Özgür Sanat ne demektir?
Sanatın bireysel, özgün, özgür ve yaratıcı bir faaliyet ve tecrübe olduğu anlayışı, modern dönemde farkına varılmış ve elde edilmiş büyük bir kazanımdır. Modern öncesi dönemde sanat, kurallara ve doğmalara bağımlı, hep otoritelere hizmet eden ve hep sınırlamalara ve yasaklamalara maruz bırakılan, oyun ve eğlence olarak anlaşılan gereksiz, yararsız, hatta zararlı faaliyetler olarak anlaşılmaktaydı. Sanatın özgürlük, bireysellik, yaratıcılık, özgünlük ve hayal gücü, ruhsallık, kendini gerçekleştirme şeklinde yeni kavramlar ve değerler ışığında anlaşılması, modern ve yeni bir durum olup, olgun ve gelişmiş bir düzeyi ifade etmektedir. Modern dönemde sanata dair geliştirilen olgun anlayış, insanlığın çocuksu, bedevi, ilkel ve insanlıkdışı anlayışlardan, kalıplardan, kaynaklardan ve kişilerden özgürleşmesini göstermesi açısından çok değerli, anlamlı ve verimlidir.
Sanatta hiçbir şart, zorunluluk, dayatma, kural, kalıp ve kayıt
yoktur. Sanata getirilen her türlü şart, kayıt, kalıp, formatlama, dayatma ve
zorlama, aslında sanatın ortadan kaldırılması
anlamına gelmektedir. Sanat, doğası gereği özgür olması gereken bir
faaliyet ve tecrübedir. Özgürlüğün ortadan kalktığı bir yerde sanat, hemen
oradan göç etmektedir. Sanat, katı kurallarla, şartlarla ve doğmalarla
sınırlanamaz.Sanatın özgür olması demek, sanatçıların özgürce kendilerini ifade
etmeleri ve eserlerini
yaratıcılıkla üretmeleri
demektir. Sanat, hiçbir beklentiye,
klavuza veya kaynağa göre sınırlanamaz veya şekillendirilemez.Sanatın, hidayet
rehberi yoktur. Asıl olan sanatın sınırlanmamasıdır. Hiçbir dışsal otoritenin,
kalıbın veya kaydın baskısını duymadan, hiçbir dış baskı altında bunalmadan ve
boğulmadan sanatçı, kendi yaratıcılığını özgürce keşfetmeli ve
gerçekleştirmelidir.
Sanatsal yaratıcılık,
bireyin düşlerine, duygularına ve
düşüncelerine göre özgürce
ürettiği bir insani faaliyettir.
Sanat, insana ve doğaya duyarlıdır.
Sanat, insana ve doğaya hiçbir şekilde zarar vermeyi amaçlamaz. Sanatsal
duyarlılık, insan ve doğa üzerine göz bebeğimiz gibi titremek demektir. Sanat,
her şeyden önce kayıtsız, kalıpsız ve
kapalı olmamalıdır. Sanat, özgür, açık ve sınırsız olmalıdır. Sanatın maksimum düzeyde özgür olması, sanatı herkesin özgürce
doya doya tecrübe etmesi için olmazsa olmaz bir
gerekliliktir.Sanatçıya sanatını
yapmadan önce belirli bir sanat,
felsefe, ideoloji, din, toplum, kültür anlayışına göre uyması gereken kurallar öğretildiği ve dayatıldığı zaman, birey,
hiçbir zaman özgür bir sanatçı düzeyine ulaşamayacak, hep kuralların baskısı altında bunalan ergen bir
öğrenci ve çocuk düzeyinde kalacaktır.
Sanatta, bütün kurallar, kayıtlar ve kalıplar çöpe atıılmalıdır. Bireyin özgür
ve yaratıcı bir sanatçı olabilmesi için, kuralları ve kayıtları değil,
özgürlüğün lezzetini doya doya yaşayarak
sanatını yaratıcı bir şekilde gerçekleştirmeyi her şeyin önüne ve üstüne
koymalıdır.
Sanat, hiçbir politikaya, ticarete, ideolojiye, doğmaya, kuruma, kalıba ve güce köle olamaz. Sanatın hep kendilerine hizmet etmesi gerektiğini savunan ve sanatı köleleştirmeye çalışan güçler, anlayışlar, ideolojiler ve inançlar hep varolmuştur. Bütün kölelikleri elinin tersiyle itmesi gereken sanat, özgürlüğü ve yaratıcılığı her şeyin önüne ve üstüne koymalıdır.Ticarete, doğmalara, siyasete, güce, kalıplara köle olan sanat, yaratıcı olamaz, sadece ve sadece taklitçi olur. Sanatın köleleştirildiği bir yerde yenilik ve yaratıcılığa dayalı bir zihniyetin ve kültürün yeşermesi, gelişmesi ve yaygınlaşması mümkün değildir. Sanat, dünyaya ve insanlığa bilmediği ve tecrübe etmediği şeyleri verme iddiası taşıyan yaratıcı bir faaliyettir. Sanatçının tek bağlı olduğu değer, özgürlük ve yaratıcılıktır. Kalıpların, katılıkların ve kayıtların olmadığı bir alan, gerçek sanatsal özgürlüktür. Sanatın her alanı ve yeri, yenilikle ve yaratıcılıkla dolu olmalıdır. Yaratıcılığı ve yenilkçiliği değişik gerekçelerle sınırlamak, kontrol altına almaya çalışmak, sanatın bireysel, özgün, özgür ve yaratıcı ruhunu ortadan kaldırmaktadır. Sanat, doğmatik, matematiksel veya mühendislik noktasından bakılacak, anlaşılacak ve kalıba sokulacak bir alan değildir. Sanata, sadece özgürlükle, deneyimle ve yaratıcılık perspektifinden yaklaşılmalıdır.