Dolar (USD)
32.45
Euro (EUR)
34.72
Gram Altın
2420.19
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Kasım 2020

Her şeye rağmen kısa film

Bu yıl 6.sı düzenlenen, “aile” konulu UARKFY yarışmasının ön jüri başkanı olarak, şahit olduğum yüksek oranda katılım kadar katılan eserlerin kalite düzeyleri de şahsımı oldukça memnun etti. 574 kadar eserin gözlerimize, kimilerinin de daha derine, kalbimize dokunmuş olması beni aldığım vazifede gönüllü olarak tuttu. Kimi zaman “beş yüz küsur kısa film kaç uzun metraj eder?” diyecek kadar olduğumuz zor zamanlar da yaşadığımız söylenebilir. Kimi kurmacalar iyi kurulmamıştı. Kimi belgeseller belgesiz seldi. Senaryo metinlerini jüriden dostlarımızın yanı sıra okurken içten içe en çok sorguladığım konu, çalışmaların yarışmayı düzenleyen ülkenin diline çevrilmemiş olarak gönderilmiş olması ve bizim de İngilizce dilinde kabul etmekliğimizdi. Allah’tan gönül dili diye bir şey var. Tam evrensel! Senaryo neyse de, görüntünün dili o dilde bütünleşiyor ve o dili destekliyor. Görünce anlıyor insan; görüntünün gönülden geldiğini veya gelmediğini…

Animasyon dalında ise farklı ülkelerden güçlü animasyonlar vardı. Dünyada genç sanatın ve sanatçının yelpazesi kimi coğrafyalarda yenik ekin yaprağına seyreliyorsa da kimi coğrafyalarda güçlü ve renkli bir esintiye dönüşüyor. Bu tarz yarışmaların, -kısmen, göreceli ve tartışılabilir de olsa- büyük ölçekli bir değerlendirme olabileceği ihtimaliyle, dünya insanının sanatsal açıdan şimdisine ve geleceğine ışık tutuyor. Sanat kendi varlığını en üst düzeyde gerçekleştirme süreci ise, -dünya insanı kendini gerçekleştirme bakımından nerede?- sorusunun da cevabı olabiliyor bu etkinlikler. Ayrıca sanatın üretildiği mekânın; maddi refah ve manevi refahını ve bu ikisi üzerinden gelişmişlik düzeyini yansıttığı da aşikar.

Beş yıldır yapılıyor olan bu yarışmanın, bütün bir dünyayı içine alan geniş katılımlı bir yelpaze olmasıyla, artık bir yarışma olmaktan daha öteye geçeceğini tahmin etmek hiç zor değil. Hepimizin bildiği gibi bir değerlendirme platformuna olan teveccühün en başta kalite ve sonrasında oran yüksekliği o platformun da değerini ve sorumluluğunu bir üst noktaya taşır. Bu yıl her şeye rağmen yılı biliyoruz. Bu etkinlik; dünyaya ve ülkemize, tabii ki sağlık kurallarına dikkatle, her şeye rağmen sanat, her şeye rağmen sinema/kısa film demiş oldu. Böyle güzel sonuçlara neden olanlardan biri olmanın mutluluğuyla yazıyorum bu satırları.

Başında da belirttiğimiz gibi temamız “aile” idi. Dolayısıyla insanlık ailesine iyi bir gönderme olacağını ve ne ailenin insansız, ne de hiçbir insanın ailesiz kalmamasına etkin katkıları olacağını umuyorum.

Nitekim 19 Kasım Perşembe günü, Topkapı sosyal tesislerinde yapılan basın toplantısında 6.uluslararası alemlere rahmet kısa film yarışması finalistleri açıklandı. Aralarında benim de bulunduğum jüri heyeti genel koordinatör, saygıdeğer Cemil Nazlı’nın başkanlığında 574 sanat eserini değerlendirmeye aldı ve sonuçlandırdı.

Topkapı Fatih Belediyesi Sosyal Tesislerinde yapılan toplantıya Yarışma Organizasyon Heyeti, Danışma Kurulu ve Değerlendirme Jüri üyelerinin yanı sıra sinema ve sanat camiasından isimler ile birlikte basın mensupları katıldı.

Bu yıl “Aile” teması ile yapılan yarışmada Ulusal ve Uluslararası olmak üzere 2 ayrı bölüm, 4 ayrı kategoride toplam 8 en iyi esere ödül verilmesi planlanıyor. Yarışma Koordinatörü Cemil Nazlı basın toplantısında küresel salgın döneminde her türlü zorluk ve kısıtlamaya rağmen sinema ve sinema camiasına destek vermek istediklerini, gerekli önlemlerin alındıktan sonra hayatın devam etmesi gerektiğine inandığını belirtti.

63 ülkeden toplam 574 eserin kabul edildiği yarışma önceki senelere nazaran bu yıl en yüksek katılım ile teveccüh gördü.