İç Güvenlik Paketi Çözüm sürecini rahatlatır
Daha önce yazdığım gibi Çözüm süreci rayında ilerliyor. Bu ilerleyiş esnasındada, geçmişte sorun teşkil eden eşikler tek tek aşılıyor. Evet, Çözüm sürecinde bugün barışa dünden daha yakınız. Yani araba artık kasisli ve engelli yollardan otobana çıkmıştır.
Değerli Dostlar, Çözüm sürecinde bugün geldiğimiz noktayı anlayabilmemiz için, dünü iyi bilmemiz lazımdır. Allah aşkına söyleyin, geçmişte bu ülkede karşılıklı müzakere etme sözü edilebilir miydi? Bu sözü söylediğinizde başınıza neler gelirdi?
Maalesef ama maalesef, yukarıdaki soruların cevapları hiçde olumlu değil. Bu güzel ülke yıllarca gençlerini ve kaynaklarını soruna doğru teşhis edilememesinden dolayı kaybetti. Aslında bugün yapılan, geçmişin hatalarını telafi etmektir. Umarım, o telafinin meyveside, silahları bir daha almamak üzere bırakmak olacaktır.
Bazıları meclis'te görüşülen İç Güvenlik Paketi'nin Çözüm sürecinin önünde bir engel olduğunu söylüyor. Hayır Efendim, bunu diyenler doğruyu ifade etmiyor. Asıl İç Güvenlik Paketi, Çözüm sürecini rahatlatacaktır.
Hepimiz biliyoruz ki bu memlekette barışı istemeyenler bulunuyor. İşte o barışı istemeyenler, önümüzdeki günlerde süreçte gelinen noktayı geriye götürmek için her türlü provakasyonu yapacaklardır. Bunlar seçimler öncesi, İktidarın ülkede kalıcı barışı getirmek için attığı adımları lekelemek isteyeceklerdir.
İşte Meclis'te görüşülen paket, Çözüm sürecini geriletecek olan bu provakasyonları engellemeye yöneliktir. Vicdan sahiplerine soruyorum... Bu pakette siyasi partilerin meydanlarda yapacakları mitingleri engelleyen bir madde var mı? Sokaklar yakılıp yıkılarak probaganda mı yapılır? Niyeti düzgün olanlar yüzünü kapatıp, eline molotof alarak piyasaya mı çıkarlar?
Kimse kusura bakmasın, ülkeyi yöneten İktidarın en birinci vazifesi bu art niyetlilerin önüne geçmektir. Bunu sağlayabilmek için, İktidar yasa çıkarmak, polise yetki vermek gibi yollara başvurabilir. Benim burada anlayamadığım, İktidar Çözüm sürecini sabote etmeye yönelik provakasyonları önlemeye çalışırken, muhalefetin buna karşı çıkmasıdır. Acaba burada, İktidarı biz sandıkta yenemiyoruz, bari sokaklardaki kirli eller yensin mi denilmek isteniyor?
Not: bu satırlar kaleme alınırken, Genel Kurulda salı gününün görüşmelerine başlanmamıştı.
