'Kara'ların isyanı
Kennedy ve Nixon’ın başkanlıkları döneminde Afrika’nın önemine ve gelecekte ABD için önemli bir alan olacağına dair görüş ileri sürseler de sonraki başkanlar iki başkanın bu görüşüne ilgi göstermediler.
Soğuk Savaş döneminin konjonktürüne göre Afrika ile ilgilenmeyen ABD, SSCB’nin yıkılmasından sonra kara kıtaya ilgisini gizleyemedi. Çin’in bölgeye inmesinin ardından Amerika'nın bu kıtayla daha fazla ilgilendiği görüldü. Bu ilgiye Bush döneminde “terör” gerekçe gösterilse de (bu dönemde AFRICOM kurulmuştu) daha sonra ABD’nin kıtanın hammadde ve enerji rezervlerine ilgisi arttı.
Yaklaşık 5 asır boyunca Avrupalılar milyonlarca Afrikalıyı öldürerek, köleleştirerek Afrika'nın yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarını yağmaladılar. Medeni Avrupa(!), bu yazının hazırlandığı 26 Eylül 2023 tarihine kadar bir kere bile Afrikalıya dönüp “Pardon!” demedi. Sömürdüğü kıtanın insanına karşı yürüttükleri ırkçılık hastanede, lokantada, otobüste, sporda, müzikte, bilimde, siyasette devam etti. Birkaç kuklayı (B. Obama, C. Powel, C. Rice gibi) makamlara getiren ABD asırlara varan ırkçılığını temizlemeyi amaçlasa da kendilerine yönelik “kara öfke”yi dindiremiyor.
Afrika hakkında Avrupa için söylediklerimizi Amerika için, Amerika için söylediklerimizi Avrupa için kabul edebilirsiniz. ABD’nin kara kıta üzerindeki tasarrufu geç olsa da Afrikalıları sömürmesi oldukça eskidir, trajiktir.
Batı, sömürdükleri memleketlerde oluk oluk yerli kanı akıttı, ırzlarını yerin dibine batırdı, yağmaladıkları halkların onurunu ayakları altına aldı. Bütün bu insanlık dışı muamelelerin sahibi olan Avrupalı ile Amerikalı üstüne üstlük firavuni kibirden ve Afrikalıyı aşağılayıcı tavırdan vazgeçmedi.
Son yıllarda hemen hemen uluslararası her organizasyonda siyahi Afrikalı ya sözlü, ya fiili ya da bir çeşit mesajla aşağılanıyor. Daha birkaç ay önce İrlanda’da yapılan bir spor müsabakasından sonra başarılı sporculara ödülleri verilirken, 8-10 yaşlarındaki siyahi bir sporcu olan kız çocuğuna Avrupalı beyaz bayan yetkili madalyasını vermiyor. Sporcu kız çocuğunun şaşkın ve ağlamaklı bakışları arasında sırada kendisinden sonra bekleyen çocukların madalyaları bir bir boyunlarına takılırken siyahi çocuğun madalyası gasp ediliyor. Adeta siyahi çocuğa, “siyahiler –ki onlar zenci der- insan değiller, madalyayı sadece insanlar hak eder” dercesine çocuğa madalyası verilmiyor. Bu organizasyonda bulunan eşşek kadar yetkili ise bu ırkçı öfkeye müdahale etmiyor.
İşte ilk çeyreğini geride bırakacağımız 21. Asırda durum bu minvalde iken Afrikalılar seslerini yükseltiyorlar. Artık Afrikalıyı görmezlikten gelemezsiniz.
Artık Afrikalı sizin gözünüzün içine baka baka DEFOLUN! diyor.
Artık Afrikalı sizin ülkelerinizdeki organizasyonlarda size KATİLLER! diye haykırmaya başladılar.
Artık Afrikalı düne kadar çekinerek alkışladıkları “Dünya 5’ten Büyüktür!” söylemini yüzünüze karşı haykırıyor.
Geçtiğimiz gün BM toplantısında Afrika Entegrasyonu ve Yurtdışı Togolular ve Dışişleri Bakanı Robert Dussey, "Siz kim oluyorsunuz da bizi bu şekilde aşağılıyorsunuz?" diye haykırdı. Dussey:
Siz kim oluyorsunuz da bizi bu şekilde hor görüyorsunuz? Siz kim oluyorsunuz da bizi bu şekilde aşağılıyorsunuz?
Afrika'nın efendiye değil ortağa ihtiyacı var.
Afrika'nın her bireyin onuruna saygı duyan bir ortaklığa ihtiyacı var.
Biz sizin tebaanız değil, ortağınız olmak istiyoruz. Yabancı çıkarlara değil, halkımıza hizmet etmek istiyoruz. Bu yeni dinamik kimseye karşı değildir ve bunu tekrar tekrar söylüyoruz.
Bu yeni bir Afrika'nın, Afrikalı bir Afrika'nın, çok sesli bir Afrika'nın, özgür, egemen, bağımsız ve kendi kendisinin efendisi olmak isteyen bir Afrika'nın ifadesidir.
Küçümseyici tavırlarınızdan bıktık!
Kısacası, genç Afrikalılar için her şey açık. Bu sözler açık; paternalizmden (babacı, büyüklük taslamak) bıktık.
Halkımızın görüşlerini küçümsemenizden, halkımızı ve liderlerimizi hor görmenizden bıktık.
Küçümseyiciliğinizden bıktık, kibrinizden bıktık.
Bıktık, bıktık ve bıktık!..
Yenidünya, Genç Afrikalı ve Türkiye aynı söylemlere sahip:
YETER ARTIK, BIKTIK SİZDEN..!
