Dolar (USD)
32.36
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2435.93
BIST 100
10013.73
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Nisan 2015

İslam tüm insanlığın hakkı

Resulullah (sav) ın 120 000 sahabesinden (Radiyallahu anhum) sadece 12 000 i buralarda medfun. % 10. Diğer % 90 nı sadece Allah (cc) ın dinini daha geniş kitlelere ulaştırabilmek için davet ve tebliğe/hayır yarışına devam etmişler. Halbuki onlar: "Elhamdulillah Arap yarımadasını tüm cahiliye kirlerinden temizledik, İslam devletini kurduk, bundan sonrasını torunlarımız düşünsün diyebilirlerdi. Ama öyle demediler. Birçoğu ilerlemiş yaşlarına rağmen hizmet yarışına devam ettiler, kıtalar fethettiler.

Anadolu da onlar zamanında fetholundu. Ebu Eyyub el Ensaru00ee ve 5 sahabe daha İstanbul'da medfun, Diyarbakır da yalnız sur içinde 27 sahabe medfun, Ökkaşe bin Mihsan Gaziantepte, Sa'd bin ebi Vakkas Adıyaman da medfunu2026 Ya da fetihlere geldikleri esnada ki konaklama makamları varu2026 Allah (cc) ın dini uğruna dünyanın dört bir yanına dağılan takriben 110 000 sahabeden mezarı belli olanlar birkaç yüz de değil. Ne gamu2026 Onların Allah (cc) katındaki makamları ve mü'minlerin yüreğindeki tahtları belliu2026

Onlar soğuk sıcak, yaz kış, uzak yakı demeyip deve, at, merkep sırtında, hatta yürüyerek, binlerce kilometre mesafeler katlettiler. Bu seyahatler, turistik gezi değildi, maişet derdi veya çıkar menfaat falan da değildi. Onların tek dertleri, Allah (cc) ın dinini daha geniş kitlelere iletmeku2026 Daha çok insanın; cehalet, şirk ve küfürden kurtulmasına vesile olmaktıu2026

Bu hasbilik, ihlas, azim ve fedakarlık sebebiyledir ki, İslam kısa zamanda dünyanın dört bir yanına yayıldı. Kıtalar ötesine tevhit sancağı dikildi. Çinin en doğu uç noktasına bizzat sahabeler ulaşıp İslam'a davet ettiler. Hala o noktalarda inşa edilen sahabe camii vb. İslam mabetleri var. Onlar o imkansızlıklar içerisinde bin bir zorlukla dünyanın her yanına İslam'ı taşıdılar. Bizler komşumuza akrabamıza, arkadaşımıza hatta bazen evimizin içerisinde bulunan kendi çocuğumuza İslam'ı anlatamıyoruz.

İki aydır Ankara'da diyanetin eğitim merkezinde yurt dışına göreve gidecek meslektaşlarımızla beraber, dil ve entegrasyon eğitimindeyiz. 1950 lerde Avrupa'ya işgücü göçüyle gitmiş, sonra oraya yerleşmiş bulunan iki buçuk milyon Türk, bir o kadar da değişik İslam ülkelerinden Müslümanlara ve özellikle onların genç nesillerine İslam'ı öğretmek, cami hizmetleri ve diğer İslami ve insani hizmetler içinu2026

Yıllarca süren boşluktan sonra diyanet işleri ve diğer ilgili kuruluşlar, vakıf, cemaat, cemiyet, özel ve tüzel kişiliklerin bu girişimleri, elbette takdire şayandır. Zararın neresinden dönülse kardır hesabıu2026 Kaldı ki şu an yapılmakta olanlara rağmen çok ciddi manada boşluklar var. Dolayısıyla eli, soluğu ve imkanı yeten Müslümanların bu konuya kafa yormaları gerekiyor.

Ancak şunu da itiraf edelim ki, nice görevli arkadaşlar, buradaki maaşlarına ek maaş verilmese, bu gurbet yolculuğuna çıkarlar mı? Zoru2026 Tüm masraflar devlet tarafından karşılanıyor. Artı maaş veriliyor ki görevli kardeşlerimizden bir kısmı, buna katlanıyor. Gidiş gelişler, uçak vb. son teknoloji ürünü vasıtalarlau2026 Sıcakta klima, soğukta kaloriferu2026 İletişim, ulaşım, imkanlar, fırsatlar vs.

Eğer Sahabelerin çektikleri zorluk ve zahmetlerle iç içe olsaydı, kaçta kaçımız bu fedakarlığı yapardık. Tabi bu din sadece hocaların, müftülerin, vaazların dini değil. Her Müslüman, ölünceye kadar bildiklerinin hocası, bilmediklerinin talebesidir. Yani hem bildiklerini öğretmeye çalışırken, diğer taraftan bilmediklerini de öğrenmeye çalışmakla görevlidir. Bu görev ihtiyari ve tercihe bırakılmışta değil. Her mümin kelime-i şehadet getirmekle, direğzetsin ki bukmen bu mukaddes yükü yüklenmiş olmaktadıru2026

"Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız." (u00c2li İmran 3/11O) Resulullah (sav) şöyle buyurur: "sizden kim bir kötülüğü görürse, eliyle düzeltsin. Eliyle yapamazsa, diliyle düzeltsin. Bunu da yapamazsa kalbu00eeyle buğzetsin ki bu da imanın en zayıf derecesidir. (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi.) "Nefsimi kudret elinde tutan Zat'a kasem olsun, ya iyiliği emreder ve kötülükten de sakındırırsınız veya Allah'ın katından umumu00ee bir bela göndermesi yakındır. O zaman dua etseniz de duanız kabul edilmez. (Tirmizi)

Şimdi kaçta kaçımız bu gerçeğin farkındayız. Sadece başka diyarlar değil, her birimiz bulunduğumuz yerlerde bu görevimizi yerine getiriyor muyuz? Nasıl ve ne kadar yerine getiriyoruz? İtiraf ediyoruz ki çok eksiğimiz varu2026 Hele temsil konusuu2026 Yani davranışlarımızla örnek olarak İslam'ı lisanı halimizle anlatmaku2026