Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


​Medyadaki dönüşüme ayna tutmak…

Televizyon yayıncılığındaki dönüşüm tüm izleyicileri etkilemeye başladı. Artık birey eksenli bir yayıncılığa doğru gidiş söz konusu… Bu dönem içerisinde özgün içeriklere olan ihtiyaç her geçen gün artış gösteriyor. Sosyal paylaşım ağları ve başta YouTube insanların kendi televizyon kanallarını açmasına fırsat tanıyor. Çok fazla içerik var, ancak nitelikli içerik noktasında bazı eleştiriler söz konusu… Birbirini tekrar eden içeriklerden dolayı kullanıcıların yeni bir arayışa girdiği bir gerçek… Özellikle dijital yayın platformları bu noktada farklı yapımlara yer vermeye çalışırken izleyicilerin beklentilerini de karşılama moduna geçiyor. Fakat günümüz izleyicisini ekrana bağlamak bir o kadar zor. Zira artık seçme şansı var, alternatifler çok…

Televizyon ölecek mi?

Var olan içerikleri izlediğimizde tekrara düşüldüğünü görüyoruz. Özellikle genç kuşak daha çok sosyal medya ve dijital platformları izliyor, buradaki içerikleri tüketiyor. Üretim olmadan yalnızca tüketimin meydana gelmesi ister istemez içeriklerin tükendikten sonra sil baştan kendini tekrarlamasına neden oluyor. Açıkçası medyada da bir fastfood kültürü hakim durumda… Popüler kültürün tavan yaptığı tüm dünyada genelinde birbirine benzer içeriklerin üretildiği bir yapı söz konusu… “Televizyon ölüyor mu?” sorusunu belki bu dönemde çok daha fazla duyacağız. Belki de bizler zikredeceğiz. Ama şu bir gerçek ki televizyon değişim içerisinde… Ölmüyor ama dönüşüyor. Dün uydular aracılığıyla yayınları alırken bugün internet ortamında içeriklere ulaşıyoruz. Yani televizyon ölmüyor. En azından günümüz itibariyle ölecek gibi de durmuyor…

COVID-19 neleri değiştirdi?

Fakat üretim noktasında kısır bir döngü içine girildi. Niceliksel olarak çok fazla dizi ve filme imza atılması niteliksel olarak başarıyı getirmiyor her zaman… Zira insanların beklentilerini karşılamak adına belki de günümüzde sosyal medya üzerinden analizler yapmak son derece önemli… Her yaştan her kesimden birey için izleme faaliyeti devam ediyor. Fakat izleme alışkanlıklarında ciddi bir değişim hakim… Sinema salonlarından ziyade ev sinemalarının yaygınlaştığı istatistiklerle ortada… Koronavirüspandemisinin yani diğer bir ifadeyle COVID-19’un da bu süreçte önemli bir role sahip olduğu söylemek pek de yanlış sayılmayacaktır. Zira o dönemde evine kapanan izleyiciler özellikle dijital yayın platformlarından film ve dizileri izleyerek sinema salonlarından kopmaya başlamıştır. En azından şimdiki durumu göz önünde bulundurduğumuzda pandemi döneminde edinilen bu alışkanlığın devam ettiğini görüyoruz. Gerek Türkiye’de, gerekse de dünyada dijital yayın platformlarına yönelik hazırlanan filmlerin varlığı da gelecek yıllarda sinema adına tehlike çanlarının çalabileceğini bizlere açık bir şekilde göstermiş oluyor. Zira dünya değişiyor, böylelikle medya da bir evrim geçiriyor.

Medya nereye evrilecek?

Bir yandan Metaverse teknolojisi diğer yandan medyanın tamamen dijitalize bir hal alması ister istemez gelecek yıllarda bazı soru işaretlerinin meydana geleceğini bizlere gösteriyor. En azından bu noktada düşünüp sanki kafa yormamız gerekiyor. Gerek akademik, gerekse de teknik açıdan yeni teknolojilere açık olmak, bu noktada insan yetiştirmek son derece mühim bir hal almaya başladı. İletişim teknolojilerindeki her gelişme dikkatle incelenmeli ve Türkiye olarak bu alanda da adımızdan mutlaka söz ettirmeliyiz. Bunu yapabilecek güç ve potansiyele sahibiz.