RATKOLAR YÜRÜYORLAR
2 Temmuz 1993'te Madımak'ta , bundan üç gün sonra (5 Temmuz ) Başbağlar'daydılar.
Bugün de aynı yoldalar...
Her on yılda tanklarla yürdüler.
15 Temmuz'da da yürdüler.
Şimdi Ankara'dan İstanbul'a 'kontrolllü darbe/ tiyatro' diyerek yürüyorlar.
Katilleri, casusları kurtarmak için yürüyorlar.
Ratkolar, Srebrenitsa'ya da yürümüşlerdi.
11 Temmuz 1995 Srebrenitsa'da BM'nin güvenli bölge ilan ettiği Potoçari'de Hollandalıların himayesinde "Türklerden ( Müslümanlardan) intikam alma vaktidir." diyen elebaşı General Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar, dokuz bin Müslüman'ı katletmişti.
Hollanda Temyiz Mahkemesi Srebrenitsa katliamında, Bosna Müslümanlarının sığındığı BM kampını Sırplara teslim eden Hollanda askerlerinin, suçlu olmadığına, hükmetti.
'Yurtta Sulh Konseyi'nin de suçlu olmadığını savunuyorlar. Katillerin başını Pensilvanya'da sarayda ağırlıyorlar.
Din ve millet düşmanı Ratkolar, katillere, casuslara özgürlük istiyorlar.
İslam'ın bilimselliğe aykırı olduğunu ileri sürerek din öğretimine ve okullarda mescit açılmasına karşılar.
Ratkolar, Suriye'de, Irak'ta, Filistin'de, Arakan'da ve Türkiye'deler.
Avrupa'nın gözcülüğünde 15 Temmuz'da halkın üzerine bomba yağdırdılar.
ABD'de Türkiye'yi "Teröre yardım eden ülke " konumuna sokmak için açılan imza kampanyasına katılan FETÖ'cü Ratkolar :"Türkiye daha önce Bosna, Çeçenistan, Filistin, Mısır ve Çin'de terörist grupları desteklemiş, Bu nedenlerden Türkiye terörü destekleyen devlet sayılmalı. " hezeyanıyla hainliği paye edindiler.
Mücahit Aliya İzzetbegoviç'i, Muhammed Mursi'yi, Şeyh Ahmed Yasin'i, Cahar Dudayev'i ve İsa Yusuf Alptekin'i terörist ilan ettiler.
Öte yandan, Körfez'deki Kuş Kaldıran Ratkolar, Katar'ı ablukaya almak için ileri sürdükleri gerekçelerden Türk Askeru00ee Üssün kapatılmasını ve İHVAN'ı, HAMAS'ı terörist ilan etmek isterken Türkiye'deki Ratkolar da yollara düştüler.
Ratko Mladiçler, Sisiler, Esedler, darbeciler, jakobenler, suikastçiler, başbakan katilleri yürüyorlar.
Ratkolar, Sisi'yi tebriğe koşarken, zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da Mursi'nin akibetiyle tehdit ediyorlar, cuntayla ilişkilerin devam edeceğini açıklıyorlardı.
15 Temmuz'u aslında, üç yıl önce Gezi'de denemişlerdi. Mısır'da hain emellerine o gün ulaştılar fakat Türkiye'de yapamadıkları darbeye 15 Temmuz'da bir kez daha teşebbüs ettiler.
Teşebbüse devam ediyorlar.
Adalet, ve demokrasi maskesiyle FETÖ'yü, casusları kurtarmak için yürüyorlar.
Türkiye'nin şehitleri, gazileri için yürümüyorlar.
Halka ve halkın seçtiklerine; Erdoğan'a, düşmanlar.
Darbeye direnen Türkiye'yi ve Erdoğan'ı desteklemek için yürümüyorlar. Rabiatüladaviye'de katledilen Esma Biltaciler için yürümüyorlar. Filistinli Muhammed Durralar için yürümüyorlar. Katar'a ambargo uygulayanları tel'in için yürümüyorlar.
Kabataş İskelesi'nde üstüne işenen başörtülüye, üniversite kapılarında saçlarından tutlup 'ikna odalarına sürüklenen kızlara, kamu hizmetlerinden mahrum edilenlere adalet istemiyorlar.
Ezanı, namazı, Kur'an-ı Kerim'i yasaklayan şeflik artıkları yürüyorlar.
11 Ekim 1998'de "İnançlara, ve Başörtüsüne Özgürlük için El Ele" eylemini teröre sokanlar, ikna odalarının haysiyet katilleri, Bosnalı çocukların Türkiye'ye getirilmesine " Mürteci olurlar." diyerek karşı çıkanlar, masumiyet cellatları, şantaj / montaj kasetçileri, ipten, kazıktan boşananlar yürüyorlar...
2008'de anayasanın 10 ve 42. maddelerini 411 oyla değiştirerek başörtüsü yasağını kaldırmak isteyen iktidar partisini " laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmaktan temelli kapatma istemiyle" dava açan, anayasa değişikliğini iptal ettiren ve iktidar partisi; Ak Parti'yi para cezasına çarptıran zihniyet yürüyor.
"Konuşan değil, susan Türkiye istiyoruz.",
"Gerekirse demokrasilerin üstüne şal örtmeli" diyen Ratkolar, yine terörün hamisi, şedit Batı'nın himayesinde yürüyorlar.
Batılın sonu elbette hüsran !
Ratko Mladiçler kaybedecekler.
Çünkü baki olan Hakk'tır.
