​Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi...

Değerli okurlarım, Meral Akşener'in masadan ayrılmasıyla, Millet İttifakı beşi bir yerdeye dönüştü.

Ayrılık kararının açıklandığı, cuma gününden bu yana konuşulup yazılanlara bakıyorumda, bazıları masadan kalkılma işine pek şaşırmışlar.


Ben o şaşıranların, siyaseti doğru okuyamadıklarını söylüyorum. Çünkü, burada bir ayrılığın yaşanacağı, taa işin başından belliydi.


İttifakın durumu için, hep gömlek örneğini verdim. Dedim ki, yukarıda yanlış iliklenen düğme, aşağıda düzeltilemez.


Evet, olay tam da benim dediğim gibi gerçekleşti. Arkadaşlar, işe Cumhurbaşkanı adaylarını belirlemeyerek başladıkları için, sonunda konuyu düzeltemediler.


CHP ve küçükleri...


Yazıyı hazırladığım sıralarda, beşi bir yerdelerin adayının bugün açıklanacağı söyleniyordu. Adayın da, Kemal Kılıçdaroğlu olduğu ifade ediliyordu.


Aslına bakarsanız, bugün aday diye açıklanacak kişi, bir ittifak adayı değil... Bir parti adayıdır.


Yani aday CHP'nindir. Garanti milletvekilliği verdikten sonra, piyasada toplanacak bir sürü küçük parti var.


Verilmiş sadakamız varmış.


Değerli okurlar, şu birkaç gündür yaşananlar, aslında birilerinin ülkemizi getirmek istediği noktanın fragmanıydı.


Bu fragmanı, gözümüzün önüne getirerek düşünelim. Böyle bir yapının yönettiği Türkiye, Asrın Deprem Felaketiyle baş edebilir mi?


Peki, Korana gibi dünyayı derinden etkileyen olumsuzluklar, bu yapının yönettiği ülkede olsaydı, halimiz nice olurdu?


Demin dedim ya... Verilmiş sadakamız varmış.