Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Temmuz 2014

Düşen Elma Metaforu

*Eyyüp Azlal

Yerçekimini keşfeden ünlü bilim adamı Isaac Newton'ın başına elma düşüp düşmediği hala meçhul. Ama gerçek şu ki elma yere düşerken O, bunu görmüştür ve gözlemlemiştir. Yine de bizim için bu devasa buluşun efsanesi önemli. Newton, başına elma düşmeyene kadar iyi bir fizikçi olmanın ötesinde iyi bir matematikçi, iyi bir ilahiyatçı ve iyi bir filozoftu.

Hikayemize dönelim; Newtoon, Akşam yemeğinden sonra sıcaklığın etkisinden bunalmış ve arkadaşlarıyla birlikte bahçede çay içmeye gitmiştir. Altında oturdukları ağaç elma ağacıdır. Newtoon, yerçekimi yasası üzerinde yıllardır uğraştığı çalışmaları artık sonlandırmak üzeredir. Ama yaptığı işlemler ve araştırmaları bir sonuca bağlayamamış ve derin düşüncelere dalmıştır.

Onun bu düşüncesi karamsarlığa değil tamamen ümitvar bir mecraya doğrudur. Çünkü Newtoon Allah'a inanan, Allah'ın takdirine karşı tam bir tevekkül içinde olan bir bilim adamıdır. Çünkü O, pek çoğumuzun bilmediği Hristiyanlığa sonradan eklenen teslisi reddeden gerçek bir Hristiyan'dı. Kendisi bununla birlikte Allah'ı bilmenin iki yolu olduğunu düşünüyordu. Birincisi Allah'ın gönderdiği kutsal kitaplar, diğeri de Allah'ın eserlerinden olan tabiat idi. Ona göre bilim, Allah'ın varlığını kabulle başlardı.

Newtoon'un bu düşünceleri satıhta kalmamış bizatihi eyleme de dönüşmüştür. O, Hristiyanlık içine karıştırılan pagan kültürüne karşı bir mücadele başlatmış. Bu mücadelesinde Hristiyanlıkta Hz. İsa'ya atfedilen doğum günü ve yılbaşı olarak kutlanan (31 Aralık) 25 Aralık tarihinin aslında Mani dininin temsilcisi olan Mani'nin doğum günü olduğunu ispatlamıştır. Newton'a göre Hristiyanlık, pagan adetlerini silmek için Hz. İsa'ya 25 Aralık'ı doğum tarihi olarak buldu. Halbuki İsa, 25 Aralık'ta doğmadı. Mesela Ortodokslar Hz. İsa'nın doğum gününü 6 ile 11 Ocak arası kutluyorlar.

Samimi bir şekilde Allah'ın rızasını taleb eden bir bilim adamı olan İsaac Newton daha bir üniversite öğrencisiyken canlılardaki simetrinin şans eseri olarak açıklanmayacağını, ancak bir tasarım eseri gelişebileceğini savunmuştur. O, şunu düşünüyordu. Allah, evreni yarattıktan sonra geri çekilmemiştir. Hala aktiftir ve evrene müdahale etmektedir.

İşte bu sorularla baş ağrılarına tutulan Newtoon şunları düşünüyordu. Neden her şey bir noktada birleşmiyor, evren sabit duruyordu? Newton'a göre bunun olmasını Allah engelliyordu, devamlı olarak gök cisimlerini birbirinden uzakta tutuyordu. Dolayısı ile Newton, yerçekiminin hem Allah'ın var olduğunu, hem de bu yüce varlığın devamlı olarak evrende aktif olduğunu gösterdiğini düşünüyordu. O'na göre İncil'in gösterdiği de buydu. İncil, evrene devamlı müdahale eden, onu yöneten bir Allah'tan bahsediyordu.

Newtoon, günlerdir, aylardır hatta yıllardır kafasını kurcalayan, beynini kemiren düşüncelerden ancak kafasına elma düştükten sonra rahatlamıştır. Neden mi? Çünkü O, aradığı formülü bu rastgele gibi görünen bir tabiat olayında bulabilmişti.

Peki, Newton'dan önce ağacın altında yıllarca kalıp da kafasına elma düşen yok muydu? Belki elma ile birlikte kafasına armut, portakal ya da başka bir cisim de düşen olmuştur. Ama bunların hiç biri yerçekimi kuvvetinin denklemi peşinde değildi. İşte ilim böyle bir şeydir. Siz neyi severseniz Allah da onu size sevdirir ve asan kılar. Yeter ki biz azmedelim. Önümüze taşlı yollar, patikalar, dikenler çıkabilir.