Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Eylül 2023

FİLENİN SULTANLARI, YSP'NİN KADINLARI

Geçtiğimiz günlerde 2023 CEV Avrupa Şampiyonasında zafere ulaşan A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın başarısı tüm Türkiye'de coşkuyla kutlanırken, bazı oyuncuların özel yaşamları bu coşkununun önüne geçti.

Siyasiler tebrik mesajları yayımladı, halk ise meydanlarda kutladı.

Siyasi partiler kurumsal hesaplarından kutlama mesajları paylaştı. Ancak bazı partiler bu kutlama mesajlarında mesafeli davrandı. Kutlama yapmayan partinin bazı kadın vekilleri tebrik ve kutlama mesajları ile eleştirilerin hedefi oldular.

CHP Milletvekili Türkan Elçi ve Yeşil Sol Parti Milletvekili Sevilay Çelenk, partilerinin ve kendi hikâyeleriyle paradoks bir duruş sergilediler.

Çelenk’in bu paylaşımına tepki gösterenlerin büyük çoğunluğu Kürt seçmenleriydi. HDP-YSP geleneğine oy veren Kürtler, Çelenk’in Filenin Sultanlarına yaptığı eleştiriyi şuursuzluk, kendini yitirme ve Türkleşme olarak okudu ve Sevilay Çelenk ağır şekilde linç edildi.

Bu konuda, YSP çok farklı bir tutum izledi. Halkın eleştirilerine saygı duyarak vekilin twittini geri çekmesini isteyeceğine eleştirenlerin örgütlü bir merkezden yönlendirildiğini iddia etti.

Filenin Sultanları’nın Avrupa şampiyonluğu Kürt siyasetini de ikiye böldü

YSP’nin eleştiriler karşısındaki hadsiz ve saldırgan tutumu ise yeni bir dönem olarak görülüyor. Çünkü HDP geçmiş dönemde yapılan eleştirilere karşı ya sessiz kalıyor veya milliyetçi Kürtler diyerek ötekileştiriyordu. Oysa YSP açıktan eleştirenleri tehdit ediyor.

Kaldı ki, YSP zaten Kürtlerin de benimsediği bir siyasi çizgi değil. Son seçimlerde önemli bir oy kaybı yaşadı. HDP’nin siyasi çizgisi ve günlük politika tarzına ise halktan birçok eleştiri yapıldı. Fakat hem PKK hem de HDP merkezi eleştirenleri Kürt milliyetçisi olarak işaret edip eleştirileri önemsemediklerini gösteriyorlardı. YSP’nin yakında yapacağı kongresinde bu eleştirilere karşı bir cevap vererek değişim yolunu seçecek mi?

Bir, İki görüntü değişikliği ile eleştirileri etkisiz hale getirip bildikleri yolda mı yürüyecekler?

YSP'de arayışlar sürüyor; partinin yeni ismi HEDEP olabilir, önümüzdeki günlerde yapılacak kongre her şeye cevap olacaktır.

YSP‘yi önümüzdeki günlerde daha sık analiz yapacağız. Konumuzun ana başlığı olan “Filenin Sultanları”

A Milli Kadın Voleybol Takımımız için ne söylesek az. Ne kadar kutlasak, tebrik etsek yetmez.

Ülkeye bu sevinci yaşatarak tarihe geçtiler.

Türkiye’de kadın voleybolunun şahlanışı tüm dünyanın ilgisini çekiyor. Kulüpler bazında zaten bu alanda zirvede yer alan Türkiye, geçtiğimiz hafta sonu kazandığı uluslar ligi şampiyonluğu ile FIVB dünya sıralamasında da liderliğe ulaştı. Kuşkusuz bu sezon takımın başına getirilen Santarelli’nin bu “şahlanışın” son kısımdaki payı çok büyük. Fakat yıllardır yapılan çalışmaların, sarf edilen emeğin ve dökülen terin göz ardı edilmesi de söz konusu bile olamaz. Zira Türkiye yüz yıllık bir voleybol kültürüne ve özellikle kadın voleybolunda dünyanın en başarılı ve köklü kulüplerine sahip.

Üstelik bu kulüpler yalnızca kazandıkları madalyalarla değil, sporcu yetiştirmedeki maharetleriyle de dünyaya parmak ısırtıyor. Yıllardır Balkanlar’dan Anadolu’ya uzanan geniş bir hinterlantta yaşayan aileler kız çocuklarını bu kulüplerin altyapılarına emanet ederek hem sporcu olarak yetiştirilmelerini hem de eğitim yaşamlarını sürdürmelerini sağlıyor. Nihai kertede Türkiye dünyaya sporcu yetiştirip yurt dışına gönderen bir konumda yer alsa da yıllardır özellikle kadın voleybolundaki büyük başarılar futbola gösterilen yoğun ilginin gölgesinde kalmaktaydı.

Fakat son dönemde bu durumu değiştiren bir ivme yakalandı. Bu başarı artık tüm dünyanın dilinde. Bu galibiyeti gölgeleyen bir durumlarda olmadı değil.

Cinsel tercihiyle gündeme gelmeyi seçen genç bir voleybolcunun milli takımın galibiyetini, daha önce kendisini eleştirenlerle arasındaki didişmeye alet etmesiyle başlayan polemikler “özel hayat tüzel hayat” tartışmalarını başlattı. Kişisel görüşümü ifade etmek istiyorum. Bu konular bıçak sırtı görülse de, benim ölçüm İslam’dır.

Özel hayattan kim ne anlıyor bunu da daha anlamış değilim. Eğer siz tüm kamuoyunun gözünün önüne mahremiyetinizi dökerseniz sizin özel hayatınız yoktur. Sorulur ve sorgulanırsınız. Böylesi başarılı bir atmosferin içinde örnek gösterileceksiniz. Sizi gençler izleyecek takip edecek. Ve kimse benim özel tercihime karışamaz diyemezsiniz…