Millet el koyacak!

Türkiye'nin huzuruna, barışına, dış politikada inisiyatif almasına ve ekonomik büyümesine karşı başlatılan her saldırının altında her zaman "derin" bir dinamik vardır.

Çatışmanın kökeninde, 90 yıldır olduğu gibi seçilmiş "milli" güçlerle, atanmış "küresel" aparatların mücadelesi var.

***

Türkiye 17 Aralık tarihinden bu yana kimsenin inkar edemeyeceği şekilde uluslar arası bir cendereye alınmıştır. Birbirinden farklı üç ayrı soruşturmanın aylar süren teknik takibin ardından aynı torbaya konması, hepsi için aynı anda düğmeye basılması ve arkasından gelen gelişmeler. Başarıya ulaşsaydı eğer ikinci dalgada, AK Partili 42 belediye başkanının, ticaret ve sanayi odası başkanlarının, Güneydoğu'da birçok dindar kanaat önderinin gözaltına alınacağı, Başbakan'ın oğlunun da ifadeye çağrılacağı iddia edildi.

Savcı'nın basına bildiri dağıttığı, akabinde HSYK'nın 13 üyesinin başka bir "korsan" bildiriyle buna sahip çıkması, ne kadar organize bir kalkışmayla karşı karşıya olduğumuzu gösterdi.

***

"Şike" operasyonunda da medyaya sözde "gizli" soruşturmanın fotoğrafları servis edilmişti. Futbolcu Emenike'nin otomobilinin arkasındaki valizlerin "şike parası" olduğu öne sürülmüştü. Sonra Emenike hem yurt içinde hem yurtdışında aklandı ve bugün Fenerbahçe'de top koşturuyor.

Aynı o günlerdeki gibi bugün de "gizli" soruşturmanın detaylarını medyadaki fotoğraflar eşliğinde izliyoruz. Medyada hedef gösterilenler aklansa bile uğradıkları itibar ve şahsiyet katliamını düzeltmeleri çok zor olacak.

***

Tam bu konuları, medya servislerini, nöbetçi hakimleri, emniyet ve yargı içindeki paralel yapıyı düşünürken gazetelerdeki bir haber dikkatimi çekti.

Tüm dünyanın telefon ve internet kayıtlarına erişimi olan ABD Ulusal Güvenlik Dairesi'nin (NSA) şimdi de devletlerin sırlarına göz diktiği belirtiliyordu. Eski NSA çalışanı Edward Snowden'ın Washington Post gazetesine sızdırdığı yeni bir belgeye göre NSA'in, dünyadaki tüm şifreleri kıracak bir bilgisayar geliştirmek için uğraştığı, bu tip bir bilgisayarın devlet sırlarını koruyan en komplike şifreleri bile kolaylıkla kırabileceği ifade ediliyordu.

Aynı şekilde geçen sene de NSA'in 77 ülkenin liderini dinlediği ve izlenemeyen "kırmızı telefonları" da dinlediği ifade ediliyordu. Amerikan medyasında, NSA'in uydu üzerinden görüntülü kayıt alabildiğini öne süren haberler de yer aldı.

***

Cumhurbaşkanı Gül, 2013'te Avrupa krizlerle sarsılırken Türkiye'nin ekonomik olarak çok başarılı bir yıl geçirdiğini, Kürt sorununun çözümü için önemli bir eşik atlanırken özellikle Gezi olayları ve son olayların bu güzellikleri gölgelediğini söyledi.

Başbakan Erdoğan da kendisi "yolsuzluğa" dönüşen son operasyonun "Küresel suikast" olduğunu ifade ederek şöyle dedi: "Yıllık kapasitesi 100 milyonun üzerinde olan 3. havalimanını alan müteahhit firmaların adını verdiler. 3. köprü ile ilgili yani malum muhalefetin siyasi mücadelede yapamadığını bunlar şimdi farklı yollarla yapma gayreti içine giriyorlar. Bu küresel bir suikasttır! Bu işin içinde bunlar da varu2026"

***

Evet, Türkiye'ye karşı küresel bir suikast girişimiyle karşı karşıyayız. Mesele Türkiye'nin, ekonomiden Çözüm Süreci'ne kadar birçok konuda dünyanın egemen güçlerine karşı diz çöktürme operasyonuna evirilmiştir.

Millet, AK Parti iktidarının veya Başbakan Erdoğan'ın değil, devlet içine sızmış paralel devlet eliyle Türkiye'nin ve kendi iradesinin saldırıya uğradığını fark etmiştir.

***

Millet özellikle Gezi'den bu yana yapılanların farkındadır. 7 Şubat'taki girişimden, Uludere katliamına, KCK tutuklamalarından 28 Şubat'ın aklanmasına ve "İHH tırı" yalanına kadar varan operatif girişimlerin birbiriyle ne kadar bağlantılı olduğunu görerek not etmiştir.

Ve sandıkta hem iradesine hem de ülkesinin bağımsızlığına sahip çıktığını 'dost' ve 'düşman'a bir kez daha göstermek için bilenmiştiru2026