Kemalistler FETÖ’nün Beşiğinde Tıngır Mıngır Sallanırken
Kemalistlere öyle bir iş oldu ki sormayın gitsin. 28 Şubat’ta irtica, yobazlık, gericilik diye bas bas bağıran Kemalistler şimdi bir cemaat görünümlü suç örgütünün oyuncağı oluverdiler. Tabi o zamanlar bu suç örgütü bir cemaat levhası altında faaliyetlerini yürütüyordu. İçinde bulundukları daire “İslami Cemaatler” olduğu için Kemalist savcılar bunların evlerini basıyor, elemanlarını topluyor ara ara da yurtlarını filan kapatıyorlardı.
Bütün bunlar olup biterken Kemalist cenah polise, askere alkış tutuyor, savcıları tebrik ediyorlardı. Ama genel tabloya bakıldığında aslında o günlerde cemaat olarak anılan yapının 28 Şubatçılarla ve 28 Şubat’ın arkasındaki gerçek aktörlerle bir alıp veremediği yoktu. Hatta 28 Şubat sürecinden en az yarayla bunlar kurtuldular. Olan Milli Görüşçülere ve diğer bazı yapılara oldu. Hocaları, paşalarla, Erbakan’ı devirmek için el sıkıştığında bu yapıya mensup badem bıyıklı arkadaşlar sütre gerisinden sinsi sinsi gülümsüyorlardı. Çünkü Erbakan’dan nefret ediyorlardı.
Bu arada Kemalistler ise dini yapılanmaların bir bir takip edilmesinden ve faaliyetlerine son verilmesinden, mensuplarının tutuklanmasından hoşnut oluyorlar, adeta bayram havası içerisinde olup biteni seyrediyorlardı. Ancak göremedikleri bir şey vardı. 28 Şubat’ın paşalarıyla 28 Şubat’ın arkasında duran İsrail-ABD ittifakı açıktan The Cemaat’i destekliyordu. Bu destek gün geçtikçe büyüyecek ve 15 Temmuz denilen hain isyan süreci Türkiye’nin başına bela edilecekti. Öyle de oldu. Türkiye kendi topraklarında kendi silahlı kuvvetlerinin mühimmatı ile tarihte ilk kez hain bir şekilde bombalandı.
Bu arada ne oldu? Bu arada The Cemaat CHP’yi ele geçirdi. Kaset komploları, içerden adam devşirme, yönetime adam sızdırma, genel başkanın yanına danışman koyma gibi yöntemlerle bu çete CHP üzerinde etkili hale geldi ve Kemalistleri de parmağında oynatmaya başladı. Bir kaset komplosuyla Baykal’ı yerinden eden badem bıyıklı şakirtler, PKK’nın ve HDP’nin bugün en yılmaz müttefiki olan mevcut genel başkanı olanca güçleriyle sıvazlayarak ondan bir Gandi dahi icat edebildiler. Bu arada Kemalist seçmen bütün bu olan biteni derin bir uyku halinde seyretti. Bu uyku o kadar uzun sürdü ki bugünlere kadar geldik. Raflarda beklettikleri ve sırası geldiğinde sahaya sürecekleri The İmamoğlu’nu kurnaz bir planla sahaya sürdüler ve girdiği ilk seçimlerde seçimi zehirleyerek, murdar ederek projelendirdikleri adamdan birkaç ay içinde bir kahraman, bir ulusal lider yaratmaya kalktılar.
Kemalistler hala olan bitenin farkında değillerdi. “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” diyen Kemalistler “The İmamoğlu Project”in üzerine mal bulmuş mağribi gibi atladılar. Bir zamanlar “defolup gitsin bu gericiler” dedikleri adamlar artık kendilerini ve savundukları partiyi parmaklarında oynatıyordu ama onlar hala uyanmamışlardı. Hala da uyanacakları şüpheli. Öyle derin bir uykuda uyuyorlar ki The Cemaat’in beşiğinde tıngır mıngır sallanırken “her şey güzel olacak” ninnileriyle kendilerini avutuyorlar.
PKK-HDP-FETÖ-DHKPC CHP’yi ele geçirmiş vaziyette. Atatürk milliyetçiliğine ve Kemalist görüşe zıt bütün illegal yapılanmalar CHP’ye yuvalanmış durumda. Kemalistler de şu an bu yapıları şakşaklamakla meşguller. Bunu bile bile yapıyorlarsa bunlar gerçekten Atatürkçü değiller. Saflıklarına geldiyse hainlerle aynı yola yürüdüklerinin ne zaman farkına varacaklar? Yoksa “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” diyecek kadar gözleri mi karardı? O zaman Atatürk filan bahane. Atatürkçülük de bunlar için bir oyuncak ve işlerine gelince kullanacakları bir maşa! Olan bitenden bu anlaşılıyor. Eğer tersiyse o vakit bizi yanıltın da terör örgütlerinin yuvası haline gelmiş ve artık “bir milli güvenlik problemi” olarak karşımızda duran CHP’yi desteklemekten vazgeçin! Bir ABD senaryosu olan The İmamoğlu’nun arkasında durmaya devam ettiğinize göre o zaman FETÖ’nün maşası haline geldiğinizi inkar etmiyorsunuz! Eh ne diyeyim hayırlı uğurlu olsun yeni ittifakınız! Güle güle sarılın birbirinize! Bunlarla aynı yorganın altına girmeye utanmıyorsanız bize de olup biteni bıyık altından gülerek izlemek düşer. E biraz da biz gülelim!
