Dolar (USD)
32.29
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2408.26
BIST 100
10266.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Kasım 2020

İdeal bir kanun yoktur

İnsanlık tarihi boyunca insanlarca bulunmuş ve uygulanmış hiçbir toplumsal ideal kural ve ideal uygulama yoktur.

İdeale en yakın olan; en fazla gayret edilmiş, daima çağın ihtiyaçlarına uygun, daima en fazla kişinin hakkaniyetli bulduğu bir adil yönetim anlayışıdır.

Böyle bir tabloyu oluşturmak ise akıl almaz ter gerektirir. İnsanların ve siyasi liderlerin büyük bir gayret göstermesini gerektirir.

Böyle ideale en yakın adil bir tablo tarih sahnesinde ancak ve ancak ya Allah Resulleri tarafından ya da Allah Resullerinin dostları tarafından şekillendirilmiş, kurulmuş ve yönetilmiştir.

Bu ideal olana en yakın yapılar dahi mükemmel olamamıştır. Mükemmele en yakınları olmuştur. Çünkü insan ve insanın bozucu nefsinin olduğu her yapı mutlaka ve mutlaka hata vermektedir. Zaten insan hatadan münezzeh değildir. Kurduğu yapılar da devletler de hatadan münezzeh olamayacaktır.

Her devlet aynen insan gibi doğar, büyür, yaşar ve sonunda ölür. İyiye ne kadar bağlıysa o kadar yaşar veya tersi olur. Tarih, siyasi tarih, ekonomik tarih veya vesaire diğer ilimler nazarında incelenen daha önceki yıkılan toplumlar ve devletlerde göze çarpan şudur:

“Hak bir nizama dayandırılmayan her toplum ve her devlet ilerleyen süreçte için için birbirini tüketerek ve etrafını yakarak ya hızlıca ya da yavaşça batmıştır. Hak nizama dayandırılan her toplum ve her devlet ise dayandığı nizamın merkez fikir, güç ve eyleminden uzaklaştıkça uzaklaştığı oran kadar bir hızda yine batmıştır.”

Günümüz dünya ülkelerinin yaklaşık yüzde doksan dokuzu (% 99) Kapitalisttir. Ve şu an Kapitalizm dünyanın çok uzun yıllara dayanarak kurulan en kalabalık ve dünyayı domino eden birliğidir. Kapitalizmin, dünyaya neredeyse birkaç yüzyıldır hâkim olduğu bilinen bir gerçektir. Bazı ülkelerin farklı ekollerle yönetildiklerini iddia etmeleri bu gerçekliği değiştirmeyecektir.

Bugün ister Müslüman ister gayrı Müslim olsun neredeyse tüm insanlık Kapitalizm ve uygulamalarından mutsuz ve ayrıca aşırı derecede umutsuzdur. Sömürülmüş bir emek, karşılığını her türden alamama duygusu, gereğinden fazla çalıştırılma ve bunlarla beraber her türlü algı ile gereğinden fazla harcama yapmaya alıştırılma tüm insanların ortak sorunu haline gelmiş.

Günümüz insanının her tarafı sorun, her işleri ve istekleri çözüm beklemekte. Suya hasret, yola hasret hatta ve hatta hâlâ gıdaya hasret milyarlarca insan var. Tüm bu sorunlar hem ortak çektirdiği çile hem de ortak verdirdiği acının şiddeti itibari ile çok ciddi sorunlar.

Siyasi bilinç; çok yüksek bir seviyeye çıkmadıkça, insanların ciddi sorunları asla çözülmeyecektir. Siyasi liderlerin ne yapıp edip ülke birliğini kurması, önlerindeki yılları ve yüzyılları planlaması ve sadece işlerine odaklanıp işlerini yapmaları gelecek için en hayati iştir.

Birlik olup olmamak tüm hayatımızı olumlu ya da olumsuz çok derinden etkiler. Birlik olup olmamak, birlik kalitesi, anne rahmindeki bebeği dahi etkiler. Son nefesini vermiş, toprağa defnedilmiş insanı dahi etkiler.

Nasıl etkiler? Perşembeye devam edelim.