Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2433.47
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 May 2023

Memur-Sen'deyiz

Son yıllarda ülkemizde dinî öneme haiz güzel mimari örnekler taşıyan pek çok caminin ibadete açıldığını biliyorsunuzdur. 27 Ekim 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı 14. Asırda yaşamış Ankaralı Melike Hatun adına yapılan cami de bunlar arasındadır. Varlıklı bir aileden geldiği ve tasavvuf ehli olduğu bilgilerimiz arasında olan Melike Hatun Camisinde yedi bin kişi namaz kılabilmektedir. Ankara Ulus Erbakan Meydanı’nda (Hergelen Meydanı) Osmanlı Mimarisi ile inşa edilen caminin Mimarı Muharrem Hilmi Şenalp. Japonya Tokyo Camisi, Türk Kültür Merkezi ve Ataşehir Mimar Sinan Camisinin de mimarı olduğunu hatırlatırken caminin hat levhalarında Hattat Hüseyin Kutlu ile tezhip sanatçısı Semih İrteş imzaları bulunduğunun altını çizelim.

Bu güzel camiye Cuma namazı için gittiğimde dostlarıma sosyal medyadan mekânı bildirince Refah-Yol iktidarında TBMM’de milletvekili danışmanlığı yaptığımız arkadaşlarımdan tek ses cevapladı. DPT uzmanı, merhum Başbakan Necmettin Erbakan’ın Beyaz Masa Sorumlusu Ziya Badur’un ‘geliyorum’ mesajını genç imama söylemedim. Namaz sonrası giriş kapısı önünde ayaküstü görüşmemiz sonrası “İman, Duruş, Diriliş Sezai Karakoç Sempozyumu” başlığıyla Genç Memur-Sen’in tertiplediği etkinliğe yürüyerek geçtik.

Memur-Sen Konfederasyonu girişinde Memur-Sen kuruluşu ve sonrasında aktif görev alan arkadaşlarımızdan Adnan Şenol ve Hüsnü Kaymaz’la karşılaştık. İçeri adımımı atar atmaz 14 Şubat 1992 de M. Akif İnan, entelektüelliği, insanî tarafı, fikirleri, toplumsal sorumluluk duygusu, sivil toplum anlayışı ve mütefekkir olarak sendikal hareketin kuruluşuna önderlik ettiğinde hocamızın davetiyle kurucusu olduğum Eğitim-Bir Sendikası günlerim aklıma geldi.

Toplantı öncesi açlığımızı gidermemiz için Emekli Memur-Sen Genel Sekreteri Hüsnü Kaymaz’ın ev sahipliği nezaketi kayda değerdi. Kadim dost Necmettin Evci ile sofra sohbetimiz sonrası emekli yol arkadaşlarımızın bulunduğu katta misafirliğim sona erdi. Çünkü emekli olduğumu hatırlayıp üyelik işlemimi gerçekleştirip ev sahibi olmanın gururuyla sempozyumun icra edileceği salona geçtiğimde emin adımlarla yürümeye başlamıştım bile. İkinci sırada aşina çehrelerle oturduk. Sempozyum açılışında Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’la göz temasımız sonrası tokalaşma ve hal-hatır faslı ile sendikanın unutulmayan isimlerinden olduğumuzu düşünerek mutlu edildiğimizi söyleyebilirim.

Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Ziya Taşkent, Muhafazakâr Düşünce Dergisi Üzeyir Tekin ve Genç Memur-Sen Başkanı Mesut Emre Balcı’nın konuşmalarını dinlerken emekli memurların sendikal haklarını savunan başkan Ali Küçükkösen ileüyesi olduğum sendikamızla ilgili görüşmelerimiz başlamıştı. Verilen arada Kültür Memur-Sen Genel Başkanı Mecit Erdoğan’ı makam ziyaretimle günü tamamladım.

İkinci gününe katılamadığım bilgi şöleninin ilk gününde konuşmacı akademisyenlerden Prof. Dr. Durmuş Günay, Prof. Dr. Münire Kevser Baş, Fatih Muhammed Çakmak, Dr. Şakir Diclehan ve Doç. Dr. Muhammed Enes Kala ile selamlaştık. Yetmişli yıllarda Sezai Karakoç’u Ankaralılarla buluşturan Saatçi Musa Çağıl ile Kemal Kelleci’nin bilgi şöleninde olmamasının eksikliğinin hisseden Ziya Badur kardeşimiz ertesi günün sonunda konuyu gündeme getiren konuşma yaparak bugünün gençlerine hatırlattığını söylediğinde ziyadesiyle sevindim ve kendisini tebrik ettim.

Sendikal mücadelenin muhafazakâr kitleler tarafından kabulünde de öncü bir rol üstlenen Memur-Sen’i insan, emek ve özgürlük odaklı sendikal anlayışıyla yüklendiği tarihi sorumlulukları yerine getirmeye devam etmesini diliyorum.

Sendika bizim, biz sendikalıyız ve’s-selam.