Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Mart 2024

​İlla ölmem gerekiyorsa Kudüs, ölürüm senin için

İslam coğrafyasının hemen hemen her yerinde büyük acılar, büyük trajediler yaşanıyor.

Endülüs’ün tarihte yaşadığı o korkunç dram ve katliamların bir benzeri bugün birçok Müslüman coğrafyada yaşanıyor. Taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmıyorlar. Bizler ne yapıyoruz? Hiç! Sadece seyrediyoruz.

Irak ve Libya düştü kılımız kıpırdamadı. Afganistan’ın işgaline sudan bahanelerle sessiz kaldık. Suriye’ye demokrasi! geleceğine çok inanmıştık. Katil sürüleri ülkelerimizi işgal ede ede, düşüre düşüre bizleri topyekün teslim almaya geliyorlar.

Bugün de Filistin’deler ve Ortadoğu kurtlar sofrasında!

Düşman tarihten gelen kin ve öfkesiyle gözlerimizin içine baka baka, müstehzi kahkahalarla Filistin’i yiyip bitiriyor. Sen hala yaklaşan büyük tehlikenin farkında değilsin. Ya Rab, bizleri affeyle…

Girdikleri her yerde tarihimizi ve İslam’ı çağrıştıran ne varsa yok edip bizleri dünümüz ve geleceğimizle birlikte toprağa gömmek istiyorlar. Kadınlarımız ve çocuklarımız özellikle katlediliyor. Soyumuzu kurutmak istiyorlar çünkü.

Müslümanlar olarak, ‘Elimizden hiçbir şey gelmiyor’ mazeretine sığınmaya devam ediyoruz. Gaye yoksa, gayret de yok. Ancak mutlak olan bir şey var; ahiret var, hesap günü var.

İslam dünyası tam bir heyula. Beden var, ruh yok. Kendi katillerimizden yardım bekliyoruz. ABD ve Batıdan... Bu hal bana çok ağır geliyor. Size ağır gelmiyor mu?

Bu görüntümüze rağmen tek dişi kalmış canavarı durduracak tek gücün ben Müslümanlar olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’de o ruh ve inanç var. Cesaret ve tarihten gelen tecrübelere sahibiz.

Vietnam savaşı protestoları sorasında Amerika’da yaşlı bir adam her gece Beyaz Saray’ın önüne gelip yakılmış bir mumla protesto yapardı. Bir gece, bir gazeteci biraz da adamın eylemini küçümseyerek ona şu soruyu sorar.

“Efendim, bu küçük protestonuzun bir şeyleri değiştirebileceğini mi düşünüyor sunuz?

Adam, “Buraya hiçbir şeyi değiştirmeye gelmiyorum. Buraya beni değiştirmesinler diye geliyorum. Onların çılgın savaşlarının insanlığımı silmesine izin vermeyeceğim. Ben gerçeği biliyorum ve doğruyu söylemeye devam edeceğim.”

“İnsan kalmak için yaptığımı yapmaya devam edeceğim. İnsanlığımı boşa çıkaramayacaklar.” der.

Bir gün elimizde balta olduğunun farkına varacağız ve o onu putlara karşı kullanacağız. Bu bir tavırdan öte İslam’ın bizlere kesin emridir. Putlar yıkılacaktır. ABD, İngiltere ve İsrail gibi bütün Firavunlar…

Biliyor musun?

Yıkılan evlerinin enkazı üstünde Filistinli kardeşlerimiz iftarlarını yapıyor. Zoraki bulabildikleri birkaç kuru ekmekle. Ramazan’ın ilk gününde, iki bebek daha açlıktan öldü!

Biliyor musun?

Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’da oruç, iftar, sahur, teravih ve Kur’an yasak!

Acaba diyorum, bütün bu olup bitenlere karşı gözlerimizi kapatarak her şeyin bir anda düzeleceğini mi zannediyoruz?

İlahi bir gerçek. Müslümanlara sahip çıkmak inancımızın ve imanımızın bir gereğidir.

Uyarı niteliğinde bir hatırlatma! Kendi akıbetini Müslümanların kaderinden ayrı görmek kurda tek yakalanan kuzunun akıbeti gibi olur.

Bir uyarı daha. Kudüs ve Mescid-i Aksa özgür olmadığı sürece hiçbir Müslüman bulunduğu yerde güvende değildir.