Dolar (USD)
32.43
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2433.65
BIST 100
10082.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Ağustos 2014

HEM VATANDAŞ HEM DEVLET SOYULUYOR(1)

Yazının başlığı çok vahim ve çarpıcı oldu, lakin yetkililerin ilgisini çekmek için mecbur kaldım.

Size garip gelecek ama bu soyguna zemin hazırlayan faktörün Katma Değer Vergisi Kanunu (KDV) olduğunu söyleyerek konuya girelim.

Olayın kavranabilmesi için önce verginin işleyişini anlatalım.

KDV; mal ve hizmetlerin üretiminden pazarlamasına kadar her aşamada yaratılan katma değer üzerinden alınan dolaylı vergidir.

KDV'nin en belirgin özelliği "indirim" mekanizmasına sahip olmasıdır.

Buna göre, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri işleriyle ilgili olmak kaydıyla mal ve hizmet alımında satıcılara ödedikleri vergiyi; teslim ettikleri mallar veya ifa ettikleri hizmetler dolayısıyla müşteriden aldıkları vergiden mahsup ederler, orada olumlu fark oluşması halinde bu farkı vergi dairesine yatırırlar.

İfade biraz karışık olduğundan bir örnekle açıklayalım;

Yüzde 18 KDV'ye tabi bir ürünü imalatçısından 1.000 TL'ye satın alan toptancı, imalatçıya 180 TL vergi öder.

İmalatçı hammadde vegirdiler için muhtelif şahıslara 120 TL vergi ödediğini varsayarak, aradaki (180-120) 60 TL farkı aylık beyanname ile vergi dairesine ödeyecektir.

Toptancıbu malı perakendeciye 1.500 TL'ye satmış ise, 270 TL vergi hesaplanması gerekir.

Ancak imalatçıya ödediği 180 TL'ye indireceği için maliyeye ödemesi gereken tutar 90 TL olacaktır.

Perakendecicephesine gelince; bu malı tüketicilere 1.800 TL'ye satarsa 324 TL vergi hesaplar, toptancıya ödediği 270 TL'yi mahsup ederek, fark 54 TL'yi vergi dairesine yatırır.

Dikkat edilirse üretici, toptancı ve perakendeci üzerinde vergi yükü kalmıyor, verginin tamamını nihai tüketiciler, yani vatandaşlar üstleniyor.

Vatandaşın ödediği bu vergi, acaba hazineye intikal ediyor mu?

İşin püf noktası bu.

Dürüst mükellefleri tenzih edelim ama maalesef büyük bir kısmı imalatçı-toptancı-perakende zincirinde buharlaşıyor.

Halk arasında "naylon fatura" diye adlandırılan sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenerek veya kullanılarak bu soygun gerçekleştiriliyor.

Gerçek bir muameleyi temsil etmeyen bu belgelere dayanarak ödenmeyen vergiler ödenmiş gibi indirim konusu yapılmakta, bu suretle vatandaşın ödediği vergi hazineye değil, kişilerin cebine girmektedir.

Bu şekilde hem vatandaş hem devlet soyulmaktadır.

Bu soygun çok büyük boyuttadır.

Devlete Katma Değer Vergisi ödememek için sahte veya muhteviyatı itibariyle belge kullananların sayısı yüz binleri bulmaktadır.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Haklarında sahte belge raporu olanlar 5 yıl, sahte belge düzenleme tespiti olanlar 4 yıl, sahte belge kullanma raporu olanlar 4 yıl, sahte belge kullanma tespiti olanlar 3 yıl süre geçtikten sonra kapsamdan çıkarılacaktır. Bu uygulama ile tahminimiz 150 bin mükellefi kapsayacaktır" dedi.

Demek ki sahte fatura işine bulaşan 150 bin kişi mevcut, işledikleri fiil üzerinden 3 ila 5 yıl geçtiği için aklanacaklar!

Bu süreleri doldurmayanların sayısının ne olduğunu siz tahmin edin. Her haldebu rakama bir o kadar daha ilave edersek abartmış olmayız.

Yazının devamı haftayau2026

[email protected]