Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Ağustos 2016

Şimdi temizlik zamanı

Yüzyıl önce Türk milleti ülke bütünlüğünü korumak için birçok cephede siyasi ve askeri mücadele vermeye başlamıştı. Bu sebeple çeşitli illerde bir araya geliniyor, Türk milletinin bağımsızlığını sağlamak için çözüm ve çareler üretilmeye çalışılıyordu. Dünya tarihine geçen bir müdafaa ile sırtlanlar misali saldıran ağzı salyalı batılı milletlere Türk milleti unutulmaz bir ders veriyor, ülkesini korumak için yüzbinler şehit oluyor ama ülkesini teslim etmiyordu.

Hicri hesap ile Kurtuluş Savaşı'nın yüzüncü yılında harici ve dahili düşmanların sevk ve idaresinde, Türk askeri kıyafetlerine bürünmüş alçak teröristlerin milletin iradesine vurmaya kalktıkları darbeye karşı Türk milleti yeniden kurtuluş mücadelesi başlattı. Cumhurun Reisi, cumhurbaşkanının çağrısı üzerine meydanlara çıkan kahraman milletimiz asil kanında mevcut kudret ile güvenlik kuvvetleriyle omuz omuza kendi iradesine kasteden hain ve alçaklara karşı milli mücadelesini veriyor ve bu uğurda canını feda etmekten çekinmiyordu.

Kendi kendine yeten ve bölgesinde itici güç haline gelen Türkiye'yi kan emci batılı güçler kabul edemiyordu. Nüfus kağıdında Türk yazan ama ruhu ve beyni satılmışları maşa gibi kullanarak bu ülkeyi tekrar 70 sente muhtaç hale getirmekti planları. Bunun için on yıldır farklı farklı yollar deneniyor ama hiç birinden istenilen sonuç alınamıyordu. Ekonomik ve siyasi manevralar geri tepiyor rayına giren ülke hızla ilerlemeye devam ediyordu. Bu iş kökünden halledilmeliydi. Bu da ancak ülkeyi elli yıl geriye götürecek askeri bir darbe ile olabilirdi ama bu sefer halk hesaba katılmamıştı. Göklerden gelen bir karar vardı ve bu alçak darbeyi planlayanların beklediği bir karşılık değildi halkın sokaklara dökülmesi. Böyle bir mukavemet beklemiyordu oyun kurucular. Ortadoğu'da her ülkede planladıkları oyunlar bir bir işlerken aynı oyun Türkiye'de ve Türk milletinde tutmamıştı. Hesaplarına göre birkaç tank ile yolları ve köprüleri tutup bir kaç helikopter ile bazı kurumları bombalayınca arzu ettikleri ihaneti gerçekleştirebileceklerdi. Bu sefer yanlış hesap Bağdat'tan değil Türk milletinin sinesinden dönmüştü. Darbe, darbe ile önlenmiş, bir anda 79 milyonluk bir halk ordusu ile karşı karşıya kalanların dilleri tutulmuştu. Tarihi iyi okuyamayanların planları suya düşmüş, yüz yıl önce dünyanın en güçlü orduları ile Çanakkale'yi geçemeyenler, yerli işbirlikçileri ile yüz yıl sonra İstanbul boğazında tekrar sulara gömülmüştü. Ümidimiz odur ki 100 yıl önce 3 yıl süren Milli Mücadele bu sefer 3 aylık OHAL içinde biter ve müreffeh bir Türkiye'yi yeniden inşa ederiz. Bu üç ay halkımızın huzur ve barış içinde istikbale yürüyeceği yeni bir dönem olur inşallah.

Şimdi temizlik zamanı. Devletin içine sızmış hainlerin her kademeden sökülüp atılacağı zaman. Milletine silah doğrultan askerden millete ateş etmeyen askeri kahpece vuran komutana, gizli belgeleri yabancı istihbarat örgütlerine peşkeş çeken gazeteciden ekranlardan milli duygularla dalga geçen medya patronlarına, evraklarda sahtecilik yapan mübaşirden vatandaşına kumpas kuran hakime, minberi menfaatine satan müftüden mihrabı Pensilvanya'ya dönmüş imama, sütü bozuk memurdan kanı bozuk amire, hülasa vatanını, milletini, namusunu, dinini, diyanetini, mukaddesatını satan herkesin bu güzel vatanımdan temizleneceği zaman. Bu ülkenin vatandaşı olarak böyle şerefsizlerle aynı havayı teneffüs etmek istemiyoruz. Kan ile sınırları çizilmiş vatanımda kansızlarla bir arada yaşamak bize züldür. Bugün bu ihaneti yapanların yarın ne yapacağını kestirmek mümkün değildir. Bugün vatanını ve milletini korumak için eline verilmiş silahı, korumakla mükellef olduğu milletine çevirenlerin yarın eline alacağı topla milleti bombalamayacağından emin olamayız. Bugün eline geçen gizli bir belgeyi üç kuruşluk menfaat uğruna yabancı istihbarat örgütlerine satan gazetecilerin yarın beş kuruşluk menfaat için vatanını satmayacağını kim garanti edebilir? Bugün namus olarak gördüğümüz ülkemize kastedenlerin yarın sıkıştığında bizim namusumuza kastetmeyeceğini söyleyebilir miyiz? Bugün ruhu ve beyni satılmışlardan her türlü ihaneti görmüşken yarın bunlardan emin olmamız mümkün müdür? Devlet kendi içinde bu temizliği yaparken millet olarak bizim de kendi içimizdeki hainlerden temizlenmemiz gerekir.

Pisliklerinden arınmış bir Türkiye hayaliyleu2026