Dolar (USD)
32.50
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2438.70
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Ekim 2022

​Geri dönülmez yol

Pandemi nedeniyle kopan tedarik zinciri, savaşın tetiklediği gıda sorunu, enerji fiyatlarındaki yükseliş ve önlenemez enflasyon ile birleşerek, devletlerin belini büktü.

Dünya ülkeleri, son 30-40 yıldan beri görülmeyen bir ENFLASYONLA tanışmak durumunda kaldılar. Önlem olarak da hepsi birden, faizleri arttırma yoluna gittiler malumunuz üzere. Ancak DOLARIN dünyada rezerv para olması, petrol/gazın dolar cinsinden karşılık görmesi ve küresel ticaretin dolar üzerinden fiyatlanması; para birimlerinin, dolar karşısında ERİMESİNİ beraberinde getirdi. Böylece uçan fiyatlar ve yaşanan ödeme zorluklarının, zengin/yoksul ülke ayrımı yapmaksızın, her yerde kaos ürettiğine şahitlik ettik.

Borç batağındaki Mısır ve Arjantin gibi ülkelerin temerrüde yaklaşması; Nijerya ve Somali gibi ülkelerde ise ithal gıda ve ilaç fiyatlarının tavan yapması bu demekti kısaca. Güney Kore, Japonya ve Almanya gibi ülkelerde, sanayi üretiminin belirgin düzeyde düşmesi ve Avrupa’da boşalan raflar da bunu alenen ispatladı.

Amerika dışında

herkesin hesabı bozuldu!

Yani ABD faizleri arttırdıkça, dolar anavatanına dönerken; enerji fiyatlarındaki artış, şişen maliyetler ve azalan yatırımlar, ABD HARİCİNDEKİ herkesin hesabını bozdu bir bakıma. Gerçi ithalat ve ihracat noktasında düşünüldüğünde, güçlü doların orta vadede ABD ekonomisine NEGATİF ETKİ edeceğini birçok ekonomistten duyduk. Lakin ŞİMDİLİK ABD tercih ettiği bu yolla, uluslararası arenada daha etkin bir role soyundu HORMONLU da olsa… Bu ise savaşın sürmesi ve tahrik edilmesinin, kimlerin ekmeğine yağ sürdüğüne cevap teşkil etti.

Aslında Putin’in geçen ay “Rusya’nın, savaşı bitirmekten yana olduğunu” ilân etmesi, sürecin sonlanması adına umutları yeşertmişti kamuoyunda. Sayın Cumhurbaşkanımızın da konuyu BM’ye taşıyarak, “üzerine düşeni yapacağını ”beyan etmesi, bunu bir nevi perçinlemişti. Fakat sarf edilen çabanın BM nezdinde en ufak bir destek almaması/ALAMAMASI, dünyayı tedirgin etmeye fazlasıyla yetti. Zira umduğunu bulamayan Putin’in kısmî seferberlik ilân etmesi, akabinde de Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya'nın Rusya'ya katılması, GERİ DÖNÜLMEZ bir süreci doğurdu.

Yangını körükle gittiler

Hülasa artık, bambaşka bir tablo var önümüzde. Batının deli gibi silah yığması ve yangına körükle gitmesinin; Rusya’nın politik nedenlerle kısmen geri durduğu YIKICI ATAKLARI başlatmasına, bunun da NATO’nun saldırılarıyla, KARŞILIK BULMASINA kadar gidecek bir ihtimali barındırdığı aşikâr.

Peki, bu durum “Türkiye’yi nasıl etkiler” derseniz? Seçimlerin arifesinde,bizi “TARAFINI SEÇ” mukabilinde bir baskıyla yüzleşmek zorunda bırakacağı net. Öyle ki Türkiye’nin hem Avrasya hem de Atlantik’te, MİLLİ POLİTİKALARINI uygulayan bir güç olma amacından ötürü, duydukları rahatsızlık kati surette sır da sayılmaz. Belki de o yüzden Karadeniz kadar, Ege ve Akdeniz’de de sıkışan Rusya’nın; Yunanistan ile Günay Kıbrıs’ı DÜŞMAN listesine almasının, bölgede YENİ DENKLEMLER oluşturduğunu göz ardı etmemek gerekli. Bunun da taraf olmak yerine, Türkiye’nin çıkarları nispetinde, SEÇENEKLERİ ÇEŞİTLENDİRECEK elverişli bir iklimi işaret ettiğini söylemek mümkün. Keza Bir NATO üyesi olarak, bugün Avrupa Siyasi Topluluğu liderler toplantısına katılacak olan Sayın Erdoğan’ın, diğer yandan ŞİÖ zirvesinde de yer almasının, tamda bunu yansıttığı muhakkak. Nitekim“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınma çağrısı”Yunanistan’ın kaşıntısının, BM’ye taşıması; KKTC’ye,“her türlü silah desteği vereceğimizin” ilan edilmesi; Libya ile Akdeniz’de, hidrokarbon arama anlaşması imzalanması ve Katar’a ait onlarca savaş uçağının, ülkemizde konuşlandırılması da fazla söze hacet bırakmıyor.

Bıçak sırtı bir dönem”

Anlayacağınız bıçak sırtı bir dönemden geçtiğimiz, kesinlikle tartışılmaz. Ancak enseyi karartmanın hiçbir âlemi yok. HESABIN ÜZERİNDE, HESAP YAPAN VAR ÇÜNKÜ. Sabır ve aklın galip geleciğine, hepimiz şahit olacağız ALLAH’IN İZNİYLE. 2023 seçimlerinde de, sahadaki mücadelede de...

Bundan şüpheniz olmasın…