Sandığı Bırak Ankete Bak!

Çok önemseniyor. Nerdeyse seçim sonucu gibi sunuluyor. Oyu yüksek çıkan, AKP gibi rehavete, düşük çıkan ümütsizliğe gark oluyor.

Biz de vaktiyle bu 'her öğrenci' gibi, dalgada bulunup, anketörlük yapmış, kah 'gönlümüzdekini' galip çıkarmış, kah şirket kendi 'finansmanını' sırtlamıştı! Asıl neticeyle arada 180 derece zıtlık olsa ne karu2026

Oysa anketlerin diliyle değil, mücadelenin ve davanın diliyle konuşmak böyle hareket etmek gerekir.

Hele bir de günlük, saatlik, hatta anlık rezaletin ayyuka çıktığı günlerde, insan görünümlü bu yaratıkların daha ne kadar adileşeceğini, alçalabileceğini müşahade ediyoruz!

Bunu, sade Erdoğan düşmanlığı ile tevil etmek hem safdillik hem hamakatın dik alasıdır tabii.

Şimdilerde PKK'nın borazanlığına soyunan Kemalist soytarılara, pek muteber ve muhterem ustadlarının diliyle yaklaşsak ne derler acaba?

"Bu memlekette ferdin hürriyet edepsizlik, matbuatın hürriyeti hayasızlıkla tefsir olunmamalıdır. Bu rezaletler artık durmalıdır" Yakup Kadri'lerin, Hamdullah Suphiler'in, Falih Rıfkı'ların ilau2026 neşriyatlarıdır bunlar!

Tek tek bunların uzantıları, takipçilikleriyle müftehir olanlar, Can Dündar'lar, Hasan Cemal'ler ilau2026 Şimdilerde teröre destek verirken bunları da hatırlamak lazımdır.

Bunların cibilliyetleri, meşrepleri budur. Bir imparatorluğu yediler ama yine açgözleri doymadı. Bunların terörle beraber anılmak gibi dertleri de yoktur zira. Yegane emelleri şahsi menfaatlerinden ibarettir.

Malum, Batı'da öteden beri Lawrence'ları yetiştiren Şarkiyet üniversiteleri boşuna faal değildir. Adamlar hiç utanıp sıkılmadan da söylüyor, amaçlarını gizleme ihtiyacı bile dumuyorlar. 'Sömürüyü zararsız, ziyansız yürütmek için, halkını, dilini, hasrını iyi bilmek ve kendilerinden adamları kullanmak gerekir' diyorlar.

Bunların hiçbiri gizli saklı bilgiler değil. Ne var ki halkımızı öylesine iyi tahlil edip üzerine 'gözümüze soka soka' her tür faaliyeti yaptıkları halde, bizler bunu yine Erdoğan özelinde müteala edip asıl oyunu görmemekte ısrar ediyoruz!

Heralde en doğru mücadele yöntemi, onların yalanlarında ısrarı gibi bizim hakikatleri savunup anlatmamız olacaktır. Bu doğru da, terör dahil her türlü memleketin huzur ve refahını hedef alan melanetin kaynağının dış mihraklar ve içerdeki uzantıları ve maalesef bir takım 'aymazların' olduğu gerçeğidir.

AKP adaylarına ve seçmenine düşen ise, özellikle 7 Haziran'dan çıkardığı dersle, bu 'milli mücadeleyi' sahiplenip halka anlatmalıdır. 1 Kasım'da yapılacak olan 'tekrar seçimin' sıradan bir seçim olmadığını tüm dünya bilmektedir. Son zamanlarda 'yandaş' görünen anket şirketlerinin bile %44-%45 gibi gösterdikleri AKP oylarının yeise tevil olmaması, bilakis gayrete getirmesi gerekir. Hele bu anketlerin geçmişe dönük sadece 'tutturma' isabetinden ibaret olduğunu da düşünürsek!


@yusufserce twitter.com/yusufserce