Dolar (USD)
32.44
Euro (EUR)
34.81
Gram Altın
2443.88
BIST 100
10082.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Ocak 2024

​Fazıl Özden'in bir bakışı

Bu yazıyı kaleme alırken nedendir bilmem ama aklıma “Kitap yazmak mı zor, kitaba yazı yazmak mı?” diye bir soru takıldı. Düşünüyorum. Kitap yazarken kafamda oluşturduğum ana bir kurgu etrafında Ya Allah Bismillah deyip başlıyorum yazmaya. Bir müddet sonra bir de bakıyorum ki laf lafı açmış, olaylar olayları doğurmuş kalemimiz adeta bir selin önüne kapılmışçasına yazmış da yazmış. Gah üzülmüşüz gah gülmüşüz ve nihayetinde kitap hitama ermiş. Amma üç beş ay sürmüş amma bir yıl amma birkaç yıl. Acısıyla tatlısıyla yazarken yaşanmış hayata dair nice inişler çıkışlar arasında son noktayı koymuşuz. Bundan sonrası okura ait demişiz. Kitap yazmak böyle!

Ya bir kitaba yazı yazmak? Elimize bir kitap alınca bu defa okur olarak değerlendirme yapacağız ve bizde kalanları yazıp kitapseverlerle paylaşacağız. Ancak bu defa kitap yazar gibi rahat olmadığımı, tereddüt ettiğimi hatta zorlandığımı itiraf etmeliyim. Zira bazen yazarı tanısak hatta kitabın yazılış serencamına da vakıf olsak bile – ki çoğu kez bu bilgiden de mahrumuz- yazarın bize aksetmeyen, kendinden kalan duygu ve düşüncelerini bilemediğimiz için ister istemez temkinli olmak durumundayız.

Ortaokul yıllarından beri arkadaşım olan Dr. Fazıl Özden’in ikinci şiir kitabı olan Bir Bakış İçin’i elime aldığımda bu gelgitleri yaşadım. Oysa bu kitabın hazırlık aşamasında kitaba girmeyen şiirler de dahil hepsini okumuş, kitabın oluşumuna karınca kararınca katkıda bulunmaya çalışmıştım. Kitapta değerli dost Albayrak Olgun Bey ve kıymetli vekilimiz Prof. Dr. Nazım Elmas hocamızın yazılarını okuyunca da işimizin biraz daha zor olduğunu anladım.

Albayrak Hoca, şairin hekimliğinin yanında onun kültür ve sanata olan iştiyakını merkeze aldığı yazısında onun şiirinin ana hatlarını belirlemiş.

Nazım Hoca da “Şair Susarsa Biter Güzellikler” diyerek duygusal bir girişle başlamış yazısına. O da Özden’in şairliğini ve şiir anlayışını izah etmiş.

Elimde 96 sahife ve 52 şiirden oluşan bir kitap var... Kitabın kapağındaki romantik manzara zaten sizi şiirin kendine has mecrasında bir yolculuğa çıkarmaya aday olduğunu ifade ediyor ki kapak tasarımı gerçekten hoş olmuş.

Şair de kapaktaki bu iddiayı pekiştirircesine ilk şiirinde ilk söz olarak selam kelimesiyle ve ardından “Hoş Geldiniz” diyerek karşılıyor ve sizi bu şiir sohbetine buyur ediyor.

Genel olarak hece şiirlerinden oluşan kitapta serbest şiirler de bulunmakta. Şair heceyi ve geleneği benimsediği kadar hece şiirinin gereklerini de bihakkın yerine getirmiş. Kafiye seçiminden ayağa, duraklardan söz sanatlarına kadar şiirlerinde bir ustalık hissedilmekte.

Şiirlerde seçilen konular ise hayata dair renkleri, desenleri, sıcaklığı, öfkeyi, mizahı, inişleri, çıkışları gönül ekranımıza yansıtıyor.

Özden şiirlerinde samimi bir dil kullanarak okurunu bu cepheden yakalıyor. Mizahi bir dil yakalayan şair bu yönüyle okurunu güldürürken düşündürmeyi amaçlamış. “Kün Fe Yekün” şiirinde hem mizah hem hikmet hem de bir nasihat üslubu var.

“Olmaz olmaz deme gülüm / Canı yanan civa olur

Hak ölçüyle gelen ölüm / Kan kaynatır liva olur

Kur sofrayı haydi eğil / Bir kaşık al, kepçe değil

Kim kendine olsa adil / Her yediği deva olur” (s.27)

Özden’in yakaladığı bu mizahi dil aynı zamanda okura hayatı sorgulatan bir yöne de sahip. Şairin bu yönü, sanki hayatı irdelerken insanları iğneleyen ve bakıp geçilen şeylerin görülmesini, fark edilmesini amaçlayan bir amacı taşıyor gibi. Maskenin Arkasında şiiri bu duruma en güzel bir örnek.

“Kol kırılmış görülmüyor /Kol maskenin arkasında

Yol kaybolmuş varılmıyor / Yol maskenin arkasında” (s.49)

Yine Modern Put şiirinde de bu durumu görebiliriz.

“Gör ve tanı insanları / Menfaatle kalır diri

Bu uğurda eleştiri / İnce ince yapılıyor”

Özden, bu kitabında örnek aldığı iki ustayı da yad ederek vefasını izhar etmiş. Üstad şiirinde “Necip mirasından pay ister Fazıl” (s.91) diyerek Necip Fazıl’a seslenir. Yunus’un Sesi şiirinde de “Aşka hudut çizer müşfik, babacan / Dünyada şefkattir Yunus’un Sesi” (s.92) dizeleriyle de Yunus Emre’yi yad eder.

Fazıl Özden Maraş depreminde vefat eden Şair Ferhat Ağca’yı, Emmoğlu Fazlı Özden’i, Malatya’nın Mersedes Kadir’ini ve 14 Ekim 2022 tarihinde 42 maden işçisinin hayatını kaybettiği Amasra faciasını da mısralarıyla hatırlar ve hatırlatır.

Özden’in şiir ziyafeti “Hoşça Kalın” şiiriyle hitama erer.

“Hoş gelenler hoşça kalın / Tatlı söze güle güle”

Keyifle okunacak, zaman zaman yüzünüz güldürecek, zaman zaman düşündürecek, zaman zaman içinizi acıtacak ironik mısraların harman olduğu “Bir Bakış İçin” okurunu bekliyor.