Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.50
Gram Altın
2381.87
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Resim ve özgürlük

Resim, bütün duyularımıza hitap eden, duymamızı ve duyarlılığımızı sağlayan çok önemli bir sanatsal faaliyettir. Resim sayesinde, insanı, hayatı ve doğayı bütün unsurlarıyla ve özellikleriyle duyumsayarak ve duyarlılaşarak tecrübe ederiz. Resimde, özgürlüğü bütün boyutlarıyla görürüz. Düşünmenin, yaratmanın, seçmenin ve ifade etmenin özgürlüğünü resim sanatında görebiliriz. Resim sanatında özgürlüğün bütünüyle ortaya çıkması, insanın ve doğanın resme özgürce yansıtılmış olmasından kaynaklanmaktadır.

Her resim, bizimle konuşmaktadır. Resimle yapmış olduğumuz diyalog ve iletişim aslında insanı ve doğayı çözme, anlama ve tecrübe etme girişimidir. Resim, bizi korkuya değil, özgürlüğe çağırmaktadır. Resim ve özgürlük arasındaki ilişkiden korkanlar, resim sanatını değersizleştirmeye ve önemsizleştirmeye çalışan köhne ve yoz saplantılı ve ilkel güruhlardır.Resim, özgürlüktür. Resimden korkan ve ona müdahale edenler, aslında özgürlüğe ve insana müdahale etmektedirler.

Sanat eseri olarak bir resmi alımlamak için sahici bir idrak düzeyine ihtiyaç vardır. Kapalı ve katı bir zihne sahip olanlar, resim sanatını idrak edemezler. Ressam, bir eseri yaparken üzerinde çalıştığı konuyu alımlar, kavrar ve değerlendirir. Konusunu idrak eden ressam, o konuya uygun malzemeyi ve tekniği kullanır. Ressam, üzerinde çalıştığı insana veya doğaya ait konunun bütün unsurlarını detaylı bir şekilde kavrar ve değerlendirir. Ressam, yaptığı resmin bütün aşamalarında sürekli bir kavrama ve değerlendirme süreci içindedir. Resme bakan seyircide sadece bakmakla yetinmez. Resme bakarken sürekli olarak kavrama ve değerlendirme içinde oluruz. Bir resim, sadece haz almamıza yarayan bir eser değildir. Bir resim, bize haz aldırabilir, keyif verebilir, üzebilir, düşündürtebilir, sarsabilir ve değiştirebilir. Resim, sarsılmaz kabullerin ötesinde dünyalar olduğunu görmek için yaratıcı bir imkan durumundadır.

Resim, insanı ve doğayı yeniden insan eliyle ve insan gözüyle görmemizi sağlayan bir ayna sunmaktadır. Usta ressamların ellerinden çıkan resimlerde gördüğümüz güneş, yıldızlar, ağaçlar, insanlar, hayvanlar, dağlar, tepeler, denizler, sokaklar, kadınlar, çocuklar kısacası canlı ve cansız varlıklar, gerçekliği insan elinden çıkmış şekliyle insan gözüyle görmemizi sağlamaktadir. Resim sanatının değeri, gerçekliği birebir taklit etmesinden değil, insanı ve doğayı insan eliyle ve gözüyle duyumsamamızı ve görmemizi sağlamasından kaynaklanmaktadır.

Resim, insanda ve doğada tek bir varoluşun ötesinde sınırsız düzeyde varoluş imkanlarının mümkün olduğunu gösteren özgür bir yaratma faaliyetidir. Resim ve sanat doğmatik değildir. İnsanı, hayatı ve doğayı tek bir kalıba sokmaz ve dondurmaz. Resim ve sanat, hayata giden yolları ve kapıları kapatmaz. Resim, insana ve doğaya giden yolların hep açık olduğunu gösteren bir sanattır. Resimde ve sanatta yaratıcılık kapıları hiçbir şekilde kapalı değildir. Resim, bitmeyen bir cehdle insanın ve doğanın gene insan tarafından sürekli olarak düşlenebileceğini, dokunulabileceğini ve değiştirilebileceğini tecrübe etmemizi sağlayan yaratıcı bir faaliyettir. Resim, insanın faal bir düş ve düşünce gücüyle hayatta işbaşında olmasını gerektirmektedir.

Resim, insana ve doğaya bakarak gerçekleştirilen insani bir yaratma faaliyetidir. Bir resmin her tarafı, özel, özgün ve yaratıcı bir çalışmanın sonucunda oluşturulmuştur. Resim, insanın, hayatın, bedenin ve doğanın güzelliğine ilgi duyanların kavradığı derin bir sanat faaliyetidir. İnsanın ve doğanın güzelliğine ilgi duymayan anlayışlar, resimle birlikte hayatı, insanı ve doğayı aşağılamışlardır. Resim hakkında bir bilince sahip olmadan sanat hakkında bir bilince sahip olmak imkansızlık düzeyinde zordur.Hiçbir korkuya kapılmadan resim başta olmak üzere bütün sanat dallarının hayatlarımıza getireceği güzelliklere kapıları sonuna kadar açmak lazımdır.