Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2437.01
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Mart 2018

Edebiyat karın doyurmaz!

Ülkemizde kültür-sanat faaliyetleri çoğu zaman amatörce icra edilmekte. Sanata vakit ve bütçe ayırmak son sıralardadır sanırım. Bireyden başlamak üzere tüm topluma baktığımızda edebiyat, tiyatro, müzik, sinema, resim ve diğer sanat dallarına verilen önemin çok az olduğunu göreceksiniz.

Bir edebiyat profesörü ile hususi bir sohbetimiz olmuştu. Kendisinin bana, "Ne var ne yok, neler yapıyorsunuz?" şeklinde sorusu olmuştu. Ben de kütür-sanat faaliyetleri ile uğraşıyoruz, deyince "boş işler" dedi hoca. Haklısınız hocam, dedim. Çünkü toplumun, devletin her kesiminde böyle görülüyordu.

Edebiyat karın doyurmaz, diyordu ikbal peşinde olanlar. Bir de derdi olanlar ve memleketin ahvalini gece gündüz kafasına takanlar vardı. Birileri amele, makamlarda oturanlar ise bey idi, hatta eksik oldu "beyefendi" idi onlar.

Yıllardır ilimizin, insanımızın ve ülkemizin tarihu00ee ve kültürel değerlerini gündemde tutmak, yeni nesillere aktarmak ve tecrübeleri paylaşabilmek için programlar tertip etmeye çalışıyoruz. Her işte önce fedakarlık ve feragat olmazsa olmazınızdır. Zamanınızı, imkanınızı gönüllü olarak insanlığa harcıyorsunuz. Sonunda tatlı bir hatıra kalıyor geriye.

Bazı kültür-sanat etkinliklerini sosyal medya aracılığı ile görüyoruz. Hemen her yerde bir faaliyet var. Bunları organize eden yüce gönüllü insanları da tanıyoruz. Bu faaliyetlerden birisine şair Mustafa Uçurum ile birlikte katılmıştık. Üsküdar'da Abbara Kahve'de haftanın bir günü muhakkak bir yazar ağırlanıyor. İşte tam da aradığımız kültür ortamı. Abbara Kahve'nin her köşesine kültür sinmiş. Buranın müdavimleri de gerçekten farklı insanlar. Bu faaliyetleri yazar Şakir Kurtulmuş organize ediyor. İş yerinin bir köşesini kültür-sanat söyleşilerine ayıran ve bu köşeyi özel olarak dekore eden kültür insanı Mustafa Yıldırım'ı da anmak ve tebrik etmek gerek. Bu güzelliğin devam etmesi ve yaygınlaşması lazım.

Edebiyat dersleri

Edebiyat dersleri zor geçse de şiiri ne yapıp edip dinletebiliyoruz. Özellikle 12.sınıflarda şiir oldukça yer tutuyor. Üniversite sınavında edebiyattan sınava girmeyecek öğrenciler için edebiyat dersleri önce öğretmen açısından çileye dönüşüyor. Bu konuya daha önce de değinmiştim. Sezai Karakoç'tan bahsettiğim bir ders oldu. Biraz hayatından, şiirlerinden bahsedince dersin sonunda öğrencilerime sordum: Sezai Karakoç'u daha önce duymuş muydunuz? Öğrencilerimden çoğu ilk defa duyduklarını söylediler. İlk defa benim aracılığımla Sezai Karakoç duyuluyordu. Mutlu oldum!

Kültür Belediyeciliği

Karşılık beklemeden gece gündüz koşan yüce gönüllü insanlar tanıdım. Bu insanlar özellikle belediyelerden yardım talep ederek faaliyet yapmak isterler. "Kültür-sanat programlarının sonunda ne oluyor?" diyenler olabilir. Biz de belediyelerin hanelerine kocaman bir artı yazılıyor, deriz. Bazıları da boy boy fotoğraf paylaşarak kültüre ve sanata ne kadar değer verildiği imajını verir. Perde ardındakilerden bahsetmeye değmez! Onlar bu işlerin hamalıdır, bir sonraki programı düşünedursunlar.

Ümraniye Belediyesi 14.sünü düzenlediği resim, şiir ve hikaye yarışmasını sonuçlandırdı. Bizzat tanıdıklarım da ödül almış durumda. Bu yarışma, inanıyorum ki güzel eserlerin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Ödül alan kıymetli dostlarımı da buradan kutluyorum. Sanata verilen değeri, belirlenen ödüller ve gelenek halini alan faaliyetler ortaya koyar. Bu bakımdan Ümraniye Belediyesi güze işler yapıyor.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi de güzel işler yapıyor. Merhum Mustafa Miyasoğlu anısına 2. Hikaye Yarışması tertip edilmiş durumda. Son katılım 22 Nisan 2018. Merhum Emir Kalkan adına da hikaye yarışması düzenleyen Kayseri Büyükşehir Belediyesi diğer belediyelere örnek olur umarım.

Edebiyat karın doyurmuyor görüldüğü gibi. Edebiyat ortamlarında dostluk kurar, vefayı yaşar, bir de bol çay içersiniz. Şu fani dünyadan başka ne beklenir ki?