Futbol bahane, altın madalyalar şahane!

Üzülerek söylemek gerekir ki, Türkiye’de spor, yalnızca futbol olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle sporun diğer dallarında elde edilen başarılar ne yazık ki kimi zaman görmezden geliniyor. Ya medyada gerektiği gibi yer bulmuyor ya da etkisi çok kısa sürüyor. Nahoş bir durum tabii... Hiç şüphesiz bu durumun meydana gelmesinde futbol yayın ihaleleri ve reklam gelirleri son derece aktif rol oynuyor. Kısacası ekonomik sebepler futbolu ön plana çıkarıyor…

Gelin futbola biraz ara verelim ve iki altın kızdan bahsedelim…

Türkiye, sporda sessiz ve derinden ilerliyor; bununla birlikte oldukça önemli başarılara imza atıyor. Elimizden geldiğince başarı hikâyelerini anlatmalı ve yüzümüzü güldüren şampiyon kardeşlerimizin hakkını vermeliyiz.

İlk başarı hikâyesinin sahibi Buse Tosun

Buse Tosun kardeşimiz, Romanya'da gerçekleştirilen 23 Yaş Altı Dünya Güreş Şampiyonası'nda hepimizi mutlu edecek önemli bir başarıya imza attı. Rakiplerinin hepsiyle kıran kırana mücadele eden Buse, Rumen rakibi Alexandra Nicoleta'yı 10-0 sayı tuşuyla yenerek altın madalyayı ülkemize getirdi. Başkent Bükreş'te gerçekleştirilen şampiyonada 72 kilo finalinde Türkiye için mücadele eden Buse Tosun tüm halkımıza büyük bir mutluluk yaşattı. Böylelikle kadın milli takımı, şampiyonayı birer altın ve gümüş madalyayla noktalamış oldu.

Peki, kimdir Buse Tosun?

Özgeçmişinden kısaca bahsetmekte fayda var. Buse, 1995 yılında İzmir Karşıyaka’da hayata “merhaba” diyor. Küçük yaşlardan beri var olan güreş tutkusu onu İzmir Büyükşehir Belediye Spor’un kapısından içeri sokuyor. Aynı zamanda üniversite eğitimine de devam ediyor. 2006 yılından bu yana güreşen Buse Tosun, kısa sürede elde ettiği büyük başarılar sayesinde Yalova Altınova Tersaneler Spor Kulübü’ne transfer oluyor. Buse’nin kariyeri de oldukça başarılı. 3 kez Avrupa Şampiyonluğu, Dünya ikinciliği ve bir kez de Uluslararası Yaşar Doğu Turnuvası şampiyonluğu bulunan Buse Tosun’un, daha uzun yıllar ay yıldızlı bayrağımız altında başarıdan başarıya koşacağına inanıyoruz.

Milli judocu Zeynep Çelik'ten tarihi başarı!

Buse Tosun’un güreşte elde ettiği büyük başarının altından milli judocumuz Zeynep Çelik ise çifte zafer yaşamamızı sağladı. Uluslararası Görme Engelliler Federasyonu (IBSA) tarafından gerçekleştirilen Dünya Judo Şampiyonası'nda ülkemiz için mücadele eden milli sporcumuz Zeynep Çelik de altın madalyanın sahibi olarak hepimizi bir kez daha gururlandırdı.

Portekiz'in Odivelas kentinde 40 ülkeden 268 sporcunun katıldığı şampiyonada mücadele eden milli sporcumuz Zeynep Çelik; finalde karşılaştığı Japon rakibi Junko Hirose'yi mağlup ederek, judoda dünya şampiyonluğunu elde etti. Zeynep Çelik, bu başarısıyla judo kategorisinde ülkemize ilk altın madalyasını da kazandırmış oldu.

Biraz da Zeynep Çelik’i tanıyalım…

Azmin ne derece önemli olduğunu adeta bizlere ispatlayan 1996 doğumlu Zeynep Çelik aslen Ağrı’lı. Bundan birkaç ay önce medyaya verdiği bir demecinde; "Engelli bir birey olarak judo hayatımı değiştirdi. İlk olarak aileme, anneme maddi destek vermeye başladım. 15 kardeşiz, 2 kardeşim sporcu. Judo, benim hayatımda çok önemli" diyerek önemli noktalara değinmiş ve ailesine son derece bağlı olduğunu ifade etmiş. 4 yaşındayken babasını kaybeden Zeynep’i, ev hanımı olan annesi devletin ödediği engelli maaşıyla büyütüyor. Erzurum’a yatılı okumaya giden Zeynep, burada goalball oynamaya başlıyor, fakat geçirdiği kulak rahatsızlığı sonrası bir dönem spora ara vererek kendisi gibi engelli kardeşinin judoya başlamasıyla birlikte o da bu spora merak salıyor, ardından büyük başarılara imza atıyor.

Görüldüğü gibi başarı asla engel tanımaz. Yeter ki yürekten isteyelim! Buse Tosun ve Zeynep Çelik’i yürekten tebrik ediyor ve başarılarının daim olmasını diliyorum.