Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Ağustos 2023

Panik atak

Panik atak farklı bir anksiyete (endişe, kaygı, bunaltı) nöbetidir. Bu nöbete kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı ve boğulma hissi, göğüs ağrısı veya rahatsızlığı, mide bulantısı, karın ağrısı, baş dönmesi veya baygınlık, derealizasyon, depersonalizasyon, kendini kontrolün kaybedildiği ya da delirdiğine dair bir his, her şeye baskın gelen bir ölüm korkusu, karıncalanma ürpertileri veya sıcak basması eşlik edebilir.

Bu belirtilerin yanı sıra plan yapma, düşünme, muhakeme etme gibi melekelerin geçici olarak devre dışı kalması ve bulunan ortamdan kaçmak veya uzaklaşmak için yoğun bir istek duyulması, panik atağın diğer önemli belirtileridir.

Geçirilen nöbetin panik atak olduğu bilinmiyorsa, daha da korkutucu olabilir. Bu yüzden hastalar kalp krizi geçirdiklerine veya başka bir ciddi tıbbî hastalık yaşadıklarına inandıklarından, acil servise götürülmektedir.

Hâlbuki bunun panik atak olduğu bilinirse nefes alıp verme egzersizleri yapılabilir veya o anda ilaç kullanılabilir.

Panik atak hastaları nöbet geçirmedikleri zamanlarda dahi, daima yeni bir atak ihtimalinden endişe duyarlar.

Panik atak geçirildiğinde kaçma isteği olur

Panik atak sırasında vücuttan epirefrin (adrenalin) salgılanarak sisteme akar. Aşırı adrenalin salgılandığında ise kas dokularına daha fazla şeker depolanır, nefes alıp verme güçleşir ve kişi harekete (kaçmaya) hazır hale gelir.

Ama genellikle yakında bekleyen bir tehlike yoktur, çünkü panik atak vücudun bir yanlış alarmıdır. Kaçma yerine, oturup derin derin nefes alınmalıdır.

Gemilerden, metrolardan, tiyatrolardan, camilerden ve başka yerlerden koşarak kaçan hastalar da vardır. Burada duygular genellikle kişinin küçük bir mekânda sıkışıp kalarak korkunç bir panik atak korkusu yaşayacağına duyduğu inançla ilgilidir. Koşarak kaçmak panik atağın semptomlarını ortadan kaldırmaz; insanlar koşarak sadece zihinlerini dağıtır. Ama “kaçtıkları” sırada panik atak zaten sona ermiştir, çünkü rahatsızlık, her halükarda birkaç dakika sürecektir.

Aniden gelen ölüm korkusu, beraberindeki bedensel belirtiler ve öleceği, aklını kaybedeceği, felç veya kalp krizi geçirebileceği gibi endişelerle ortaya çıkar.