Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Mart 2017

Göze Sezdirmeden Gözyaşı Silen Dostların Ülkesi

Misafiri severiz. İkram etmekten ve birilerini ağırlamaktan şeref duyarız. Misafirsiz bir ev, ıssızdır. Misafir ile bereketlenir sofralar. İnsanımız da ülkemiz de misafirperverdir. Kapılarımız, özellikle gönül kapılarımız, misafirlere daima açık olmalıdır.

Kamu Denetçiliği Kurumunun düzenlediği ve davetli olarak katıldığım 02 Mart 2017 Perşembe günü Cumhurbaşkanlığı Millet Kongre ve Kültür Merkezinde açılışı yapılan IV. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu'nun ana teması "Göç ve Mültecilik" idi. Açılışta konuşma yapan Başdenetçi Şeref Malkoç, Türkiye 4 milyon mülteciye yani misafire ev sahipliği yapıyor, dedi. Ülkemizde 500 bin Suriyeli çocuk eğitim alıyor ve yine topraklarımızda doğan Suriyeli çocuk sayısı 200 bin imiş.

Türkiye, insancıl ve insanı merkeze alan politikaları ile insanlığın onurunu korumuştur. Avrupa'da yükselen ırkçılık ve popülizm sebebiyle maalesef mülteciler, sınırlarda insanlık dışı uygulamalara maruz kalıyorlar. Ayaklarına çelme takılan mülteciler, insanlığın gözü önünde ölüme terk edilirken, Türkiye kapılarını herkese açmış ve mültecileri bağrına basmış, ekmeğini onlarla paylaşmıştır.

Sempozyuma 35 ülkeden 50 ombudsman katıldı. "Göç ve Mültecilik Politikaları, En Mağdur Mülteciler Kadın ve çocuklar, Göçe Bağlı Olarak Irkçılık ve İslam Karşıtlığı" başlıklarında çalışmalar yapılmakta.

Peki, nedir ombudsmanlık? Niye kuruldu? 2012 yılında kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu aslında kadim medeniyetimizin başlattığı ama bizim unuttuğumuz bir uygulama idi. Şeyh Edebali ile başlayan bazı uygulamalar, padişaha yazılan şikayet dilekçeleri, mühimme defterleri gibi uygulamalarda ombudsmanlık anlayışının var olduğunu görüyoruz. Hatta bir bölgede ahali, hayvanlara fazla yük yüklendiğinden hareketle bu durumu padişaha şikayet ediyor.

Böyle ulvu00ee bir anlayışın var olduğu bir toplumda Osmanlı var oluyor. Demek ki önce toplumda başlayan bu yüce düşünce devleti de yönlendiriyor. Biz nasıl isek, bizi yönetenler de öyle oluyor. Sütün kaymağı, sütün kalitesine bağlıdır. Biz düzgün olursak, bizi yönetenler de düzgün olur.

Türkiye'de toplamda 900 bin mülteci öğrencinin olduğunu ama bunların 500 binine eğitim imkanı tanıyabildiklerini ifade eden Başbakanımız Binali Yıldırım, bu hizmetleri kimseye yaranmak için yapmadıklarını ve geçmişimizden gelen misafirperverlik duygusu ile hareket ettiklerini söyledi. Ayrıca dünyada ise 55 milyon mültecinin olduğuna dikkat çekti ve Türkiye'nin bu konuda yalnız bırakıldığını ifade etti.

Son olarak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan konuşma yaptı. "Ceberut, mütekebbir devlet anlayışı yerine, vatandaşına hizmetkar olan bir devlet olduk. Bir tek vatandaşımızın dahi devlet kapısından boynu bükük, kalbi kırık, haksızlığa uğradığı düşüncesiyle ayrılmasına gönlümüz razı olmaz. Biz kökeni, dini, mezhebi, dünya görüşü ve yaşam tarzı ne olursa olsun, bu ülkenin her bir vatandaşının eşit olduğuna, eşit haklara sahip olduğuna inanıyor ve bunun mücadelesini veriyoruz. " dedi.

"Türkiye belde-i emindir."

Anadolu bir göçmen yurdudur. Türkiye, mazlumlar için güven yurdu olmuştur.

Merhum Fethi Gemuhluoğlu'nun " Burası göze sezdirmeden gözyaşı silen dostların ülkesidir." sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanımız, Türkiye dünyanın en cömert ülkesidir, dedi.

Kökünde "barış ve esenlik" olan bir dinin mensupları olan bizlerin de İslam'ın neden "terör" ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını ve dünyada böyle olumsuz bir algının oluşturulmak istediğini de oturup düşünmemiz gerekir. Kendi içimizdeki uçları, aşırılıkları neden "vasat" yani orta yola çekemediğimizi konuşmamız ve çözüm üretmemiz gerekiyor. Aksi takdirde yükselen ırkçılık ve popülizm bizim de içimize girerse mazlumların umudu olan Türkiye parçalanır. Bu sorumluluk gemide bulunan herkesindir.

Acının rengi yoktur. Kaderimiz de kederimiz de birdir. Halep yanarken Antep gülemezdi, gülmedi de. Dünyada mazlumların ahı gökleri sarmışken bizler gülemeyiz. Şimdi, gözümüze sezdirmeden tüm mazlumların için gözyaşı dökelim.