MHP ve HDP Cerbezeleri
MHP, çözüm süreciyle, terör örgütüne, pek çok taviz verildiğini, şımartıldıklarını, azdırıldıklarını, semirtildiklerini, sorunun şirazesinden çıkarıldığını, AK Partinin çözüm süreci ile ülkeyi mahvettiğini, bölünmeye götürdüğünü söylüyor.
MHP liler, bu tavizlerin "ne"(!) karşılığında verildiğini soruyor, güya bazı derin ilişkiler ima ediyorlar.
MHP bu iddialarla seçmeni etkiledi, inandırdı, AK Partiyi bazı seçmenler nazarında mahkum etti.
HDP ise, AK Partinin, çözüm süreci ile hiç bir şey vermediğini, Kürt seçmeni kandırıp oyaladığını, sorunun olduğu gibi durduğunu, AK Partinin Kürt düşmanı olduğunu, bu konuda IŞİD ile işbirliği bile yaptığını, bölgenin imarı için yapılan yolların, barajların, Kürt düşmanı(!) projeler olduğunu söylüyor.
HDP bu iddialarla seçmeni etkileyip, inandırıyor, AK Partiyi Kürt seçmen nazarında mahkum ediyor.
Yaman bir çelişki, bir paradoks sürüp gidiyor.
MHP aşırı taviz verildiğini, HDP ise hiç bir şey verilmediğini iddia ediyor.
Acaba hangisi haklı?
MHP haklıysa, bunca tavize rağmen HDP neden hır çıkarıyor?
HDP haklıysa, MHP neden o iddialarda bulunuyor?
Ahmet Altan, bir söyleşide, "Bana iki gazeteyle iki televizyon kanalı verin, Türkiye' de bir katiller ordusunun her gün halkı sokaklarda öldürdüğüne bütün bu halkı inandırayım. Bir gün içinde işlenen adi cinayetleri arka arkaya haberlerle vereyim, o gün on tane adam öldürüldüyse bir katliam gibi göstereyim. Bunları bastırmak için bir askeri harekatın gerekli olduğuna halkı inandırayım" demişti.
Ahmet Altan, Cengiz Çandar, Hasan Cemal ve diğerleri şimdi tam da o işi yapıyorlar.
Politikanın dili çok zorlu ve kirli.
Risale-i Nurlarda zehirli ve kirli dile "Cerbeze" deniyor.
Cerbeze, "Hakkı batıl, batılı hak suretinde gösterecek kadar aldatıcı bir zekaya malik" olmaktır. Kısacası "şeytani zeka" dır.
HDP, Paralel ve CHP, "Üst Akıl" ın kendilerine emirleri doğrultusunda, sık sık hükümetin DAEŞ'ı desteklediği, işbirliği yaptığı cerbezesi yapıyorlar. Bu iğrenç iftiranın amacı Türkiye'yi DAEŞ ile çatışmaya zorlamaktır. İftirayla bunaltılacak Türkiye, DAEŞ ile çatışarak, destek olmadığını kanıtlamaya çalışacak, böylece bataklığa sokulacaktır.
Demirtaş, Suruç olayında AK Partinin de, hükümetin de, Türkiye'nin de, hiç bir dahlinin olmadığını bile bile taraftarlarını silahlanmaya çağıracak kadar saptırıcı, çarpıtıcı, adeta işportacı ağzı kullanıyor.
Osman Yüksel Serdengeçti bir sohbetinde, "Demirel'in en önemli özelliği, hiç teklemeden yalan söyleyebilmesidir" demişti.
Demirtaş, bu özelliği ile Demirel'i aratmayacak gibi gözüküyor.
Demirtaş'ın zehirlediği kalabalıklar sokaklara dökülüp, öldürüyor, evleri, arabaları yakıp, yıkıyorlar.
Bir gün, heyecan gidip, akıl kaldığında Demirtaş bu halkın yüzüne nasıl bakacak, nasıl hesap verecek, bu sokaklarda nasıl gezecek?
Akıl sahipleri kendisine "bütün bunları sen yaptın?" demeyecekler mi?
Üç kuruşluk mevkiler, geçici şöhretler için insanlara nasıl kıyılıyor?
AK Parti ülke gerilmesin, yaralanmasın, yırtılmasın, düşmanlıklar azalsın, çekişmeler, olmasın, enerjimizi çatışmalarda değil kalkınmada harcayalım gayretindeyken iki tarafa da yaranamıyor, üstelik şimşekleri üzerine çekiyor.
TRT Şeş' in neresi yanlış?
Faili meçhulleri sonlandırmanın neresi yanlış?
Şehit cenazelerini bitirmenin neresi yanlış?
Yolların, hava alanlarının, barajların, hastanelerin, okulların, camilerin neresi yanlış?
"Aydınlar" ı, "Tillo" yapmanın neresi yanlış?
MHP ve HDP kendilerine sormuyorlar mı?
İkisi birden nasıl haklı olabiliyorlar?
İkisi de Cerbeze yapıyorlar!
