Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Mart 2015

Kitap ve Gazete

Topluma sunulan kültür araçları arasında kitap ve gazetenin önemi büyük. Ruh akrabası olan kitap, dergi ve gazete arasında büyük bir ideal birliği olmalı, çünkü üçü de toplumu bilgilendirmeye, ilim ve irfanını artırmaya hizmet ediyorlar. Çocukken gazeteler öyle pahalı promosyon vermezlerdi. 1970'li yıllarda hatırladığım ilk armağanlar, kitap ekleriydi, bazı gazeteler haftalık kültür ve aile ilaveleri ile çıkardı.

1990'lı yıllarda basındaki promosyonlarda artış oldu. Artış demek yetersiz olur, patlama yaşandı. Amansız bir rekabet yaşanıyordu. O zaman çok satan bir gazetede çalışıyordum. Bir ansiklopedi savaşı başlamıştı ki, ortalık toz duman. Benim bildiğim ansiklopedi kültür kaynağıdır, insanlar açar bakar, istifade eder. Ama gazetelerimiz 'en iyi ansiklopedi benimki' diyerek birbirine giriyorlardı. Hürriyet, Sabah ve Milliyet er meydanına çıkan başpehlivanlardı. Galiba basın hayatımızdaki en hayırlı kavga o oldu. Bir çok eve AnaBritannica, Meydan Larousse, Büyük Larousse ansiklopedileri girdi. Kupon toplayıp bayilerin önünde uzun kuyruklar oluşturan vatandaşları hatırlıyorum. Niye saklayayım ben de o kuponları toplayan ve koca koca ciltleri edinenlerdenim. Gazeteler, İslam Tarihi, Türk Tarihi ile Batı, Doğu, İslam ve Türk klasikleri vermeye başladı. Bu kaynak kitapların büyük kısmı evlerin salonlarındaki kütüphaneleri süslerken bir bölümünü eskici arabalarında gözden düşmüş, gönülden çıkarılmış olarak gördük. Demek ki, "Google Efendi"den sonra nadide eserlerin pabucu dama atılmıştı. Ne diyelim, Allah kitap muhabbetimizi artırsın.

Promosyon, kitapta kalsa çok iyi. Ama gazetelerin sınır tanımayan ve muhayyilesi geniş olan reklam ve tanıtım uzmanları, çanak çömleğe, kap kacağa daldılar. Neredeyse zücaciye dükkanları iflas edecek noktaya geldi. Hatta yeni evlenecek bazı gençlerimiz çeyizlerini gazetelerin promosyonuyla tamamlamaya başlamıştı. Oturma grupları, yatak odası, mutfak dolabı verenleri bile duyduk. Araba vermek ise eski adettendi. Milletimizin araba sevgisi malum. Geçmişte olsa at hediye edilirdi herhalde. Ama günümüzün at'ı da, murat'ı da arabaydı. Belki mübalağa sanacaksınız ama bir gazete uçak vermeye kalkıştı. Bunu manşetinden bangır bangır ilan etti. Bilmiyorum o uçak kime nasip oldu? Kazanan oldu mu, yoksa hayalu00ee ve havau00ee bir nesne olarak promosyon tarihimize mi geçti? Son bilgi: Geçmişte merkezi yerlerde mezar yeri armağan eden gazeteler görülmüş. Hani bizde bir söz var ya, "Bedava mezar bulsa içine girecek!" diye. Tam da o söze uygun bir hal. İnanın bugün bir gazetemiz çıkıp da "Eyüp, Karacaahmet, Topkapı, Merkezefendi ve Zincirlikuyu'da bedava mezar yeri veriyoruz" şeklinde kampanya başlatsa bir hayli okuyucu kazanır.

Değerli okuyucular, Türkiye'de basınımızın promosyon tarihine kuşbakışı, biraz da mizahu00ee yaklaştık. Esasen ben gazetelerin kitap hediye etmelerine çok sıcak bakan ve başından beri bu fikri destekleyen biriyim. Hatta kitap eklerinin de -ticaru00ee olmamak kaydıyla- çok faydalı olduğuna inanırım. Zira kültür sayfalarında yeni kitaplar pek duyurulamıyor, kitap ekleri ise bu alandaki boşluğu dolduruyor.

Gelelim gazetemiz Milat'ın dev kampanyasına. 6 Mart'tan itibaren 59 kupona verilecek müstesna eserlerden bahsedelim. Muhammed Emin Yıldırım'ın dört dörtlük, mükemmel kaynak eserleri: Efendimizi Sahabe Gibi Sevmek, Alemlere Rahmet Hazret-i Muhammed, Nebevu00ee Eğitim Modeli Darü'l Erkam ve İnsanu00ee İlişkilerde İlahu00ee Ölçü. Günümüz insanının en çok muhtaç olduğu eserler. Peygamber Efendimize olan muhabbetimizi hakiki eylemek, ona gönülden bağlanmak için ilk iki eseri okumak gerekiyor. Liderimiz, kurtarıcımız, efendiler efendisi, Rabbimizin sevgilisi, kainata rahmet olarak gönderilen peygamberler peygamberi Hazret-i Muhammed Aleyhisselatü Vesselam. Bugün Türkiye'deki, İslam alemindeki, Türk dünyasındaki hatta yeryüzündeki herkesin O'nun üstün ahlakına, tavsiyelerine çok ihtiyacı var. Müslümanların bugün içinde bulunduğu durumu biliyoruz. Tasvire hacet yok. İnanıyorum ki, Efendimizi tanısalardı gaddarlık edip birbirlerine kıyamazlardı. O rahmet, gufran ve merhamet önderini hakkıyla idrak edebilsek huzur artar. Kin, nefret, düşmanlık tohumları her yere bu kadar saçılmaz.

Üçüncü eser Nevevu00ee Eğitim Modeli Darü'l Erkam'ı anlatıyor. Yazarımız, vahyin iniş sürecinde şahsiyet eğitimi hakkında geniş malumat veriyor. Eğitim hakkında Türkiye'de ve dünyada dertli olmayan yok. Bütün sıkıntıların kaynağında, cümle problemlerin kökünde eğitimdeki eksiklikler, yanlışlıklar ve vahim hatalar yatıyor. Öyleyse Peygamber Efendimizin uyguladığı eğitim modelini öğrenmemiz ve uygulamamız gerekiyor. Dördüncü kitap, bugün en çok muhtaç olduğumuz bir alanı dolduruyor. İnsanu00ee İlişkilerde İlahu00ee Ölçü. Bu ölçüyü çoğu zaman kaçırdığımız, muvazeneyi kaybettiğimiz, hatta yalın kılıç öz kardeşlerimizi kesip biçtiğimiz ortada. Elbette İslamiyet insanlarla önce sulhu, barışı amir kılıyor. "Sizin en hayırlınız insanlara en faydalı olanınızdır." buyruğunun hüküm sürdüğü bir dinde insanlara yumuşaklıkla, müsamaha ile yaklaşmak en doğru davranış değil mi?

Şükürler olsun ki Türkiye'de kitap okuma oranında büyük artış var. Artık dünyada en çok kitap üreten ve okutan ülkeler arasında Türkiye de görünüyor. Zaten doğrusu da bu değil mi? "Oku!" emriyle başlayan mukaddes bir kitabın, Kur'an-ı Kerim'in bağlıları olarak en çok bizim okumamız gerekmiyor mu? Şimdi dünyada 16. sırada olduğumuz belirtiliyor. Bu sıra yeterli değil. Türkiye dünyada en çok kitap okunan ülke olmalıdır. Bu mukaddes hedefe doğru gittiğimizi görüyorum. Bakanlarımız, valilerimiz, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız, milli eğitim müdürlerimiz, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri kitap okutmak için seferber olmuş durumda. Milat da bu kutlu ve hayırlı sefere kitap kampanyası ile destek oluyor. Gazetemizin değerli yöneticilerine ve kıymetli yazarımız Muhammed Emin Yıldırım Beyefendiye teşekkürler. Haydi büyükler, gençler ve çocuklar kitap okumaya!