Dolar (USD)
32.54
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2443.79
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Ekim 2021

​Küresel Piyasalarda Dolar Yükseliyor

23 Eylül Perşembe günü gerçekleşen Para Politikası Kurulu toplantısında yüzde 19 olan politika faizi yüzde 18 seviyesine çekilmişti. Piyasa beklentisi, faizlerin Kasım ayında düşeceği yönündeydi çünkü enflasyonda yıl sonuna doğru bir gerileme bekleniyordu. Eylül ayında faiz indirimi bekleyenler ise 50 baz puanlık bir düşüş tahmin ediyorlardı.

Beklenenden fazla ve erken olan bu karar sonrası, dolar kuru 8,65 TL’den 8,80’e çıktı, haftanın son işlem gününde de 8,90 TL’yi gördü. Pazartesi günü kâr satışları nedeniyle 8,81 TL’ye kadar geriledi.

Geçen Çarşamba akşamı ise dolarda sert bir yükseliş görüldü. Gün içinde 8,82’den işlem gören dolar kuru akşam saat 9’da 8,96’ya dayandı. ‘Gece bile bu denli bir artış olursa yarın dolar 9 TL’yi geçer’ söylemlerinin aksine piyasaların kapalı olduğu zaman diliminde işlemler genelde sığ olur. Nitekim ertesi gün 8,90 TL’nin altına indi.

Bu hafta kaydedilen dolar kurundaki bu artış ise faiz indirimi kararından ziyade doların küresel çapta değer kazanmasından kaynaklandı. Doların diğer güçlü para birimleri karşısındaki değerini gösteren ABD Dolar Endeksi (DXY) 94,4’ü geçti ve son 10 ayın zirvesini gördü. Dolar endeksindeki artışa bağlı olarak Filipin pezosu ve Güney Kore Won’u dışında tüm para birimleri değer kaybetti.

Dolar kurunun artmasına neden olan bir diğer gelişme de geçen hafta yüzde 1,30 olan ABD'nin 10 yıllık tahvil faizinin yüzde 1,53’e yükselmesi oldu.

Diğer yandan Ekim 2020’de Türk Lirası’nın değerini artırmak amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından stopaj desteği kararı alınmıştı. Bu düzenlemeyle birlikte 6 ay vadeli olarak açılan hesaplarda stopaj yüzde 15’ten yüzde 5’e, 1 yıla kadar olan vadeli hesaplarda yüzde 12'den yüzde 3'e ve 1 yıl ve üzeri vadeli hesaplarda ise yüzde 10’dan sıfıra indirilmişti. Bu destek 30 Eylül 2021’de sona erdi. Ancak bu durum dövize geçişi hızlandıracaktır. Bu nedenle bu uygulamanın yıl sonuna kadar uzatılacağı tahmin ediliyor.

Dolar kurunun yükselmesiyle birlikte “rekabetçi kur” ifadesini de çok sık duymaya başladık. Kısaca tanımlarsak; yerli para biriminin diğer para birimleri karşısında değerinin düşmesi, bunun sonucunda da dış talebin artmasıdır. Bu tanım kısmen doğru. Örneğin konut-arsa satış verilerinde bu durum çok bariz ortaya çıkıyor. Döviz kuru yükselince gayrimenkul fiyatları göreceli olarak düşüyor ve buna bağlı olarak yabancılara satılan konut sayısı artıyor. Konutta olduğu gibi turizmde de bunun olumlu sonuçlarını görüyoruz.

Ancak bu rekabetçi kur daha çok ihracatçıların lehine bir kavram olarak kullanılıyor. Geçmiş verilere bakıldığında döviz kuru ile ihracat arasındaki korelasyonun tahmin edildiği kadar güçlü olmadığı görülüyor. Çünkü ihracatta ithal girdinin payı yüksek. Döviz kuru artınca girdi maliyetleri de yükseliyor. Böyle bir yol izlenecekse ithal girdinin payı mutlaka düşürülmeli, ihracatçılara bu amaçla verilen destekler daha da artırılmalıdır.