Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Ekim 2023

​Özel günlerden geçiyoruz

Geçtiğimiz hafta sonu partilerde değişim tartışmaları yürütülürken AK Parti her zaman olduğu üzere siyasi iradesini istikrarlı ortaya koyarak taze kan girişi sağlarken Filistin’in İsrail’e vurması haberleri Ankara siyasetini ateşlendirdi.

İyi Parti’de Ankara Başkanı ve yönetiminin partilerinin politikalarını “Geçen dönem belediye seçimlerini kazandırmaya uğraştığımız kişiyi bu dönem kaybettirmeye mi uğraşacağız? Üç ay önce devletin yönetimini teslim etmeyi düşündüğümüz kişiye nasıl muhalefet edeceğiz?” sorusu cevapsız kalırken genel merkezin “Ya istifa edin ya görevden alacağız” mesajı ile tenkit ederek istifa etmelerine ‘İyi’ oldu diyenlerimiz olabilir.

Özgür Özel, ‘adayım’ diye ortaya çıkıp Kemal Kılıçdaroğlu'nun yemek videoları eleştirip, CHP’yi türbülansa giren uçağa benzetmesini duyunca zeki birisi olduğunu bildiğimden hiç şaşırmadım. Şaşkınlığım değişimden yana değişmediklerini göstermeleridir. Gezi Davası'nda aldığı cezası onanan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay için yapılan yürüyüş kortejine katılmasıdır. Yürürken “Gezi bir bütün olarak masumdur, barışçıldır, hepimizin onurudur, gururudur. Hepimizin ortak tarihidir. Gezi'deki tüm tutukluluklar kanunsuz ve hukuksuzdur. Son verilen kararın onanması Anayasa'ya aykırıdır, gezi tutuklularının tamamı bir an önce çıkmalıdır. Buradan Gezi'yi selamlıyoruz ” diyen Özgür Özel’in eski günlerine ‘merhaba’ diyelim mi?

Temmuz 2017 deTBMM de İç Tüzük Kanun Teklifi görüşmelere başlanmıştı. CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, görüşmelerin içeriğini bir utanç ve anayasaya aykırı olduğundan usul tartışması açılmasını istemişti. Daha sonra İç Tüzük teklifinin Meclise sürülmüş bir kara leke olduğunu ve CHP iktidarında yapılacak değişiklerle kalkacağını ifade ederek konuşma kürsüsüne siyah örtü sermişti.

Böylece Meclisin konuşma kürsüsüne milli mücadele devam ederken Bursa'nın işgali üzerine utanç ve matem işareti olarak örtülen siyah örtüyü CHP milletvekilleri tekrar sermiş oldular. Görüşmeler devam ederken Meclis Genel Kurulu'nu terk etmeyen CHP milletvekilleri sabaha kadar iç tüzük değişikliğine ilişkin eleştirilerini siyah örtülü kürsüden anlatırken cep telefonlarıyla da canlı yayın yapmışlardı. Yani TBMM Genel Kurulundan çıkmamışlardı. Ertesi sabah CHP’li Özgür Özel ve Veli Ağbaba, basın locasının kapısını açtırmak istediklerinde olmaz cevabı alınca beni aramıştı. Meclise yakın bir mesafede olduğumu, beklemelerini ifade ettiğimde telefonun Özgür bey kapıyı kıracaklarından söz etmeye başlayınca telefon konuşmamıza şahitlik eden emniyet mensubu locanın kapısını açarak ben gelmeden muhabirlerin girmesini sağlamıştı.

CHP milletvekilleri kurdukları ses sistemiyle kürsüye çıkıp hak, hukuk, adalet sloganı atarken basın locasına girdim ve “Basını çıkarmak zorundayım. Basının işi bitti” dediğimde Özgür Özel basını dışarı davetimize sinirlenerek “20 saattir burada, eylemdeyiz. Bu eylemi bütün dünya biliyor, sen parlamento muhabirlerine kapatamazsın. O kapıyı açtık. Kapının anahtarı biz de. İktidar olduğumuzda o iki kapıyı da sökeceğiz ilk gün. Bu parlamentonun hiçbir kapısı basına kapalı olamaz, siz de iktidarımızda görevinize devam edeceksiniz” demişti.

Eylemlerinin bitme zamanını sorduğumda ise milletvekillerinin iç tüzük hakkında söyleyeceği son söz bitmeden bitmeyeceğini belirten Özel’e locadan duyulması için ses tonumuzu yükseltince yanı başımda danışmanı olduğunu daha sonra söyleyen birisi “sen ne biçim konuşuyorsun vekilimize” deyince “Ben devlet memuruyum, yasal çerçevede yapılanların yanlış olduğunu söylemek zorundayım. Benim görevimdir bu” diye danışmanla birlikte gazetecileri de dışarıya davet ederek çıkmıştık.

CHP genel başkan adayı ile TBMM günlerimize başka yazılarda devam etmek üzere şimdilik “Hoşça kalın” diyorum.