaşadığı en büyük ANADOLU kenti İSTANBUL. Üst kimlik İSTANBUL, alt kimlikler; VAN, Trabzon, Iğdır, Edirne, İzmir, Antalya, Şırnak, Konya, … olabilir. İstanbullu olma bilinci oluşturmak için büyük bir fırsat var önümüzde. Türkiye’yi karıştırmak isteyenler, İstanbul üzerinden oyun kuruyorlar. İstanbul üzerinden bu oyunlar bozulabilir. Türkiye’nin birlik ve beraberliği İstanbul’dan geçer. İstanbul ve VAN kardeş iller olarak belirlenebilir. Van’daki AK Parti belediyeleri ile İstanbul Büyükşehir kardeş belediye protokolü yapabilir. AK Parti’nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki belediyeleri ile İstanbul ilçe belediyeleri kardeş belediye protokolleri yapabilir. Silivri (MHP) ile Ağrı (AK Parti) belediyesi, ERDOĞAN ve Devlet BAHÇELİ şahitliğinde, Savcı SAYAN ile Volkan YILMAZ bir protokol yapabilir.

*

Adnan Menderes Adası

Adnan MENDERES ve arkadaşlarının idam edildiği Yassıada'nın adı, Adnan MENDERES (özgürlük ve demokrasi) Adası olarak değiştirilebilir.

***

34 sözde yazar ve gazeteci, PKK’lı Selahattin Demirtaş ile evcilik oyunu oynuyorlar

“Ahmet Tulgar, Ayşegül Doğan, Bêritan Canözer, Çiğdem Toker, Ece Temelkuran, Doğan Tılıç, Fatih Polat, Fehim Taştekin, Gaye Boralıoğlu, Gökçer Tahincioğlu, Hasan Cemal, Hatice Kamer, İmran Ayata, Kemal Varol, Latife Tekin, Mehveş Evin, Melis Alphan, Murat Özyaşar, Nadire Mater, Nevşin Mengü, Orhan Koçak, Özgür Amed, Pınar Öğünç, Şalom gazetesi, Yetvart Danzikyan, Selim Temo, Selin Girit, Sedat Ergin, Sema Kaygusuz, Semih Gümüş, Şener Özmen, Timour Muhidine, Yıldırım Türker ve Zehra Doğan” bu listedeki sözde gazeteciler; sadece Kobani olaylarıyla 52 insanın ölümüne sebep olan Selahattin’i yere göğe sığdıramıyorlar.

Selahattin’in Kobani provokasyonu tutsaydı, bugün Türkiye Suriye gibi bir iç savaş ve parçalanmayla karşı karşıya kalmıştı. Türkiye’de dış güçler bugün cirit atıyor olacaktı. Anadolu kim bilir kaç ülkenin işgali altında olacaktı.

Davasını bırakıp, kendi canını kurtarmak için ülke ülke kaçan Abdullah ÖCALAN yakalanmadan önce, PKK ile çatışmalarda kaybettiğimiz kişi sayısı ile Selahattin’in etkili olduğu dönemi karşılaştırdığımızda, Selahattin’in sebep olduğu ölümler Öcalan’ın sebep olduğu ölümlerden daha fazla. Selahattin çözüm sürecini bitiren aktörlerin başında geliyor ve PKK’ya katkısı Öcalan’dan bile daha fazla. PKK yöneticisi olan Kardeşi Nurettin’e: “Türkiye’ye karşı neden silah kullanıyorsun demek yerine, yürü ya koçum” demiyor mu? Yukarıdaki sözde gazeteci ve yazarlar acaba, Yasin BÖRÜ’nün anne babası olsalardı ne düşüneceklerdi? PKK onların çocuklarını öldürmediği için mi, PKK’lı şirin çocuk Selahattin ile çelik çomak, beştaş, … oyunu oynuyorlar?

***

Paradoks (Zorunlu Çelişki) Teorisi

Uluslararası İlişkiler/aktörler, tarihinde hiç olmadığı kadar çelişkili bir olgu ile karşı karşıya. Aynı zamanda Türkiye siyasi aktörleri de tarihinde hiç olmadığı kadar çelişkili bir olgu ile karşı karşıya. Tam bir çelişkiler çağındayız. Bunu karşılayan en iyi teorinin, ‘Paradoks (Zorunlu Çelişki) Teorisi’ olacağını düşünüyorum.

*

ABD hem Türkiye ile müttefik hem PKK (YG/PYD/HDP)’yı destekliyor.

ABD hem PKK/YPG/PYD, IŞİD/DEAŞ,… gibi terör örgütlerine silah veriyor, hem terör listesine almış.

*

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, … HDP (PKK) ile seçim ittifakı yapabiliyor.

***

Suriye’de;

ABD; Türkiye, İran, Rusya, … ile savaşıyor.

Rusya; ABD, … ile savaşıyor.

İran; ABD, … ile savaşıyor.

Türkiye; ABD, ESED rejimi, PKK/YPG/PYD, IŞİD/DEAŞ, … gibi güçlerle savaşıyor.

Bu gerçek ortadayken, kimse itiraf edemiyor. Çünkü kaçak bir savaş yaşanıyor. Kimse açıktan birbiri ile savaşmaya cesaret edemiyor. Daha büyük yıkımlardan korkuluyor.

Dünya dengeleri, uluslararası dengeler ve Türkiye iç politik dengeleri, çelişkili olmayı ve kısa süreli ittifakları zorunlu hale getiriyor.

*

Türkiye;

dün, Sovyetler Birliği (Rusya) ‘nin tehditlerinden dolayı ABD ile yakınlaşmıştı.

Bugün ABD tehditlerinden dolayı Rusya ile yakınlaşmış durumda.

Zamanın şartlarına ve ülke çıkarlarına göre müttefikler ve politikalar değişir. Türkiye, özellikle 2. Abdülhamid döneminden beridir bir denge stratejisi izliyor. Bu dengeyi korumak gereklidir.

***

Yeni yargı reformu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yargı reformunu açıkladı. Türkiye, dünyanın ‘Adalet Adası’ olma yolunda çok önemli bir adım attı. “Dünyanın en ‘Adil Ülkesi Türkiye’ olacak”, şiarıyla hareket ederek, Türkiye’yi bir adalet abidesine dönüştürmenin bütün adımlarını atmalıyız. Bu da ancak yeni bir anayasa ile mümkündür. Tabi ki; suç işleme özgürlüğü yok. Bazıları adalet değil, suç işleme özgürlüğü istiyor.

Yılladır kan döken, beşikteki çocukları dahi öldüren PKK, Erdoğan adaletsiz diyor.

15 Temmuz gecesi darbe yapan FETÖ, Erdoğan adaletsiz diyor.

PKK’lı Selahattin Demirtaş, Erdoğan adaletsiz diyor.

FETÖ elebaşı, yüzbinlerce insanın acı çekmesine sebep olan Fetullah Gülenve fetöcüler, Erdoğan adaletsiz diyor.

Öğretmen öldüren, beşikteki çocukları öldüren PKK, adalet istiyor.

Darbe yapan FETÖ, adalet istiyor.

Erdoğan’ın canına kasteden FETÖ ve PKK, adalet istiyor.

Erdoğan’ı Kaddafi gibi linç etmek için bekleyenler, adalet istiyor.

Biz sizin ADALET değil, suç işleme özgürlüğü istediğinizi biliyoruz.

Siz Erdoğan’ın yerinde olsaydınız, ne kadar adil olacaktınız? Erdoğan kadar ADİL olabilecek miydiniz?

Hala;

40 yıldır kan döken PKK elebaşına Sayın Abdullah ÖCALAN diyorsan,

15 Temmuz akşamı Türkiye’yi ABD adına işgal etmeye kalkışan FETÖ elebaşına hocaefendi diyorsan,

Sen ADALET değil, suç işleme özgürlüğü istiyorsun.

Kusura bakmayın, Türkiye’de suç işleme özgürlüğü yok. Tam tersine adaletin yerini bulması var. Adalet var. Suçluya suçsuz muamelesi yapmak, en büyük adaletsizliktir.

Türkiye, henüz istediğimiz standartlarda adaletin sağlandığı bir ülke değil. Bu konuda önemli eksiklikler var. Yargı ve devlet mekanizması çetelerden temizlendikçe, adalet sistemi de gittikçe oturuyor. Türkiye, adalet ve insanlık peygamberi, peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’in adalet teorisini pratikleştiren Hz. Ömer (R.A.)’in adaletine geçmeye çalışıyor. Erdoğan liderliğinde, dünyanın en ADİL ülkesi olma yolunda ilerliyoruz.

Hala şunu aşamadık;

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ten nefret edenler, Kurtuluş Savaşını küçümsüyorlar.

Gazi Recep Tayyip ERDOĞAN’dan nefret edenler, 15 Temmuz 2. Kurtuluş Savaşını küçümsüyorlar.

Hiç gerek yok. Gerçek neyse onu ifade edelim.

15 Temmuz gecesinin önemli kahramanları;

ERDOĞAN, ATATÜRK rolünde

BİNAELİ bey de Kazım KARABEKİR rolündedir.

Her insanın eksikleri, hataları, olumlu-olumsuz yönleri vardır. Eksikler, bütün hakikati ortadan kaldıramaz. Adalet, hakkı teslim etmektir. Herkesin hakkını teslim etmeliyiz.

***

Haftanın önemli notları:

1. HDP normal bir parti değil, silahlı bir partidir. HDP (PKK), klasik anlamda bir siyasi parti değildir. Geçmişten gelen ve Türkiye’nin iç politik dengelerinden kaynaklanan, fiili bir durumdur. HDP (PKK)’nin siyasi parti olarak kabul görmesi, yasal/kanuni bir durumu değil, fiili bir durumu ifade eder. Yeni bir yasa ile; dış güçlerle işbirliği yapan, şiddeti destekleyen, terör örgütlerine eleman ve para gönderen, terör örgütü gibi silahlı kolları olan partiler, … TBMM kararı olmadan, Anaysa Mahkemesi tarafından kapatılacak şekilde, … bir yasa TBMM’den çıkarılmak yerine. Abdullah ÖCALAN üzerinden, HDP/DBP feshedilerek, yeni bir parti kurmaya zorlanmalıdır. Aksi halde, Türkiye’de de; Lübnan, Filistin, … ve Irak gibi ülkelerde olduğu gibi her siyasi partinin silahlı ordusu olur. HDP, ancak böyle, kısmen de olsa, PKK’dan kurtarılabilir. Kapatılma yerine yeni bir konsept uygulanabilir. Tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek İstiklal Marşı, tek ordu, … ile sorunu olmayan bir parti, Abdullah Öcalan üzerinden kurdurulabilir. Bu, HDP (PKK)’nin de Abdullah ÖCALAN’ın da EN SON şansı olmalıdır.

*

2. İstanbul seçim sürecinde, tarım (TOHUM), hayvancılık, … gibi konularda yapılan çalışmalar yeterince anlatılamamaktadır. Özellikle yerli tohum ile ilgili yapılan çalışmalar anlatılmalıdır.

*

3. AK Parti, 81 ilde yapmış olduğu projeleri, 31 Mart yerel seçimlerinde anlatmada çok eksik kalmıştı. İstanbul seçimlerinde bu açık kapatılmalıdır. 81 ilde yapılan ve yapılacak olan binlerce proje, İstanbul seçim sürecinde halka etkili bir şekilde anlatılmalıdır. İstanbul’un bütün ilçelerinin belli meydanlarında, gerçekleşmiş ve gerçekleşecek olan binlerce proje, her gün (canlı yayınlarla) anlatılmalıdır.