Dolar (USD)
32.84
Euro (EUR)
35.21
Gram Altın
2443.06
BIST 100
10471.32
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 May 2024

Siyasi çekişmelerden arınmış insan odaklı çözüm

Son günlerde gündemimizi meşgul eden bir konu var ki, Meclis'in önüne gelmeye hazırlanıyor: sokak köpeklerinin sorunu. Meclise gelecek olan sokak köpekleri sorunu evet ama bir başka sorun da bu problemin çözümü noktasında mantıklı hiçbir alternatif sunmadan atılan her adıma karşı çıkanlar sorunudur. Diğer taraftan bu konu, ne yazık ki, sadece sokaklarda dolaşan hayvanların meselesi ile sınırlı değil. Ardında derin siyasi çekişmeler ve çıkar hesapları yatan bir meseledir.

Köpeklerin varlığı üzerinden siyasi puan kazanma çabaları, geçmişte olduğu gibi bugün de devam ediyor. Hatırlarsınız, yerel seçimlerin propaganda sürecinde, bazı çevreler sokak köpeklerini bir koz olarak kullandılar ve iktidara yüklenirken çözememekle suçladılar. Şimdi, sorunun çözümü için reel bir adım atıldığında ise aynı çevreler ya sessizliği tercih ediyorlar ya da susamayanlar ‘köpekleri şöyle yapmak insani değil, böyle yapılırsa ilk ben karşı çıkarım’ gibi paçalarından samimiyetsizlik akan tavırlar sergiliyorlar.

Bu kişilerin amacı gizli ya da açıktan kaostan faydalanıyor. Köpek sorununu siyasi ve şahsi çıkarları için kullanıyorlar. Sorun çözülsün diye değil, iktidarı yıpratmak için ellerindeki bir argümanı kaybetmemek adına direniyorlar. Ancak unutulmamalıdır ki, bu çelişkili tavır, toplumun sağlığı ve güvenliği ile oynuyor. Toplum hem psikolojik açıdan travmatik boyuta gelmiş bir korkuya sahip oluyor hem de doğrudan saldırıya uğrayanların her geçen gün artan sayısı ile fiziksel sağlık ya da ölüm problemi ile karşı karşıya kalıyor.

Özellikle çocuklarımızın güvenliği konusunda endişe duymamızın sebepleri saymakla bitmiyor. Okul yolları, sokaklar ve dahi ebeveynleri ile birlikteyken dahi saldırıya uğrayabiliyorlar. Sadece çocuklarımız değil 79 yaşındaki Medine Teyze gibi yaşlı insanlarımız da ciddi tehdit ve tehlike altındadır. Sokak köpeklerinin saldırıları sadece belli bir kesimi değil, toplumun her kesimini etkiliyor. Bu artık ideolojik bir mesele değil, toplumsal bir tehdit haline geldi. Terör örgütleriyle mücadele ederken safları sıklaştırdığımız gibi, sokak köpekleri sorunuyla da birlik içinde mücadele etmeliyiz.

Unutulmamalıdır ki, köpekler saldırmadan önce sağcı mı, solcu mu, dindar mı diye bakmıyorlar. Bu sorunu görmezden gelenler, sadece toplumun değil, kendi geleceklerinin de güvencesini kaybediyorlar. Artık bu konuda çözüm üretme zamanı geldi. İktidarın yanı sıra muhalefet partilerinin de çözüme katkı sunması gerekiyor. Her konuda Avrupa’yı, Amerika’yı örnek gösteren insanlar içerideki çıkar pozisyonları karşısında sokaklarında başıboş bir tane köpek bulunmayan Avrupa’yı görmezden geliyorlar.

Toplumun sesine kulak vermek, çözüm için irade ortaya koymak zorundayız. Halk, hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, samimiyet ve çözüm odaklılığını takip ediyor. Şimdi, siyasi hesapları bir kenara bırakıp, sokak köpeklerinin sorununu kalıcı bir çözümle ele almanın zamanıdır. Bu konuya ortak fikirle ivedi şekilde çözüm üretmek ve uygulamak lazım değil, elzemdir.