Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2438.19
BIST 100
10082.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Şubat 2015

Ergonomik bir hastalık

Dilimize eski yunancadan girmiş halk arasında da kullanılmaya başlayan bu kelimeyle tanımı daha iyi anlaşılan hemen herkesi ilgilendiren bir hastalıktan bahsedeceğim bugünkü makalemde.Latince tüm dünyada ortak tıp dili . Ergonominin kelime anlamını ise yaşadığımız çevre ile iş ortamımız arasında uyumu sağlamak için tasarlanmış bizi daha sağlıklı yapacak tüm tedbirler olarak tanımlayabiliriz.

Yani kısaca yaşam kalitemizi artırma adına tasarlanan iş çevre ve evlimizdeki ortamlar özellikle bel boyun sırt ağrılarına karşı bizi koruması beklenirken tam tersi bir durumla karşılaşabiliyoruz.Bel fıtığı toplumumuzda oldukça yaygın ve ciddi iş güç kaybına sebep olan psikososyolojik sonuçları ile göz ardı edilmeyecek bir hastalık.

Her zaman söylediğim şeyi tekrarlayarak makaleme devam etmek istiyorum. Aslolan hastalanmamaktır. Hastalıklar geldiği gibi gitmeyebiliyor.Uzun emek uğraşı maddi manevi bedelleri ile sabır silahının mermilerini bitirerek ömür törpüsü haline gelebiliyor.Peygamberimiz bu gerçeklilikten olsa gerek hastalanmadan önce sağlığımızın kıymetini bilmemizi öğütlüyor.

Bel fıtığının bu kadar yaygın görülür olmasında sağlık bilincinin yetersiz olması ciddi bir sebep.Nasıl mücadele etmeli ? Hangi tedbirler ile bu illete karşı durabiliriz?Kısa ve öz olarak buna verilecek cevap korunmak olsa gerek.Korunmak için ise özellikle bel ve karın kaslarını eksersizle güçlendirmek gerekiyor.Sağlıklı beslenme kilo kontrolü düzenli uyku sıgara alkol gibi kas ve sinirlerde zayıflatıcı etkisi bilinen zararlılardan uzak durmak basit ama önemli tedbirler.Genetik yatkınlığı olan insanların iki kere dikkatli olması gerekir.

Basit bel ağrılarında birkaç günlük istirahat ve sonrası bel kaslarını güçlendiren eksersizler genellikle yeterli.Dedelerimiz ağır işler yaparken bel kuşağı olarak bildiğimiz metrelerce uzunluğundaki kuşaklarla bellerini iyice korurlardı.Şimdi özellikle gençlere bakıyorum bel bölgeleri açık ve korumasız.

Teknolojik imkanlar arttığı için en basit bir bel ağrısında hastalar MR tetkiki ile buluşuyor ve birkaç günlük bir istirahatle tedavi olabilmeleri mümkün iken ameliyat masalarında kendilerini bulabiliyorlar.Bel fıtığında ameliyatla tedavi son çıkış olmasına rağmen bazen ilk tercih durumuna geliveriyor.

Eskiler yanlış hesap Bağdattan döner derlerdi.Bu sıralama daha baştan yanlış olduğu içinde hesabı genellikle hasta ödemek durumunda kalabiliyor.Çünkü şifanın yolu değiştirilerek dimyata pirince giden hasta evdeki bulgurdan olabiliyor.

Kısaca özetlersek, bel ağrısı ile muzdarip olan bir hasta öncelikle birkaç gün yatak istirahatı ile ağrının verdiği işarete saygılı olarak belini korumalı. Bel kaslarını zorlayıcı eğilme bükülme gibi hareketlerde dizlerini hafif kırarak bel sinirlerini germemeye özen göstermeli.Hastaların büyük bir çoğunluğu bu basit tedbirler ile zaten sağlıklarına kavuşacaktır.

Şikayetler azalmak yerine artmaya devam ediyorsa hekimlerimizden hizmet almak doğru ama buradada dikkatli olmak gerek.Dünya standartlarında bel fıtığı ameliyatlarında oran yüzde 3-5 iken maalesef ülkemizde bu oran nerede ise yüzde eliklerde.Bu duruma karşı biraz bilinçli olmak gerekiyor. Tedbiri elden bırakmadan ameliyat öncesi yapılabilecek tedavilere meyletmek daha doğru. Yizme,masaj,manüplasyon, fizik tedavi,akupunktur,kuru iğne ,capping,hacamat, fizyoterapi, laser,proloterapi,ozon,fitoterapi vs.

Oldukça zengin bir protokol ancak dikkatli akla mantığa uyan hayalcilikten uzak bir akılla bu tedaviler uzman ellerden alınabilir.Ergonomik ortamlar ergonomik hastalıkları çoğaltabiliyor aman dikkat değerli dostlar.Her şey insanoğlunun mutluluk ve refahı adına dizayn edilirken bazen biyolojik yapımıza zarar verebiliyor gerçeğini göz ardı etmeyelim diyorum.Sağlık ve mutluluk dileklerimle.