Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.95
Gram Altın
2458.88
BIST 100
10129.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Ocak 2019

Maduro Neyimiz Olur?

Yoğunluğu hiç azalmayan gündemimize giren ve haklı bir destek de bulan yeni konumuz; Amerika’nın kirli planlarını uygulamak istediği Venezuela’daki darbe girişimi. Sınır tanımayan bir iştiha ile kendi bekası için dünyayı kana bulamaktan zerre geri durmayan Amerika’nın planları biliyoruz ki hiç bitmeyecek ve her zaman dünyanın mazlum bir coğrafyasında kendini göstermek isteyecek.

Venezuela’nın durumu şimdiye has bir duruş değil. Hugo Chavez döneminde de sürekli hedefte olan Venezuela’nın huzurlu bir belde olması zor görünüyor. Çünkü karşılarında hak, hukuk, adalet gibi kavramların hepsini göz ardı ederek sadece kendi çıkarları için hareket eden bir Amerika var.

Hugo Chavez döneminden sonra da Chavez’in yerine gelen Nicolas Maduro da Venezuela’nın tutumunu aynen devam ettiriyor ve bu elbette birilerini rahatsız ediyor.

Amerika’nın başında bulunan Trump’un dengesiz tavırlarının bugün Venezuela’da yaşananlarla bir ilgisi yok. Amerika’yı kim yönetirse yönetsin zulme dayalı bakış açısını değiştirmeyen bir lobinin ipleri ile yönetilmeye devam ediyor Amerika.

Venezuela’nın Amerika’ya ve dünya mazlumlarına tavrı hep aynı. Emperyalizmin karşısında mazlumun yanında bir Venezuela var karşımızda. Chavez’in dik duruşunu pekiştiren bir Maduro yönetiyor şimdi ülkeyi. Elbette bunlar değil Amerika’yı rahatsız eden. Venezuele demek zengin yer altı kaynakları demek. Daha da önemlisi dünyanın en zengin petrol rezervlerine sahip olması Amerika’nın hedefine koyuyor Venezuela’yı.

Petrol rezervleri zenginliği bakımından ikinci sırada yer alan Suudi Arabistan’ı bir ülke olarak saymak bile yanlış bir tanımlama olur. Bütün iplerini Amerika’ya teslim etmiş bir satılmış ruh yönetiyor Arabistan’ı. Durum böyle olunca elbette Arabistan mazlumun yanında değil zalimin gölgesinde yaşamaya devam ediyor. Bugüne kadar Suudi Arabistan’ın bir mazlumun yanında durduğuna şahit olduk mu? Aksine darbeci Sisi’nin en büyük destekçisi bir yönetimin elinde Arabistan. Hâl böyle olunca Amerika tarafından fiili olmasa da siyasi olarak teslim alınmış Arabistan değil mazlum neredeyse ona yardım etmeye çalışan, Türkiye ile dost olan, Filistin’e selam gönderen Venezueula Amerika’nın taze hedefi olmaya devam ediyor.

Maduro’nun Türkiye ile ilişkileri son derece iyi. Türkiye de her zaman Venezuela halkının ve başkanının yanında olduğunu tüm dünyaya ilan etmekten geri durmuyor. Çünkü Maduro bizim için muhabbet duyacağımız hassas bir duruşa sahip. Türk kültürüne olan yakınlığı ile Maduro da bu ilgiyi karşılıksız bırakmıyor. Ortak dertlerimiz ve ortak düşmanlarımız var.

Venezuela’yı sadece petrolden ibaret bir toprak parçası olarak görerek orada yaşanan sıkıntıları görmezden gelmek, ne ulusal anlaşmalara sığar ne de insanlık denen değer yargılarında yeri vardır bu bakış açısının.

Amerika’nın gizli ya da açık emelleri bitmez. Önemli olan kimin tarafında olduğumuz. Biliyoruz ki Amerika’nın sözüne güven olmaz, mazlumlar üzerinde hesapları hiç bitmez. Türkiye her zaman için Amerika’nın hedefinde olmaya devam edecek. Güçsüz, çekip çevirebileceği bir idareyi hissettiği zaman Türkiye’yi de ablukaya alacak bir potansiyeli her an hissettiren Amerika’nın küçük pembe tebessümlerine aldananlar Amerika’nın dümenine su taşımaktan başka bir şey yapmış olmazlar.

Maduro’yu ve Venezuela halkını bizden sayarak yanlarında olduğumuzu Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleriyle tüm dünyaya haykırmaya devam edeceğiz; Maduro kardeşim! Dik dur, yanındayız.”