Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2431.59
BIST 100
10082.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

31 Aralık 2019

Siyasetçinin Kurum Aklı Sorunları

Toprağın oluşması, milyonlarca yıl alıyor. Jeolojik bazı oluşumlar yüz milyonlarca yıl alıyor.

İnsanların ister ferdi yaşamı olsun ister toplumsal yaşamı olsun oluşum evreleri vardır. Aynı oluşum evreleri kurumlar için de geçerlidir. İster devlet dışı kurumlar olsun özellikle devlet kurumları olsun bütün bunların da oluşum evreleri vardır.

Bir insan ancak yirmi yıl sonra ergenliğe ulaşıyor. Yirmi otuz yılda eğitimini tamamlayabiliyor.

Siyasi veya toplumsal bir olay ister müspet anlamda ister menfi anlamda olsun, onlarca hatta yüzlerce yılda oluşuyor.

Ne yazık ki insanlar, başlarına siyasi veya toplumsal bir felaket geldiği zaman feveran edip hemen çözüm istemekteler. Oysaki tüm insani sorunların oluşması konusuna, şartlarına, … bağlı olarak bir zaman alır. Aynı şekilde bu türden sorunların çözümü de konusuna, şartlarına, … bağlı olarak bir zaman alacaktır.

Bu bilginin, bankacılardan hukukçulara, doktorlardan sanatçılara kadar ülkede yaşayan her insana, her meslek grubuna, her bilgi seviyesindeki insana anlatılması gerekir. Bu konuda istisnasız herkes, çocukluktan başlayarak eğitilmelidir.

Ülkede en büyük kargaşaya sebep olan konuların başında bu husus gelir. Ne yazık ki bazı siyasetçiler, akademisyenler, sözde fikir adamları bu durumu ülkesinin aleyhine rahatlıkla kullanabilmektedir. Halkın bu konudaki yetersiz bilgisi, bu tuzağa düşmelerinin en büyük sebebidir.

Oluşumu, onlarca yıl alan hatta yüzlerce yıl alan siyasi veya toplumsal bir mesele nasıl hemen çözülsün? Çözümü de elbette onlarca yıl alacaktır.

İnsanın sabit olmadığı gibi dünya da sabit değildir. Devlet kurumları ise asla sabit olmamalıdır. İnsan ne kadar canlı ise devletin kurumları da o kadar canlı kalmalıdır. Toplum ve dünya hangi hızla değişip dönüşüyorsa kurumlar ondan bir adım önde olarak değişim ve dönüşümü doğru yönde istediği yere sevk etmelidir.

Bir nehrin arkasından giderek sadece nehrin akışına tâbi olursunuz. Aradan bin yıl geçse de değişen bir şey olmaz. Kıyamete kadar arkasından gidersiniz. Kıyamete kadar sürüklenen yere giden, sürüklenen olursunuz.

Mevcut kurumlar, toplumsal ve kurumsal sorunları çözemiyorsa niçin kurumların yapısını değiştirmiyorsunuz? Değiştirdiğiniz halde sorunları çözemiyorsanız niçin yeni kurumlar kurmuyorsunuz? Mevcut kurumlar, toplumsal ve kurumsal sorunları çözemiyor diye değiştirilmek istenmesine niçin itiraz ediyor, niçin ayak sürçüyorsunuz?

Sorun çözemeyen mevcut kurumların yerine yenisini kurmuyorsanız en büyük kötülüğü kendi toplumunuza, kendi ülkenize yaparsınız. Kurumsal veya toplumsal bir meseleyi çözemeyen kurum en acı toplum zehri, devletlerin en ölümcül batış sebebidir. Ülkenizi, toplumunuzu ayakta tutmak, geleceğinizi sıhhatli kılmak istiyorsanız öncelikli olarak yapmanız gereken yegâne şey sorun çözemeyen kurumları derhal sonlandırıp yerine yenilerini kurmak ve yürütmektir.

Kaynağı inanç olan bütün kıymetler, bireysel ve kurumsal gayretle korunabilir. İnanca ait sorunlar, yine bireysel ve kurumsal gayretle azaltılabilir ya da yok edilebilir.

Kaynağı siyasi olan bütün kıymetler, toplumsal ve kurumsal gayretle üretilebilir. Siyasi sorunlar, çok güçlü kurumsal yapı kurup işletilebilen toplumlar tarafından çözülebilir.

Öyleyse “Ya Birlik Ya Cehennem”