Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Haziran 2023

​Kör kuyulardaki yazar

Aslında başlığa okuyucusunu kör kuyularda bırakan ve kaçan bir yazar olarak Orhan Pamuk'u yazmak isterdim. Ama başlıklar malumunuz uzun olamıyor. Evet, Orhan Pamuk okuyucusunu kör kuyuda bıraktı ve terk etti.

Kırmızı saçlı kadın romanında Orhan Pamuk postmodern kahramanlar postmodern mekânlarda roman yolculuğuna devam ediyor. Kuyucu çırağı, kuyucu, iş adamı, eczacı, kitapçı ve tiyatrocular, bu romanda geçen kahramanlar… Kuyucu Murat Usta ve İş Adamı Hayri Bey,

Romanın kahramanı Kuyucu Mahmut ustayı her ne kadar kendisine babalık şefkatini gösterse de ona dair izlenimi muhafazakârdır. Yani kahraman daha doğrusu Orhan Pamuk, modern ve Batıcı ama Kuyucu Mahmut Usta ise muhafazakârdır. Roman kahramanı kuyucu çırağının babası da vardır ve moderndir. Hatta solcudur. Beşiktaş'ta eczanesi vardır. Darbe zamanında solcu arkadaşları eczaneye gelip gittiğini için tutuklanır. Sonra tekrar çıkar. Ama son seferinde yazar, kahramanın babasının akıbeti hakkında bir bilgi vermez.

Babasının ismini bile roman başlarında ağzına almayan Kahraman roman ortalarında babasının soyadının Çelik, eczane isminin de Hayat Eczanesi olduğunu söylüyor.

Romanın en büyük epizodlarından bir tanesi kahramanın babasının ortadan kaybolması, annesinin Gebze'ye gitmesi, orada eniştelerin yanında kalması ve kahramanın bir Kuyucu ustasıyla tanışması sonrasında diğer epizodlar gelişiyor. Romanda en büyük entrika ise romanın en büyük entrika bölümü ise kahraman'ın bir Kuyucu ustasının yanında iş bulması e o zamanlar İstanbul'un batıya açılan kasabası öngören'de bir arazi satın alıp orada bir fabrika kurmak isteyen Hayri Bey ve Hayri Bey'in arasında kuyu açacak olan Mahmut Usta'nın oraya gitmesi ile başlıyor. Asıl entrika bundan sonra başlıyor Kahraman ustasıyla birlikte gittiği öngören semtinde bir tiyatro çadırı görüyor ve bu tiyatro çadırında çalışan kırmızı saçlı bir kadını görüyor bu kadın tiyatroda oynayan bir tiyatrocu… Kahraman bunu sonradan fark ediyor. Daha sonra kahramanın bu kadına âşık olması arkasında nahoş gelişmeler onun ustasıyla arasının açılmasına sebep oluyor.

Romanın en önemli kırılma noktalarından bir tanesi belirlenen sürede kuyuda suyun çıkmaması üzerine arazi sahibinin ustayı ve roman kahramanı terk etmesidir. Bir diğer kırılma noktası ise aslında bizim bu yazımıza ilham olan kahramanın kuyuda ustası toprak kazarken başına sert bir cisim düşmesi sonucu ustasını terk edip oradan uzaklaşmasıdır. Eğer Kahraman isteseydi ustasını kuyudan kurtarabilirdi veyahut kurtarabilmesi için her akşam uğradığı öngören kasabasının meydanında sürekli telefon açtı annesine tekrar telefon açabilirdi ve arazi sahibinden ulaşabilirdi. Kahraman bunu yapmıyor meselenin çözümünü kaçta buluyor hakikatten hayale kaçıştır bu aslında. Servet-i Fünuncular’ın da böyle bir hastalığı vardı. Hakikaten hayale kaçış…

Kitabın sonunda yazar, şu sonuca ulaşıyor : Odips kompleksi sonucu Batıda çocuklar babaları öldürürken Doğuda ise (Şehname’de Rüstem-i Zal, oğlu Sohrab’ı bilmeden öldürdüğü için ) babalar oğullarını öldürür.

Devam edecek