Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Nisan 2019

Komünist Güzellemesi

Son günlerin modası, komünist başkanlı paylaşımlar yapmak ve belki anlamını bile bilmedikleri komünizm hakkında güzellemelerle hak, adalet, eşitlik gibi kavramları olur olmadık yerde kullanmak.

Maçoğlu, Ovacık ilçesinden sonra Tunceli Belediye Başkanlığını kazanınca memleket sathında ister istemez bir komünist hava esmeye başladı. Bir de Maçoğlu’nun Ovacık’ta yaptığı çalışmalar sosyal medya ile yayılmaya başlayınca içinin bir yerlerinde sıkışıp kalmış komünist birikimleri bazıları dışarı vurmak için yarışır oldu.

“Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum düzeni” tanımıyla ifade edilen komünizm bir belediyecilik anlayışı olarak Maçoğlu’nun şahsında ülkede de karşılık bulmaya başladı. Maçoğlu bu tanımı tam olarak uygulamaya başlasa o zaman görmek lazım malk mülk yığmayı hovi haline getirenleri ama şimdilik bu mümkün değil.

Bilmemek insan için en büyük handikap. Çünkü bilmeyene her şeyi kabul ettirebilirsin çünkü daha iyisinden haberi yoktur bilmeyenin.

İslam adaletini, hak gözetmenin İslam’ın bir şiarı olduğunu, çalışmanın ibadet sayıldığını, adalet dendiğinde akla Hz. Ömer’’in geldiğini bilmeyen için öğrendiği her düşünce cazip gelecektir. Komünizmin yumuşak yüzü olan eşitlik, adalet, özgürlük gibi kavramlar uçarı akıllı herkese ister istemez sevecen gelir.

Komünizmin İslam karşıtlığından bîhaber olanlar her şeyi güllük gülistanlık olarak görebilirler. Rusya’nın, Çin’in yüzyıllardır Müslümanlara yaptığı işkenceyi hangi komünizm anlayışıyla bağdaştırmak gerek; onu da komünizm güzellemesi yapan muhafazakârlar düşünsün.

Belediye duvarlarını yıkarak, kapıları sökerek halka ulaşmak mümkün olmaz. Maçoğlu bunun farkında olan bir siyasetçi ama popülist yaklaşımların kabul gördüğü bir coğrafyada yaşıyoruz. Daha şeffaf olmak için duvar yıkmaya gerek yok. Yapılan çalışmalar şeffaf olunca görünür görünmez duvarlar ortadan kalkıyor zaten.

Memlekete hizmet eden herkesin gönüllerde yeri olur zaten. Maçoğlu’nun ilçeden başlayıp ile başkan olması bunu gösteriyor. Ortaya çıkan sonucu memleketin faydası merkezinde görürsek daha güzel sonuçlar elde edeceğimiz kesin.

Ağıtlar Evinde Uyumak

Ağıtlar Evinde Uyumak, Abdulbaki İşcan’ın kitabı. Severek okuduğum kitapta on altı yazı var. On altı kapı aralanıyor sayfaların arasından. Tutkulu, sorumluluk bilincinin güçlü olduğu, coğrafyası dünya olan yazılar çıkıyor karşımıza.

Anlatımı içten İşcan’ın. Şiirin ruhunu yokluyor birçok yazı. Özgün ifadelerle beslenen yazılar kendini okutturuyor ve içinizde kalıyor cümleler.

“Derdimi götürsen uzaklara diyorum sonra getirsen geri.”

“Rüzgâr! Alınlarına kına çalınmış süvarilerin aklını kim çeldi?”

Ne depremler gördüm ben, ne sarsıntılar yaşadı bin bir emekle oyulan şu taşlarım.”

Hatırlatan ihmalimizi bize, uyaran zayıflığımız bizim.”

Duygu yoğunluğu ile kaleme alınmış lirik iç geçirmelerini okuyoruz İşcan’ın. Mümin hassasiyetini hiç terk etmiyor. Her cümlenin üzerinde derin bir bakış açısı var. Bu tarz anlatıma en güzel örnek “Umuda Yürümek” yazısı. Yola düşüyoruz. Yazar bizi de çağırıyor çölün sıcaklığına. Hz. İbrahim, Hz. İsmail, Hz. Sare ve Hz. Hacer yol arkadaşımız. Ne olursa olsun umut hiç bitmiyor. Çünkü mümin ümitsiz olamaz. Yürüdükçe açılıyor yollar.

Merhamet gidince dünyada geriye derin ağıtlar kalıyor. Bu ağıtı birçok yazıda görüyoruz. Yazmanın vermiş olduğu sorumluluğun farkında olarak yazıyor İşcan. Ağıtlar Evinde Uyumak’taki göndermeler birçok yazıda çıkıyor karşımıza.

“Merhametini kaybetmiş bir dünyada yaşamaktasınız. Aklın, kalbin ve bedenin pazara çıktığı bir dünya bu.”

“Selam verecek birilerini aramıyorsanız sokaklarda, mutlu insanların olduğu mahalleler yoksa hayırlı işler diyemiyorsanız dükkân sahiplerine, sevdiklerinize aklınızı düşürmeye fırsat vermiyorsa zaman, neye yarar şehirler?”

Abdulbaki İşcan’ın kitabı ruha şifa olacak mesajlarla okuyuculara gönderilmiş bir mektup hassasiyetinde. Okuruna ulaşmasını diliyorum.

Abdulbaki İşcan- Ağıtlar Evinde Uyumak- Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları- 2018