Dolar (USD)
32.24
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2417.95
BIST 100
10268.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Temmuz 2015

Erdoğan LGBT eylemine katılsın

Olup bitenlerin 'belki' iyi tarafı ne derseniz, bunlardan 'hiçbir halt' olamayacağı her gün daha net ortaya çıkmasıdır!

Ramazan günü, milletin hiçbir değerine 'saygı göstermeyen, hatta hakaret, küfür edenler', LGBT 'çırılçıplak gösteri düzenliyor. Ve bunu özgürlüğün olmadığı 'faşist diktatör Erdoğan'ın Türkiyesi'nde yapıyor!'

Düşününki Erdoğan, Davutoğlu LGBT eylemine katılsa hatta 'çırılçıplak' soyunsa! Alabilecekleri tepki sizce ne olacaktır?

Kesinlikle yine saldıracak, küfredecek, hakaret edeceklerdir. Çünkü yapabildikler şey budur! Var olma sebepleri budur. Sorun olsun, karmaşa olsun, belrisizlik olsun, çözümsüzlük olsun, 'kaos' olsunu2026.

Ona sebep seçimden bu tarafa değişen bir şey yok. Enterasan, ileri geri, bir takım manevralar, ve fakat son noktada başladığımız yerdeyiz!

Bunun en büyük sebebi, kabul edilsin edilmesin kesinlikle 'sistem' sorunudur, yani 'Parlementer Sistemdir' yani belirsizliğin, karmaşanın, 'kaosun' ana merkezi!

Diğer sebep ise 13 yıl aradan sonra ortaya çıkan 'koalisyon seçeneğinin' partilerde oluşturduğu, bir nevi travmatik algı.

Öncelikle kendilerinde fazla güç vehme hastalığından, irdelersek '%60 blok' nasıl bir yanılsama olduğunu daha resmi görüşmeler başlamadan bu ihtimalin haftasında bittiğini bir tarafa koymak durumundayız. Sonuç, geriye 'AKP ile koalisyon seçenekleri' kaldı.

En belirgin ve rahat koalisyona girebilecek iki partiden biri olan MHP bu travmanın net göstergesidir mesela. Geçiniz 'kırmızı çigi mizgi', yaşadığı birçok koalisyon tecrübesinin sonuncusunda resmen 'tüy dikmiş' olmanın acısını üstünden atamıyor ve nerdeyse hiçbir koşulda hiçbir şekilde 'açık kapı' bırakmıyor! Halbuki özellikle AKP-MHP koalisyonu seçmen tabanında en geniş makbuliyet kesbediyor.

Diğer seçenek olan HDP ise maalesef Kandil'in tasallutunda, 'çok hevesli' olmasına rağmen belki de en uygun AKP-HDP koalisyonuna giremiyor. Kaldı ki, Suriye'de yaşanan son hadiseler, Kandil'in de başkalarının tasallutunda olduğu ve HDP'nin hükümete girmesi durumunda 'savaş seçeneğinin' bir 'defakto' devlet kurma girişiminin, hele de silahlarının ellerinden gideceği endişesini ve bunların 'seçimden önce hesap edildiğini' ortaya koyuyor!

Son seçeneğimiz AKP-CHP 'zorlaması' çünkü bunun mantığını kimse 'kendine bile' izah edemiyor! Büyük koalisyon dense de bundan büyük yıkım da çıkabilir!

He, olsun mu? Olsun tabii.

AKP seçim gününden bu tarafa 'memleketin menfaati' gereği her türlü seçeneğe açık olduğunu söyledi ve gerekli tavrı ortaya koydu. Hiçbir koalisyon yahut başka olasılık, Türkiye'nin menfaatinden üstün yahut önce olamaz!

Bu yüzden, kaç gündür 'çözümsüzlükten' başka çözüm üretmeyenler 'erken seçim' seçeneğini de Tayyip'in manevrası gösterme azminde! Aynı kişiler AKP'nin 'kırmızı çizgisiz' memleketin menfaatini önceleyen koalisyonlara açık olma tavrına da 'bunlar her koşulda hükümet olmak istiyor, seçimden kaçıyor' yaygarası koparıyor!

Tamam da kardeşim, ne istiyorsunuz siz? Ona yok, buna yok, eee?