Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

17 Temmuz 2020

Hoş geldin Ayasofya…

Bazen olmayacak dediğimiz, umutsuz günlerimiz oldu ancak çabuk toparlanmayı bildik. Zaman zaman hedefe çok az kaldı derken tekrar kendimizi dağın dibinde bulduk. Tekrar, tekrar baştan alıp denedik. Bir gün dikenler arasından gülü alacağımıza çok inandık. İçimizden kilit taşı rolü alanların önderliğinde bugün hedefe ulaştık şükür...

Kilit taşı diğer adıyla da anahtar taşı köprü, kemer ve kubbelerde kullanılıyor. Bağlama, dengeleme ve yükü diğer alanlara aktarma rolü görüyor. Bu yüzden yapının ömrü çok daha uzun oluyor. Zirvesi Ayasofya, Süleymaniye, Sultanahmet, Selimiye’dir. Kubbeleri muhteşemdir. Ustası Mimar Sinan’dır.

Kilit taşının eksik olduğu yapılar kuvvetli sarsıntılarda yara alıyor, sonrakilerde ömrü uzun olmuyor. Toplumsal ve siyasi hareketler de böyledir. Devlette, siyaset, cemaat, vakıf, dernek gibi yapılarda kilit taşı liderdir. Liderin çapı, kişiliği, kalitesi, dünyaya bakışı, birikimi, vasıfları, ulusal ve uluslararası rolleri ve mukavemeti liderlik ettiği toplumu ya aşağı çekiyor ya da yükselmeyi sağlıyor. Yani ya büyütüyor ya da küçültüyor.

Kilit taşı liderin eksik olduğu toplumlarda kaos hiç eksik olmaz. Devlet ile toplum hep kavgalı olur. Bizde “Komprador” ve “Mankurt” liderler bırakın toplumu bir arada tutmayı ayrıştırıp çatıştırdılar. Devlet Batı’ya mutlak bağımlı ve muhtaç hale geldi. Toplumu ayakta tutan ve birbirine bağlayan değerler aşındırılmakla kalmamış, yasaklanmıştı.

Toplum ile devleti barıştırıp yeniden değerleriyle buluşturacak, bozulanı inşa edip toplumsal dengeyi sağlayacak güçlü ve karizmatik bir lidere yani kilit taşı lidere çok ihtiyaç vardı. O lider Erdoğan’dı. Onunla birlikte önce millet devletiyle barışıp kucaklaştı. Devlet ve kurumlar yerli ve milli eksende güçlendirildi. Özetle Türkiye barıştığı milletten aldığı destek ve güçle bağımsızlaştı, egemenlik haklarını hiç çekinmeden kullanıyor. En son Ayasofya bunun kanıtıdır. Bir kez daha görüldü ki Sayın Erdoğan ülkemiz ve ümmetin kilit taşıdır.

Adeta iğneyle kuyu kazılarak bugünlere ulaşılmıştır…

Bulabildiği en küçük harekât alanını değerlendiren, en küçük umudu büyük umuda, küçük bir kıvılcımı büyük bir ışığa dönüştüren inanmış insanlar bu davayı bugünlere taşıdılar. Emeği olan herkesten Allah razı olsun. En büyük teşekkürü de bu davanın büyük emekçisi, kilit taşı Sayın Erdoğan hak ediyor. Ondan Allah razı olsun. Onun liderliğinde tüm hayallerimiz gerçek oluyor. Durmak yok. Güzel günler bizleri bekliyor…

Ayasofya…

Seni uzun bir bekleyişten, gönlümü yakan büyük bir hasretten sonra kollarımın arasına alıp saatlerce öyle kalma isteğim hiç geçmemişti. Özlem bitti, şimdi aramızdasın çok şükür...

Sen yoktun, her dakika dokundum hayallerimde sana, ellerim hep ellerine kenetlenmişti. Göğsümde ikinci bir kalp gibi taşıdım. Seni yanımdan hiç ayırmadım Ayasofya...

Sende önce sabrı sonra da umudu öğrendim. Sende direnmeyi, sende imkânsızlığın nasıl imkâna çevrildiğini öğrendim Ayasofya...

Seni her gece düşünmek ve her sabah seninle uyanmak güzel şey, ümitli şeydi, artık yanımızdasın. Zaman zaman seni kaybedersem diye düşündüm, sensiz yaşayamam dedim. Ey ümmetin kara sevdası, seni zincirli görmek ciddi ve ağır bir yüktü. Şimdi özgürsün. Bil ki yaşanacak en güzel günlerimi sana sakladım Ayasofya...

Biz ki koca bir ümmetiz. Biz ki koca, kadim çınarın zulme boyun eğmeyen onurlu temsilcileriyiz. Biz ki tek kişi de kalsak yedi düvele meydan okuyanlarız.

Biz ki Ayasofya’yız, Selimiye’yiz. Beşiktaş’ta Yahya Efendi, Üsküdar’da Aziz Mahmut Hüdai, Eyüp Sultan’da Eyyûp el Ensari’yiz. “Güzelizdir, dört yanımız mavi dağdır, denizdir.”

Bizi Fransız’ı İngiliz’i, İtalyan’ı, en çokta Yunan’ı tanır. Çanakkale’den tanırlar bizi...

Bizim için;

“Esas olan

Sadece yaşamak değil

İnsana yakışır şekilde

Ve onurlu yaşamaktır.

Teslim olmadan,

Boyun eğmeden

Sürünmeden el etek öpmeden yaşamaktır.” (Nazım Hikmet)

Biz ki baş eğmeyen Ayasofya’yız, İstanbul’uz. Biz ki Kudüs, Endülüs, Şam ve Halep’iz. Biz ki Semerkant, Bosna, Mekke ve Medine’yiz. Biz ki Kahire, Trablusgarp, Bağdat ve Taşkent’iz. Bilin ki İstanbul ve Ayasofya ümmetin kilit taşıdır.

Biz dünyanın umuduyuz, geleceğiyiz. Dünya er ya da geç bunu bilecektir.

Recep Tayyip Erdoğan’la daha çok güzel günler göreceğiz…