Gö.ünü Dönme Fantezisi
'Memleketten insan manzaları' diye hor gördükleri, aşağıladıkları halkın, aslında kendi kafalarında oluşan gerçek kimlikleri olduğunu hep gizlemeye çalıştılar. Aynı halka, özellikle seçim zamanları methiye düzmekten geri kalmadılar. Bu da yetmedi, düne kadar 'terörist' ilan ettikleriyle kolkola girmeyi, parlatmayı da beis görmediler.
Ama iş dönüp o halkın değerlerine hele de 'dinu00ee', orda, 'benim de babam, hacı' demenin ötesinde, asla gerçek yüzlerini gizleyemediler.
Her tür fanteziye açık. Buna kadın-kadına, erkek-erkeğe, toplu halde, hatta 'eşdeğiştirme' sapkınlıkları dahil! Ve bunların hiçbiri için ne 'resmu00ee' ne dinu00ee 'nikah' aramayan zihniyet, 'özgürlük' pazarlaması yaparken, 'kadın hakları' aklına ancak 'dinu00ee nikahda' geliyor. Demokrasiden, şundan bundan bahsedenler acaba içlerindeki 'gizli fahişelik' piskozundan mıdır, bunca gözlerinin önündeki 'hayat kadınlarını' görmezden gelip işe 'dinu00ee nikah' girince 'hararetleri yükseliyor'!
Ona sebep mi 'François Ozon' takip ediyorlar, yoksa kendilerine uygun düştüğünden midir asıl neden! Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisine 'arkasını dönen' kadınlar konusunda söyledikleri neden bu şekilde algılanır! Hani 'arkasını dönme' tüm dünyaca bilinen 'cilve, naz' algısının dışa yansıması olabilir mi, yoksa bunun için de Freud'a mı danışılmalı! Yaşayan biri olarak 'Gerald Weeks' de yardımcı olabilir canım.
Saptırılan, 'sapıkça' ruhlarına uygun bir tezvirat, daha doğrusu dine saldırı sözkonusu! Önemli olan 'dinu00ee nikahın' suç sayılmaması değil, resmu00ee olup olmamasıdır bacı! Yani tartışılması ve de olması gereken 'dinu00ee nikahın' artık 'resmu00ee hüviyet' kazanmasıdır. Tıpkı öykünülen, her zaman işaret edilen Batı ve Amerikan Demokrasilerinde olduğu gibi!
Çarpıklık ve çelişkinin en bariz göstergesi olmasına rağmen buna bile kılıf uyduran zihniyetin artık eski Türkiye'de kalması gereken adetlerinin kalıntısıu2026
Beraber olduğu farklı uyruklu, değişik ulusun kadınlarından, özellikle eski Sovyetler Birliği ülkeleri, 'uluslararası ilişkiler uzmanlığını' aldığını zanneden zevatla, daha kendi aylık bütçesini ayarlamaktan aciz 'hesap uzmanlarıyla' Türkiye'nin dışilişkileri ve ekonomisi üzerine ahkam kesmeye kalkışanlarla dolu memleket hasılı.
İki yüzlülük, riyakarlık erdem olmuş seçim meydanlarında gezerken, haysiyet cellatları da, ekranlarda, paçavra gazetelerde hergün binbir türlü pespayelikte bunları 'parlatma' derdinde.
Pazar günü, malum seçim yasağı olacağından 'az biraz susacaklar' ama yine çıkacaktır arada 'çakallar' ve işin etrafında dolanıp yine 'konsolide' edecektir güya seçmeni!
8 Haziran günü bir çoklarının hüsrana uğrayacakları kesin. Epey kısmı 'sağlık sorunlarına' da düçar olacaktır kuşkusuz. AKP derdi adamı verem eder usta. Ama memleketde 'kaşar', 'kösele' yoğunluğu da azımsanmayacak oranda olacağı için, hastalananlar pek nazlanmazlar.
***
'Ama'sız, 'çünkü'süz, velhasılı şartsız şurtsuz, tamamen 'insani' olarak Bekir Çoşkun'a geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
@yusufserce twitter.com/yusufserce
