Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Temmuz 2021

Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes*

“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat Sûresi, 56. âyet) Kulluk gayesiyle yaratılmış olurken hedeften sapan ok misali karavana giden bir hayat yaşar olduk.

İnsanı diğer varlıklardan farklı kılan en temel özelliği irade sahibi oluşudur. İrade dediğimiz kavram kendi kendine yetebilme ve kendi kararlarını verebilme melekesidir. Bu iradeyi ortaya koyabilenler için Allah'ın koyduğu nizam ve kaideler akılla kavranıp kalp ile tasdik olunduğu zaman insanı mutmain kılar. Aksi takdirde ortaya çıkan görüntü gösteriş ve içi boş bir eylemden öte bir şey olmayacaktır.

Eylemlerimiz irademizin rehberliğinde anlam bulacak ve ortaya çıkan görüntü işte o zaman ruhumuzu tatmin edecektir. Olaya bu açıdan baktığımız zaman da yaratılış gayemiz olan kulluk eylemini bilinçli ve inanmış bir şekilde hakkıyla yerine getirmiş olacağız.

Komşunun çocuğuyla mukayese edilen bir çocukluk evresinden geçen bizler, ortaya koyduğumuz bütün eylemlerimizde anlık bir tasdik güdüsüyle büyümüş olarak her zaman ödül ve cezayı davranışımızın akabinde bekleyerek yaşadık. Böyle bir yaşamın neticesinde ise maalesef ibadetlerimizi de bir gösterişe kurban ettik. Kulluk bilimcimizi anlık tasdiklerin gölgesinden kurtaramadık. Bunun sonucunda ise ortaya çıkan görüntü dünyalık anlamda mükemmel görünürken, ahiret yurdu için hazin bir sonuca doğru gidişimize engel olamadı.

En kutlu rıza olan Allah rızası dururken kulların rızasını gözeterek büyük hezeyana kapı araladık. Oysaki Yüce Allah, kendi rızasını kazanmak için insanların eylemlerini gerçekleştirmeleri halinde onları büyük bir mükâfatla ödüllendireceğini belirtiyor. (Nisa Suresi, 114. Ayet) Biz ise bu hayatta önceliğimiz her ne ise gözümüzün önünde de onun olmasını istiyor ve onu önemsiyoruz. Bir bakıma Allah’ın rızasından ziyade dünyalık telaşların git gellerinde dönüp duruyoruz. Bu anlamda da çağın en büyük hastalıklarından biri gösteriş oldu. Eylemlerimizden tutun da kıyafetimize, dış görüntümüze ve dahi evimizde kullandığımız eşyalara varana kadar bir gösteriş yarışına girer olduk.

Allah rızası için yaşamak yerine kullarını memnun etmek ve onların gözüne girmek için çabalıyoruz. Bununla ilgili olarak bir dostumun yaşadığı ve bizimle paylaştığı olay durumumuzun resmini çekip gözler önüne sermek adına manidardır.

İlahiyat Fakültesi mezunu ve dinî konularda bilgisine güvendiğim dostum, Kurban Bayramı zamanında annesi ile arasında geçen bir konuşmasında annesi bu yıl kurban kesip kesmeyeceğini sorduğunda borcu olduğu ve maddi durumu müsait olmadığı için bu yıl kurban kesemeyeceğini söylediğinde annesi şöyle cevap vermiştir:

“-Evladım, kurban kesmezsen sonra millet ne der, nasıl cevap veririz onlara?”

Dostumun verdiği cevap milletimizin halini gözler önüne sermek adına oldukça manidardır:

“- Tamam Anneciğim. Allah rızası için kurbanı kesemiyorum, ama millet rızası için keseyim.”

Hayatımızın her anında gözetmemiz gereken Allah rızasını maalesef ibadetlerimizde dahi göstermez olduk. Milletin rızasını Allah'ın rızasının önüne geçirmeye başladık.

Çok uzağa gitmeden önce kendimizden başlayalım ve kendimize soralım. İbadetlerimizde ve yaşantımızda önceliklerimiz neler? Samimi bir şekilde Allah rızası diyebiliyorsak ne mutlu bizlere. Aksi takdirde, vay bizim halimize!..

Kültürel değerlerimiz muhakkak önemlidir, ancak ibadetlerimizi yerine getirirken inanç temelini sağlam kılarak halis bir kalp ile niyet ederek salih ameli gözetmeliyiz. Bu vesileyle yaklaşan Kurban Bayramında üzerimize vacip olan bu ibadeti yerine getirirken kan akıtmak, milleti memnun etmekten ziyade sadece Allah’ın rızasını gözeterek takva sahibi insanlardan olmaya gayret edelim. Yüce Allah da Hac Suresinin 37. Ayetinde bize böyle buyuruyor: “Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananları müjdele!”

Rabbim, rızasını kazanmak için kestiğimiz ve keseceğimiz Kurbanlarımızı makamında kabul buyursun.

Iydiniz sa’id, ömrünüz mezîd, her rûzunuz bir ıyd olsun. (Bayramınız mutlu, ömrünüz uzun ve her gününüz bayram olsun)

Selam, dua ve muhabbetle…

* Kevser Sûresi, 2. âyet.