Dolar (USD)
32.21
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2455.05
BIST 100
10313.05
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Ekim 2014

Düşünce Odağı

Dergiler, düşüncelerin yeşerdiği, duyguların bereketlendiği ocaklardır. Geçmişten bu yana her dergi idarehanesi adeta edebiyat ve sanat mahfili olmuştur. Kültür sanat dünyamızı bugün ayakta tutan damarlardan biri de şüphesiz bu yayın organlarıdır. Yeni dergileri tanıtmak, duyurmak, sanatseverleri bu gül destelerinden haberdar etmek ise bir görev.

1453 İstanbul Kültür ve Sanat Dergisi 20'nci sayısında "İstanbul u00c2dabı"nı kapak konusu yapmış. "Edeb Yahu00fb" anlayışının hakim olduğu toplumlarda terbiye kavramı önemli. Zira İstanbul Türkçesi gibi bir de İstanbul u00c2dabı vardır. Dergide makalesi yer alan kıymetli ilim ve fikir adamı Prof. Dr. Sadettin Ökten, buna "İstanbul Mektebi" diyor. Okuyucularını İstanbul'u yeniden keşfe davet eden Hoca şöyle diyor: "Bu mübarek beldenin her köşesinde nice mübarekler var, çağdaş koşuşturmalardan asude kalmış bir zamanınız ve endişelerden aru00ee bir huzurunuz varsa işte oralar feyz ve bereket pınarları sizi bekliyor koşunuz." Mehmet Kamil Berse ise "İstanbullu Olmanın u00c2dabı"nı anlatıyor yazısında. Nevin Meriç "Değişen İstanbul'da Değişen u00c2dab-ı Muaşeret" üzerinde duruyor. İstanbul adabı deyince şüphesiz akla ilk gelen isimlerden biri, haza bir "İstanbul Beyefendisi" olan gazeteci yazar Mehmed Şevket Eygi'dir. Eser Postallı'nın yazarla yaptığı mülakat bir çok güzelliği ve inceliği bünyesinde barındırıyor. Abdülbaki Gölpınarlı'nın iktibas edilen "Mevlevi Tekkesine Nasıl Gidilir?" yazısı da büyük bir medeniyetin sosyal hayata akseden zarafetine işaret ediyor. Fatih Dalgalı ve H. Halit Atlı'nın, Gülnara Seitvaniyeva ile büyükdedesi İsmail Gaspıralı hakkında yaptıkları röportaj değerli bilgiler ihtiva ediyor. Dikkatle okunması gerek. Akın Kurtoğlu, Rahşan Tekşen, Gülsüm Sezgin, Adnan Özyalçıner, Elveda Bayraktar ve Ayşe Sevim derginin diğer yazarları. Son yazı, bizim merhum şairimiz Bekir Sıtkı Erdoğan'a dairdir.

Bu yıl içinde yayıma başlayan ve henüz üçüncü sayısını çıkaran Şehir ve Kültür, sanat edebiyat çevrelerinde büyük bir ilgi ile karşılanıyor. Yeni sayısında konu mühim: "Batıda Bir Medeniyet Burcu Endülüs." Yıldırım Aganoğlu kaleme almış. Dr. Metin Eriş'in rahmetli Fethi Gemuhluoğlu'nu anlattığı "Hoş Bir Ahbab Ararım" yazısı bir fikir, gönül ve ideal adamının, kutlu bir öncünün hayatından derin çizgiler taşıyor. Gemuhluoğlu ile yıllarca birlikte olan, dostluğunu kazanan Eriş, bize yeni ufuklar gösteriyor. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Kamil Berse'nin, "Şehirde Estetik ve Kültüre Saygı" yazısı, İbnülemin Mahmut Kemal'in şu mısralarıyla başlıyor: "Nereden geldin hangi yere gidersin, / Böyle niçin körü körüne gezersin / Ne edersen sen kendine edersin / Senden gelir ne gelir ise sana." Şehir ve Kültür'deki bazı yazılar ve sahipleri şöyle: "Şehrin Çekim Yeri: Tiyatro" (Yusuf Dinç), "Metru00fbk Şehirler Kahrolur" (Erkan Çav), "Karamanlı Yunus Emre" (Mustafa Özçelik), "Şehir ve Kültür Sanat" (Recep Garip), "Büyük Doğu Kapaklarının Dili " (Şakir Kurtulmuş), "Maraş'ın Cezbeli Gülleri" (Hasan Ejderha), "Kerpiç Evlerdeki Huzur" (Mehmet Nuri Yardım), "Kaşgarlı Mahmud'un Diyarından" (Mehmet Sılay), "Osmanlı Kudüs'ündeki Kültür Erozyonu ve Misyonerler" (Nurettin Durman).

"Sanılmasın ki bir çocuğun, bir delikanlının içine atılmış harfler, kelimeler ölüdüru2026 Aksine onlar, topraktaki tohumlardan bile canlıdır! Fakat önemli olan şudur ki; bunların hiç biri, gün ışığına çıkmadan anlaşılmaz. Çimlenip yeşerir ve ancak büyüdükten sonra fark edilirleru2026 İşte o vakitu2026 Ya; 'iyi ki' diye başlayan cümleler kurarız, veyau2026 Fakat artıku2026 Ah'lı, keşke'li cümlelerin, bir faydası yoktur!" Bu satırlar onuncu sayısı çıkan Du00eevanyolu dergisinin genel yayın yönetmeni Muammer Erkul'un "Kağıda ekilen harfler" başlıklı yazısından. Du00eevanyolu da Şehir ve Kültür gibi bu yıl okurlara ulaşan ve geniş bir ilgi gören dergilerimizden. Dergi dünyasında da hayat böyle. Kimi ömrünü tamamlar ve okuyucularına veda edip kapanır. Bazen de yeni ümitler, ışıltılar içinde yeni ocaklar, yeni mahfiller, yeni dergiler kurulur. Du00eevanyolu'nda Yavuz Bülent Bakiler, Bekir Sıtkı Erdoğan'ı anlatıyor. Gürbüz Azak'ın "Bir Yusuf" hikayesi en katı kalpleri bile yumuşatabilecek cinsten. Onur Akbaş'ın "Halide Edib'in Romanlarında Hatıralarının İzleri", emek mahsulü bir araştırma yazısı. Dopdolu bir muhteva ile çıkan Du00eevanyolu'nda yazıları bulunanlar arasında şu isimler dikkat çekiyor: Mustafa Necati Özfatura, Mahmut Haldun Sönmezer, İnanç Kara Ölmeztoprak, Mehtap Altan, Uğur Canbolat, Ercümend Korkmaz, Yavuz Dizdar, Güzin Osmancık. Derginin bir bölümünde ESKADER'in düzenlediği "Du00eevanyolu Dergisi" toplantısına katılanların görüşleri topluca veriliyor: İlyas Dirin, Yusuf Dursun, Bestami Yazgan, Cafer Vayni, Mehmet Nuri Yardım, Zeynep Perva Ateş, Ünal Bolat, İbrahim İnal, Ülkü Mahbube Akkoyunlu, Nazlıcan Korkmaz, Ceylan Gümüş, Arif Zorlu ve Süleyman Eldeniz Du00eevanyolu'nun yeni bir ses ve nefes olduğunu kültür dünyamıza taze bir heyecan getirdiğini ifade ediyorlar.

Daha bir çok dergimiz var tanıtılması gereken: Kubbealtı Akademi Mecmuası, Türk Edebiyatı, Mühür, Türk Dili, Bizim Külliye, Somuncu Baba, Derin Tarih, Yüzakı, Genç, Yedi İklim, Zafer, İstanbul ve Edirne Eğitim. Onlardan başka bir yazıda bahsederim inşallah. Dergiler toplumların edebiyatını, sanatını, duygu ve düşünce dünyasını taşıyan ve usul usul akan nehirler gibidir. O nehirlerin kimisi coşkuludur, kimisi de kendi mecrasında sessizce akıp gider. Bütün dergilerimizin aşk ve şevklerini yitirmemelerini, heyecanlarını diri tutmalarını dilerim. Unutulmasın ki, her dergi bir mektep, bir okuldur. Yeter ki hakkı verilsin ve ona sahip çıkılsın. Kalın sağlıcakla.