Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

17 Kasım 2018

Kadın meselesi II Lego vicdanlılar

‘Dostlara adil davranılır, düşmanlara yasa uygulanır’
Latin Amerika Atasözü

Bu söz, ahlak, hukuk ve adalet kavramlarını sorgulayan en güzel sözlerden biridir. Adalet ve ahlak konusunda bize çok şey söyler. Pek çok siyaset bilimcinin sayfalarca analiz ettiği güç ve adalet konusunu birkaç kelimeyle özetliyor. Nitekim, atasözlerinin en güzel tarafıdır, vakaları insanlık tecrübesi üzerinden az söz ile formülüze edivermek...

Erkek şiddeti, Sıla'nın yaşadıklarıyla bir kez daha gündemimize girdi. Bu hadiseden bir süre önce erkek şiddetini yine yeniden gündeme taşımak ve bu konuda yazmak istedim ama bu yazıları maalesef yazamadım. Bunun yükünü vicdanımda taşıyorum. O sebeple bu yazıyı, Antalya'da öldürülmeden evvel korkan çocuğunu yatıştırmak için ona su veren Ziynet T. ile erkek arkadaşı tarafından benzin dökülerek yakılan Şengül Vatansever'in, zulmün bayrak ismi olmuş rahmetli Özgecan'ın ve onların namında babaları, kocaları, sevgilileri, erkek kardeşleri ve reddettikleri diğer erkekler tarafından şiddet gören, öldürülen tüm kızkardeşlerime ithaf ediyorum.

Hemen her gün gündemimize üçüncü sayfa haberleriyle giren erkek şiddeti bu defa şöhretli bir isim tarafından gündemimize taşındı. Sıla, yakın dönemde beraberlik yaşadığı bir erkeğin şiddetine maruz kaldığını yasal kanalları da devreye sokarak hepimize duyurmaktan imtina etmedi. Sıla, bir kadın ve insan olarak oturup konuştuğumda şüphesiz kimi müştereklerde buluşabileceğim ama politik konularda güçlü müşterekler bulmakta zorlanacağım bir figür olarak duruyor dışardan. Lakin bunun, onun başına gelen korkunç olayı değerlendirirken takınacağım tutumla bir ilişkisi yok. Olmamalı. Adalet ve vicdan herkes için işlemesi gereken bir mekanizma ve ancak böyleyse varlığından söz etmek mümkün.

Gösterdiği cesaret ve halının altına süpürme geleceğinin bir parçası olmadığı için teşekkür ediyorum kendisine. Adı sanı duyulmamış ev kadınlarının, çeşitli meslek gruplarından kadınların dahi konu komşum, çevrem duymasın diye maruz kaldığı şiddeti yok saymak için elinden geleni yaptığı bir dünyada sesini çıkardı Sıla. Hem cesareti ve hem de diğerlerine konuşmaları gerektiği konusunda örnek oluşu ile kıymetli bu tavır.

İşin çirkin tarafı, bu konuda sosyal medyada -şükür ki azınlığı oluşturan- tepkilerdi. Bu tepkilerin neler olduğunu yazmayı bile utanç kaynağı olarak görüyorum. Özetle, ahlakını ve vicdan anlayışını karşıdakinin kim olduğuna ve nasıl yaşadığına göre şekillendiren, alçaldıkça alçalan tepkilerdi bunlar. 'Lego ahlaklı ve vicdanlılar'.

Bunlar memleketimizde sağda da solda da yaşıyorlar. Sair zamanlarda ahlak, vicdan üzerine atıp tutan bu lego vicdanlılar zulmü gören kişinin kim olduğuna bağlı olarak 'değiş ton ton' diyerek bir anda ahlak ve vicdanlarını parçalara ayırıp, lego gibi yeniden şekillendiriveriyorlar. Dindar bir kadın şiddete maruz kaldığında bir kanattaki lego vicdanlılara gün doğuyor, seküler bir kadın şiddete maruz kaldığında diğer kanattaki lego vicdanlılara...Adaletin dostlar için rezerve edilmiş bir ayrıcalık olduğuna inanıyorlar içten içe.

Son olarak, Kadın ve Aile Bakanımıza (hala böyle anmak istiyorum) müteşekkirim. Kendisi ile aynı dünya görüşünü paylaşmayan, zulme maruz kalmış bir kadını arama, geçmiş olsun deme nezaketini ve bilgeliğini gösterdiği için. Hepimiz adına bunu yaptığı ve adaletin sadece dostlara sunulan bir 'lütuf' olmadığını hatırlattığı için...