Rusya'nın delili!
HATIRLARSANIZ bir kaç yazı öncesinde sizlere, Suriye'nin Kimyasal silahları teslim etmesinin ardında bir oyun olabileceğini söylemiştim. Nusayrilerin, "Biz de kimyasal silah yok, sizin 'kullanıldı' dediğiniz kimyasal silahları muhalifler attı" diyebileceklerini aktarmıştım. Yazımın üzerinden daha 15 gün geçmeden Rusya Dışişleri Bakanı Lawrow'un açıklamaları bu tezimi güçlendirdi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye'de kimyasal silahların, Esed güçleri tarafından değil, muhalifler tarafından kullanıldığına dair belgeleri BM'ye sunduklarını açıkladı. Keza İsrail basını da aynı meyanda haberler yaptı. Bu açıklamanın; BM raporunda yer alan ilginç bir bilginin ardından yapılması son derece manidar.
Suriye'nin Guta bölgesinde 21 Ağustos'ta gerçekleşen kimyasal saldırı ile ilgili BM uzmanlarının açıkladığı raporda, "Kiril (Rus) alfabesi ile yazılı roket parçalarının bulunduğu" bilgisi Rusya'nın eteklerini tutuşturmaya yetti. Ruslar şimdi de kalkmış, aksini ispat etmeye çalışıyor. Yani BM uzmanlarını yalancı çıkarmaya çalışıyorlar.
Öte yandan Kremlin idari başkanı Sergey İvanov, Sovyetler Birliği'nin hiçbir zaman sarin gazı dolu savaş başlıklarını Suriye dahil bir başka ülkeye satmadığını söyledi. Madem öyle de, size ne oluyor ki, sanki kendi meselenizmiş gibi Esed'in arkasında bu kadar duruyorsunuz. Bizim gibi komşunuz da değil. Demek ki, ortaya çıkmasını istemediğiniz bir takım gizli ilişkiler mevcut.
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ise Suriye ile ilgili olarak "Suriye konusunda askeri seçenek masada tutulmalı. Suriye'ye yönelik askeri müdahalenin bölgesel yan etkileri olabilir. Libya ve Suriye çok farklı 2 vaka, Suriye'ye askeri müdahalenin sonuçları tahmin edilmez" dedi. Rasmussen, "Sahip olduğum bilgilerle Suriye'deki saldırıyı rejimin yaptığından şüphem yok" açıklamasını yaptı. NATO farklı düşünüyor, Rusya farklı düşünüyor, ABD farklı düşünüyor. Ama olan Suriye'deki masum halka oluyor ve Esed zaman kazanmaya devam ediyor.
****
M.Ali Aydınlar'a yapılan ayıp
TFF eski başkanı Mehmet Ali Aydınlar, şike süreciyle ilgili bilmediğimiz noktaları aktardı. Açıkça anlaşıldı ki, Mehmet Ali Aydınlar, "F.Bahçe'yi küme düşüren Fenerli TFF Başkanı" olmamak için her türlü kurtuluş reçetesini hazırlamış F.Bahçe için. Şampiyonluk kupasını geri verme, eksi puan, kazanılan paraları geri verme gibi.. Neyse bunlar önemli değil artık. Şike; UEFA ve CAS tarafından tescil edildikten sonra bu açıklamaların fazla bir önemi yok.
Ama asıl dikkat çeken nokta Mehmet Ali Aydınlar'ın vefat eden oğluyla ilgili bir soruydu. Aziz Yıldırım'ın, oğlunu kaybeden Mehmet Ali Aydınlar için, "Yaşadığı acıyı unutsun diye voleybol şubesini ona verdik!' sözü gündeme getirildi.
Böyle bir soru beklemeyen Aydınlar duygularına hakim olamadı. Kimse olamazdı zaten. Sözleri boğazında düğümlendi. Aziz Yıldırım'ın yalan söylediği ayan beyan ortaya çıktı. Çünkü oğlunun vefa ettiği tarihlerde M.Ali Aydınlar zaten FB Voleybol şubesinin başındaydı. Yani, oğlunun ölümünden sonra gelmedi oraya. Acıbadem ile F.Bahçe bayan takımı arasındaki sponsorluk anlaşması 2007'de başladı ve 2011'de sona erdi. Aydınlar'ın oğlu ise 2008'de vefa etmişti.
