Dolar (USD)
32.54
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2443.79
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Eylül 2019

Mimarlar, Özel Adamlar

Mimarlar özel adamlardır.

Adamlıktan kastettiğim, tavırdır, duruştur.

Cinsiyetçi ayırım yapmıyorum bu bilinsin.

Yani bilim insanı değil bilim adamı gibi düşünün.

Bir kere yeryüzünü güzelleştirme fiilinin öznesi yani failidirler.

Bu açıdan baktığımızda Âdem AS’ın mesleğini icra etmektedirler.

Ayrıca güzel bir iş ya da faaliyetin failine de mimar deriz bilirsiniz.

Meselâ beni yazı yazmaya başlatan kişi Can Kemal Özer ağabeydir. Yani yazma fiilini iyi bir şey olarak ele alırsak beni bu işe yönlendiren mimar odur.

Ayrıca mimarlar bakmayı ve görmeyi iyi bilirler.

Mimar olabilmek için aldıkları eğitimden dolayı, sorunları tespit etmeyi ve onları çözmek için nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini iyi bilirler.

Adeta tasarım yaparlar hayatları boyunca.

Bir arsa,

Mülk sahibi,

İmar durumu,

Bütçe,

En sonunda ortaya bir bina çıkar.

Önce proje olarak,

Sonra bina ayağa kalkar.

Bu süreç sürekli tekrarlandığı için mimarlar hızlı öğrenir bir de.

Hatalarından ders çıkarmayı çabuk kavrarlar.

Tıpkı projenin tasarım aşamasında ilerlemesi gibi.

Mesela bir proje hiç yalan söylemez.

Aksine iki şey söyler:

“Hiç çalışılmadım” ya da

“Çok çalışıldım.”

Mimarlar bu yüzden proje gibidirler.

Hiç yalan söyleyemezler.

Söyleseler de hemen anlaşılır zaten.

İyi bir proje iyi bir mimarın elinden çıkar bir de.

Ayrıca iyi süreçler, iyi projeler ortaya çıkarır.

İyi süreçler zordur ama.

Bu hayatta herkes iyi şeylerden istemez çünkü.

Ya da iyiliği sadece kendine istediği için ortaya çıkan ürün sadece kendisine iyi olur.

Başkalarına kötü.

İşte iyi mimarlar, mesleklerinin barındırdığı anlam doğrultusunda süreçlerin sonunda işin iyiliğe mi kötülüğe mi varacağını baştan kestirir.

Süreci ona göre yönetir.

Ya da baştan reddeder teklifi.

Rantiyeci bir tavrı,

İmar artışını,

Bir arsaya en fazla inşaat alanı çıkartabilecek mimarın iyi bir mimar olmadığı gerçeğini bildiği için o potaya hiç girmez mesela.

Ya da bir projenin ilgili kamu kuruluşunda tanıdığı olup olmadığı sorgulanarak hızlı ve kolayca onaylatabileceği sorusuna en doğru karşılığı verir ve dik duruşunu gerçekleştirir.

Nasıl mimaride yerellik ve coğrafi farklar ile çeşitlilik varsa mimarlar da öyledir.

Çeşit çeşit mimar vardır.

Sanatçı tipli

İşadamı tipli

Politikacı ve bürokrat tipli.

Çok zengin olanı da vardır, hiç para kazanamayanı da.

Bu arada mimarlık çok para kazanma mesleği de değildir.

Nasıl olurlarsa olsunlar, ne şekilde yaşarlarsa yaşasınlar iyi bir mimarı hemen fark edersiniz ama.

Ortalamanın dışında bir tavırları olur her zaman.

İyi yemekten anlayanını mı istersiniz yoksa iyi müzikten mi?

Bazısı ressamdır, bazısı müzisyen.

Yağlı boya tablo yapanı da vardır, kanun çalanı ya da ney üfleyeni de.

Bu coğrafyadaki mimarlar şanssızdır ama.

Batılı manada artist muamelesi görmezler çünkü.

Bu 700 yıldır böyledir bu topraklarda.

Sürekli kendilerini ispat etme yükümlülükleri vardır.

Yeterli fırsat verilmediği halde.

En iyi benna ya da dülgerden mimar olur çünkü.

1840’lara kadar işleri tasarım yapmak, keşif özeti çıkarmak ve bina emini nezaretinde bina yapmak olan mimarlar münakasa sistemi gelip yerlerini müteahhitlere bırakınca işleri iyice zora girmiş ve oluşan mesleki alan boşluğu bir türlü doldurulamamıştır.

Eline keser alan önce kalfa sonra müteahhit olmuştur bu ülkede.

Daha sonraları kebapçılar vb. paralı birçok meslek sahibi inşaat işine soyunmuştur çünkü.

Doktorlar ve avukatlar bu gruba dâhildir.

Meslekleri, yaptıkları görevler, kültür alanındaki konumları bir boşlukta kalmıştır yaklaşık 200 yıldır.

Bu yüzden mimarlar için yukarıda anlattığım iyi şeylere uymayan bir meslektaşımla karşılaşırsanız şaşırmayın.

Arayıştadır, mücadele ediyordur.

Kaybolan gelenek, itibar ve disiplini arıyordur.

Mesleki hak, yetki ve sorumluluklarının farkında değildir.

Belki de pes etmiştir.

Ama ne olursa olsun bir mimar dostunuz olsun.

Çünkü mimarlar sizin iyiliğinizi isterler sürekli.

Sizi hep iyiye ve güzele yönlendirirler.